| Konu: | Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 24.10.2019 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 104 sıra sayılı Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Teklifi'nin 21'inci maddesi yani yürütme maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, devletin sınırları ve bu sınırlarının korunması o ülkenin namusudur. Gümrük muhafaza memurları ise bu ülkenin bu anlamda uç beyleridir, ülkemize gelen insanların ilk muhatap olduğu kişilerdir; devletin gelirini, halkın sağlığını, ülkenin güvenliğini korurlar. Gümrük Muhafaza teşkilatının yıllardır ihmal edilen sorunları bir an önce giderilmelidir.
Teşkilat çalışanlarının yüzde 92'sinin lisans, yüzde 8'inin yüksek lisans mezunlarından oluştuğu açıklanmıştır ancak ek göstergeleri başka kurumlardaki birçok lise hatta ortaokul mezunlarının bile altındadır. Gümrük muhafaza memurlarının mesai saatleri uzundur, ayrıca sınır kapılarının yerleşim yerlerine uzak olması nedeniyle fiilî hizmet tazminatının verilmesi gerekir. Silahlı ve resmî üniformalı olarak görev yapan muhafaza memurlarının genel idari hizmetler sınıfında istihdam edilmesi doğru bir uygulama değildir. Güvenlik hizmetleri sınıfları gibi müstakil bir hizmet kategorisinde değerlendirilmesi ve bu kapsamda hizmet tazminatlarının da yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Gümrük muhafaza personelinin yer değiştirmeye tabi bir sınıf olmasından ve 5 ayrı bölgede görev yapmasından dolayı görev yapılan yerlere uyum sağlama sorunları yaşanmaktadır. Bundan dolayı birçok gümrük muhafaza memuru ailesiyle ayrı yaşamak zorunda kalmaktadır. Rotasyon uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi ve sınır kapısından diğer sınır kapısına tayin edilenler ile geçici görevlendirmelerin yeniden düzenlenerek bölge sayısının azaltılması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, gümrük muhafaza memurlarının çalışma saatleri de çok uzundur. Anayasa'nın 49'uncu maddesine göre devlet çalışanların hayatını geliştirmek için çalışanları korumak zorundadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23'üncü maddesine göre her şahsın çalışmaya, adil ve elverişli çalışma şartlarına hakkı vardır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 24'üncü maddesine göre her şahsın dinlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette tahdidine hakkı vardır. Yasaya aykırı çalışma sisteminin getirdiği fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik sorunlara meydan vermeden çalışma şartları yeniden düzenlenmelidir. İşten çıktıktan sonra dinlenebilmek, bayramlarda izin yapabilmek, ailesiyle zaman geçirmek, stressiz bir şekilde, yarının ne olacağını düşünmeden yaşamak gümrük muhafaza memurlarının da en tabii hakkıdır. Bunu sağlayacak yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, diğer bir sorun, defalarca dile getirdiğimiz bir sorun, sigortalılık öncesi doğum yapan kadınlara borçlanma hakkı tanınması konusu. Bunu tekrar dile getirmek istiyorum. Bu konuyla ilgili gerek sosyal medya hesaplarımdan gerekse telefon yoluyla birçok mesaj almaktayım. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, doğum yapmadan önce SSK'ya kayıtlı olarak çalışan kadınlara doğum sebebiyle çalışma hayatından ve sosyal güvenceden yoksun kaldıkları süreleri borçlanma yoluyla kapatabilecekleri bir imkân tanımıştır. Sigortalılık statüsü fark etmeksizin bütün kadın sigortalılar doğum borçlanma hakkından yararlanmaktadır. SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı mensubu kadın çalışanlar doğum borçlanması yapabilmektedir. Ancak, kadın sosyal güvence şemsiyesine katılmadan önce doğum yapmışsa borçlanma hakkına sahip değildir. Sayıları toplam 600 bin kişidir. Yetkili makamlar, doğumdan önce sosyal güvenlik kaydı olmayan annelerin doğum borçlanmasını neden kabul etmemektedirler? Konuyla ilgili mahkemelere yapılan müracaatlarsa mevcut yasalar sebebiyle davacının aleyhine sonuçlanmakta, açılan davalar reddedilmektedir. Bu durumsa hem anayasal hak olan eşitlik ilkesine aykırı olmakta hem de anneleri mağdur etmektedir. Annelere sigorta öncesi doğum borçlanma hakkının verilmesi büyük bir ihtiyaçtır. Bu konu hakkında partimizin birçok milletvekili gibi bizim de kanun teklifimiz vardır, hatta bu konudaki teklifimizin doğrudan Genel Kurula indirilmesi konusunda müracaatımız vardır. İnşallah önümüzdeki günlerde Genel Kurula gelir ve tüm partilerin desteğiyle yasalaşır.
Bu vesileyle Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)