GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:24.10.2019

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekonomimiz büyük bir çöküntü içinde; yapılan tüm YEP'ler, yapılanmalar başarısız oluyor. Nüfus artışının çok altında büyüyoruz. Her geçen ay işsizlik artıyor, işsizlikle birlikte içeride satın alma gücümüz de erozyona uğruyor; insanlarımız temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Küçülen ekonomiyle ölçek ekonomisinden de uzaklaşıyoruz, rekabet gücümüzü kaybediyoruz. Peki, çözüm nedir? İhracata yönelik her imkânı kullan, inşaat ekonomisinden üretim ekonomisine geç. Peki, sizin çözümünüz nedir? İthalatı zorlaştır aman cari işlem açığı vermeyelim ama bunu ihracatı artırarak değil, ithalata cezalar vererek yapalım. Hep sopa. Hâlbuki sanayici sizden havuç istiyor. Dün Sayın Durmuş Yılmaz anlattı, on sene öncesine göre portakalı yüzde 44, mandalinayı yüzde 37, limonu yüzde 28, greyfurtu yüzde 32 daha ucuza ihraç ediyoruz.

Bakın, ithalat malları ülkeye giren sadece tüketim mallarını değil ara mallar, ham maddeler sanayicilerin üretim yapabilmesi için envaiçeşit ürünleri de kapsıyor. Görüşmekte olduğumuz bu 11'inci madde büyük ölçüde ihracat yapmak için ithal edilen ara mal ve ham maddelerle ilgili. Yani bu ithal mallarla sanayici üretim yapacak ve neticesinde ihracat gelirlerine katkı sağlayacak. Bu sebeple bizim burada çıkaracağımız kanunlar sanayicinin, üreticinin işini kolaylaştırmalı, teşvik etmeli ve önünü açmalıdır. Üreticinin beklediği malların gümrüğe takılması, sehven yaptığı beyan hatalarından yüksek cezalar alması bu ülkeye hiçbir fayda sağlamaz. Sanayici hata yapmış, kendisi fark etmiş. Biz ne yapıyoruz? Hop, gel buraya, öde cezayı. Bizim görevimiz Türk mallarının ihracattaki rekabetçi gücünü artırmaktır. Küçük hatalara büyük cezalar keserek suyunu çeken yerle bir ettiğiniz bütçemize can suyu pompalamak değil. Konu hakkındaki önergemiz, ilgili kanun maddesinin daha kapsayıcı, teşvik edici ve beyan sahibi tarafından sehven yapılabilecek bir hatayı önleyebilecek düzeltmelere sahiptir. Hatalı işlemin idarenin farklılığı tespit etmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilmesi hâlinde kendisine ceza kesilmesini doğru bulmuyoruz. Yanlışlığı bildiren beyan sahibine on beş günlük bir tadilat süresi tanınması ve bu hatalı beyan için herhangi bir cezai işlem uygulanmaması hataların düzeltilmesini teşvik edecektir. Bırakın sanayici işini yapsın, çökerttiğiniz ekonomiye can suyu olsun. Gelin, bu ceza maddesini hep beraber kaldıralım.

Sayın milletvekilleri, dâhilde işleme rejimi, ülkeden temin edilemeyen malzemelerin yurt dışından getirilmesine olanak sağlayarak girdi maliyetlerini azaltmak ve ihraç mallarının rekabet gücünü artırmak amacı gütmektedir. Ancak bu rejim, ihracatı ithalata bağımlı kılmakla birlikte yerli üreticiyi de olumsuz etkilemek gibi birtakım sakıncaları bünyesinde barındırıyor. Ticarette zorlama olmaz, teşvik olur. İhracatçıya yerli alternatif kullanması hâlinde teşvik vermeli, onu ödüllendirmeliyiz.

Dünyanın her yerinden ülkemize karşı yaptırım tehditleri ihracat kalemlerimizi de doğrudan hedef alıyor. İhracatçılarımızı ve sanayicilerimizi başta pelüş saçlı olmak üzere, bu tehditlerden nasıl koruyacaksınız? Ürün satacak, ham madde alacak alternatif pazarlar yaratacak mısınız? Yoksa bazı firmaları batmaktan kurtarıp diğerlerini kendi kaderine mi terk edeceksiniz? Keşke Varlık Fonu'muz, inşaatçı kurtaracağına, ihracatçı KOBİ desteklese. Ama nerede!

Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Avrupa Birliği ülkelerinde dâhilde işleme rejimi kullanımı yüzde 5 civarında seyrederken Türkiye'nin ihracatının yüzde 43'ünü karşılamakta. İlgili mevzuatlara baktığımızda dâhilde işleme rejiminin her sektörde uygulanabildiği görülüyor. Uygulama değiştirilerek Türkiye'de üretilmesi mümkün olmayan ham madde ve ara malı kullanımının gerekli olduğu sektörle sınırlandırılması yerli üretim bağlamında bir ivme sağlayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Türkiye'nin en çok ithalat yaptığı kalemlerin ara mallar ve ham madde olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak yerli üreticinin ve millî ekonominin zarar görmemesi adına, gerekli tedbirler alındığı takdirde ihracata dayalı ekonomik büyümenin daha sağlıklı ilerleyeceğini göreceksiniz, tabii o gözle bakmak isterseniz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)