GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:24.10.2019

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gümrük Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bir önceki konuşmamda da dile getirdiğim üzere gümrük eşittir, dış ticaret. Dünya ticaretinde var olmak istiyorsak öncelikle bürokrasiyi azaltmak ve mevzuatı bu doğrultuda düzenlemek zorundayız. Dünya ticaretinde gözlemlenen serbestleşme eğilimi ülkelerin eski korumacılık modelinden yavaş yavaş vazgeçmelerine sebep olmaktadır. Günümüzde dünya ticaretinde dikkati çeken en belirgin özellik ülkelerin tarife ve tarife dışı dış ticaret politikalarından vazgeçmeleri veya yumuşama eğilimi içine girmeleridir. Bu nedenledir ki dış tacirlerin tercihi makul vergiler ve asgari bürokrasidir. Ancak ülkemizin bürokrasisi ve vergi oranlarının yüksekliği dünya ticaret endekslerine bakan bir dış yatırımcıyı anında vazgeçirebilecek bir görüntü sergilemektedir.

Bakınız, ülkemiz, sınır ötesi dünya ticaretinde 71'inci sırada yer almaktadır. Sıralama yaparken bazı kriterler belirliyorlar. Ne var bu hesaplamaların içinde? Önce ihracat verilerine bakalım. Gümrükleme süresi OECD ülkelerinde 12,7 saat, ülkemizde ise 16 saat; gümrükleme maliyeti OECD ülkelerinde ortalama 150 dolar, ülkemizde ise 376 dolar; belge hazırlama maliyeti OECD ülkelerinde 35 dolar, ülkemizde ise 87 dolar. Konuyu rakamlara boğmak istemiyorum. Özetle, ülkemizde ithalatta da ürküten bir tablo söz konusu. Türkiye, yabancı bir yatırımcı için hem zaman hem de para açısından maliyetli bir ülke.

Her ülke tacirini korumak zorundadır ancak bu da bir tercihtir. İsterseniz ekonominizi ithalata dayalı bir sistem üzerine oturtursunuz, isterseniz kendi ürününüzü ve üreticinizi kalkındırmaya yönelik ihracatı ön plana çıkarırsınız ya da ara mal ithal edip ihracatınızı yüksek gösterirsiniz ama dış ticaretteki hedef ne olursa olsun, önce bürokrasiyi azaltıp maliyetleri en aza indirmelisiniz. Bunun ilk adımı nedir? Bunun için Roma'yı tekrar keşfetmeye gerek yok, dünyadaki gelişmiş sistemler örnek alınabilir. İhracat ve ithalatta elektronik beyan sistemine geçmek, otomasyonu sağlamak ve mevzuatı sadeleştirmek. Bu neden yapılmalıdır? İhracat beyannamesindeki verilerin taşımacı tarafından yeniden manuel ortamda girişinin yapılması mükerrer veri girişine, mükerrer kontrole, zaman kaybına ve ilave maliyete sebep olmaktadır. Öte yandan, hatalı veri girişlerinde taşımacı firmalar gümrük cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. İhracat beyannamesinin onay aşamasındaki kullanımı için otomatik kod oluşturulması ve bu kod üzerinden ihracat beyanname verilerinin otomatik transferine imkân sağlanması hem bu hataları önler hem de sistemin işlerliğini kolaylaştırır. Ayrıca, sınır kapılarındaki bekleme sürelerinin uzunluğu ve yarattığı sorunlara da bir an evvel düzenleme getirilmesi gerekmektedir. Gümrük sürecinin basitleştirilmesi, bürokrasinin azaltılması, kurumlar arası mesai uygulama ve farklılıklarının giderilmesi de başlı başına zamanı verimli kullanmak için alınabilecek tedbirlerdendir. Tır işlemleri için gümrüklü sahaların genişletilmesi, peron sayılarının artırılması, akaryakıt satış istasyonlarının saha dışındaki tır parkı alanlarına kaydırılması, giriş çıkış yapacak ticari araçların önceden tasnif edilerek ayrı koridorlar üzerinde gümrük işlemlerinin tamamlanması da sağlanabilmelidir.

Değerli milletvekilleri, Ticaret Bakanlığı haziran ayında ihracat ve ithalat rakamlarını açıkladı. Rakamlar müthiş. İhracatımız, mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 11,46 oranında artarak 16 milyar 813 milyon dolara yükselmiş; 2019'un beşinci ayında ihracatımız yine yüzde 5,7 artışla 76,6 milyar dolara ulaşmıştır. Yapılan açıklamanın altı çizili en dikkat çekici kısmı ise bu rakamın aynı zamanda cumhuriyet tarihimizin en yüksek ilk beş aylık ihracat rakamı olmasıymış.

Yine, aynı dönemde ithalatımız yüzde 19,85 azalarak 18 milyar 588 milyon dolara gerilemiş. Hâl böyleyse ülkemiz açısından sevindirici bir durum var. Ancak hepinizin malumu, bütün sektörlerin ortak gideri elektriğe, doğal gaza ve iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlar ortadayken, firmalar, esnaflar kapısına kilit vururken, banka kredilerinde geri dönüşümün gerçekleşmediği malumken enflasyon yüzde 9 olarak açıklanınca Hükûmetin açıkladığı her resmî rakam da şüphe uyandırıyor. İstatistik rakamlarla oynama sanatıdır, doğru ama istatistiklerle halkı yanıltmak ne kadar doğru. İhracat rakamlarının içine ara ürün ithal edip işleyerek ihraç ediyorsanız bunu "İhracatta rekor kırdık." diye açıklayamazsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - İhracatta gerçek rekor ancak Türk üreticisinin kendi malı, kendi emeğiyle ürettiği bir ürünü dışarıya pazarlayabiliyorsanız işte o zaman kırılır.

Değerli milletvekilleri, kontrolsüz dış ticaret olmaz. Ama kontrolü işini düzgün yapan firmaların ticaretine zarar verecek şekilde yoğunlaştırırken kaçakçılara da göz yummamak gerekir. Tekel ürünlerine yapılan zamlar terör örgütlerinin en büyük finansman kaynağı sigara kaçakçılığını teşvik edecek düzeyde. Güneydoğuda sınır kapıları güvenli değil, hallaç pamuğu gibi. Gemilerde Türk Bayrağı yok, uluslararası sulara çıkıldığı anda başka ülkelerin bandırası takılıyor, hatta öyle ki Turizm Bakanının tur şirketinin gemilerinde de usul aynı.

Bu nedenledir ki yapmamız gereken, ticaretimizi millîleştirmek, bayrağımızı tüm dünyada dalgalanabilir kılabilmek diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)