GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:15.10.2019

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ben bu teklifin 10'uncu maddesi üzerinde geçen hafta bir konuşma yapmıştım, orada dedim ki: Eğer biz adalet istiyorsak bağımsız ve tarafsız bir yargı bir zorunluluktur. Bu nedenle, tarafsız ve bağımsız bir yargıyı sağlamanın yolu da ona inanmaktır, gerçekten adalet istemektir ve onun gibi hareket etmektir, hâkim ve savcıyı bağımsız kılmaktır. Onun devamında, sarayda hâkim, savcı kuralarının çekilmemesi, yine adli yıl açılışının yapılmamasını söyledim, AK PARTİ'li bazı milletvekili arkadaşlarımız tepki gösterdiler. Ama şimdi size 25 Mayıs 2019 tarihinde çekilen hâkim, savcı kurasında Sayın Cumhurbaşkanının yapmış olduğu konuşmanın bir kısmını okuyacağım. Bu konuşmanın yarısı gerçekten hukukla ilgilidir -yani onu sizler de takip edebilirsiniz- ama yarısı da tamamen muhalefete yönelik bir konuşmadır. Bu muhalefete yönelik konuşmaların çok az bir kısmını okuyacağım: "Dün yine bir siyasi partinin genel başkanı Meclisteki grup toplantısında yargı mensuplarımızla ilgili ahlak, edep, insaf, hepsinden önemlisi insanlık dışı sözler sarf etti. Bunlar öyle ileri gittiler ki, affedersiniz, affınıza sığınıyorum, bir küfretmedikleri kaldı, her türlü hakareti yaptılar. Hakaret ederek yapılan eleştirilerin adı densizliktir, had bilmezliktir, hatta ahlaksızlıktır. Kırk yıldır siyasetin içinde olan birisi olarak bu tür kişileri 'politikanın yüz karaları' olarak değerlendiriyorum. Siyaseti, marjinal çevrelere yaranma, ideolojik saplantıları hayata geçirme, kuru gürültüyle üste çıkma vasıtası olarak görenlere en güzel dersi yine yargımızın vereceğine inanıyorum."

Değerli arkadaşlarım, bu konuşma yargıya talimattır. Biz dün, daha doğrusu ben özellikle on yedi yıldır "Gülen cemaati bu ülkenin geleceği için bir tehdit ve tehlikedir." dediğimde vatana ihanet etmiş olmakla suçlanmıştım. Evet, bugün de diyorum: Dün nasıl FETÖ yargıya talimat veriyorsa, ne acı ki, bugün de iktidar yargıya talimat veriyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bu şekilde bir yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlayamazsınız, bunu ısrarla söylüyorum.

Değerli milletvekilleri, 2009 yılında, aynı şekilde, bir yargı reformu paketi hazırlandı. Ben o zaman cumhuriyet savcısı olarak görev yapıyordum; dikkatle takip ettim, okudum. Benzer şeyler öngörülüyordu, "Evet, yargı bağımsız ve tarafsız olacak." deniyordu; devamında da, 2011'de, 2012'de, 2013'te yargıyı tarafsız kılmak için, bağımsız kılmak için yasa teklifleri getirdiniz ama yargıya güveni her geçen yıl düşürdünüz, yargının bağımsızlığını asla sağlayamadınız, bu teklifler de sağlayamayacaktır. Ben, o nedenle, diyorum ki: Önce inanacağız ve onun gereğini yapacağız.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye son yıllarda fiilî durumlarla idare edilir bir ülke hâline gelmiştir. Yasalar, anayasalar yok sayılıyor; fiilî durum neyse ona göre karar veriliyor, ondan sonra Anayasa ona uyduruluyor, yasalar ona uyduruluyor. Bu şekilde bir ülkede hukuk devleti olma iddiasını sürdüremezsiniz. Eğer hukuk devleti olma iddianız yoksa bu ülkede düzeni sağlayamazsınız. Belki iktidarınızı korursunuz ama ülkenin geleceği açısından çok ciddi tehlikelere yol açar. Bakın, Cumhurbaşkanının o günkü kura çekiminde adaletle ilgili de sözü var, çok da güzel söylemiş: "Adaletin olmadığı bir devlet tıpkı temelsiz bir bina gibi eninde sonunda yıkılıp gitmeye mahkûmdur."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın Sayın Zeybek.

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Biz de bunu diyoruz, adalet yoksa bu devlet çöker. (CHP sıralarından alkışlar) Ama değerli arkadaşlarım, bu devlet çökerse biz de altında kalırız siz de altında kalırsınız, bizim çocuklarımız da altında kalır sizin çocuklarınız da altında kalır. Bu nedenle diyoruz ki gelin, bu ülkede tarafsız ve bağımsız bir yargı sağlayalım.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)