| Konu: | Türkiye'nin DEAŞ'ı bir terör örgütü olarak kabul ettiğine ilişkin resmî bir doküman olmadığı ifadesinin doğru olmadığına ve Adana Milletvekili Kemal Peköz'ün 105 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 15.10.2019 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, biraz evvel Sayın Sezgin Tanrıkulu partimizin de adını zikretmek suretiyle Türkiye'nin DEAŞ'ı bir terör örgütü olarak kabul ettiğine ilişkin resmî bir doküman olmadığını ifade etti, bu sözler doğru değil.
Şimdi, 30 Eylül 2013 tarihli ve 5428 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'yla DEAŞ'ı bir terör örgütü kabul etmiştir ve 21 Mayıs 2014 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla da bu konudaki tutum yinelenmiştir. 2014 yılı içinde Niğde ve Bayburt Ağır Ceza Mahkemelerinden alınan iki farklı kararla DEAŞ'ın terör örgütü olarak kabul edildiği yargı kararlarına da girmiştir. 2015 yılında ise Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 15 Temmuz 2015 tarihli ve 2015/3515 esas, 2015/2323 karar no.lu Kararı'yla DEAŞ'ın terör örgütü olduğuna yönelik içtihat da oluşmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1267 (1999), 1988 (2011) ve 1989 (2011) sayılı kararlarıyla listelenen kişi, kuruluş veya organizasyonların tasarrufunda bulunan mal varlığının dondurulmasına ilişkin ekli kararın yürürlüğe konulması, Maliye Bakanlığının 12 Eylül 2013 tarihli ve 5092 sayılı yazısı üzerine 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 5'inci maddesine göre Bakanlar Kurulunca 30 Eylül 2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Ben buna ilişkin yaptığım konuşmamda da -tutanaklar tekrar okunursa görülür- özellikle vurguladım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Dünya üzerinde gerek sahada gerekse terör örgütünün sosyal ve mali kaynakları bağlamında da DEAŞ'la en etkin ve başarılı mücadeleyi veren tek ülkenin Türkiye olduğunu da ifade ederek sözlerime başlamıştım. Bunları ifade ediyorum.
Ayrıca, biraz evvel kürsüde konuşan sayın konuşmacının konuşması da tamamen gerçekleri karalamaya, perdelemeye yönelik provokatif birtakım sözlerden ibarettir. Barış Pınarı Harekâtı, ismiyle müsemma; gerçekten bölgemize barışı, huzuru, güvenliği getiren ve sağlayan bir harekâttır, tıpkı Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekâtı'nda olduğu gibi. Gerçekler hiçbir şekilde gizlenemez, somut bir gerçek olarak Türkiye bu konuda dünyaya örnek olmaktadır.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.