GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:30.10.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

Bugün bir tevafuk oldu, Karadeniz'de deniz kirliliğinin azaltılması, ekosistemin korunması ve balıkçılık sektörünün sorunlarıyla ilgili vermiş olduğumuz araştırma önergesi ile biraz sonra konuşacağımız Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi aynı güne geldi. Ben bu araştırma önergesine vereceğiniz desteğin daha sonra görüşeceğimiz Su Ürünleri Kanunu'ndaki -olumlu yanları da var tabii ama- olumsuz yanların düzeltilmesine katkı olacağı düşüncesiyle sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, son yıllarda Karadeniz'de deniz kirliliği artmış, deniz ekosistemi bozulmuş ve bu durum Karadeniz Bölgesi ile ülkemiz balıkçılığını ciddi şekilde tehdit eder hâle gelmiştir. Ülkemiz denizlerinin en verimlisi olan, avcılık yoluyla yapılan balık üretimimizin yaklaşık yüzde 70'ini karşılayan ve denizel ilgi alanımızın en büyük olduğu -ki bu alan da 166 bin kilometrekaredir- Karadeniz'de geçmişte 26 ekonomik balık türü avlanırken bugün bu sayı maalesef 6 türe kadar düşmüştür. Bölgemiz üniversiteleri, Karadeniz'i ve balıkçılığı tehdit eden kirliliğe çözüm bulmak adına, deniz çöplerinin azaltılması ve deniz ekosisteminin korunmasına yönelik projeler ve araştırmalar yapmaktadırlar. Burada çalışan akademisyen arkadaşlarıma da huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

Karadeniz'de yapılmış olan ilk incelemelere göre kilometrekare başına yaklaşık 1 milyon mikroplastik yani 5 milimetreden daha küçük plastik parçacıkları tespit edilmiştir. Tespit edilen kirliliğe nehirler, balıkçılık aktiviteleri, kıyısal yerleşim, derin deniz deşarjları, özellikle kıyılardaki çöp boşaltma alanlarının neden olduğu belirlenmiştir. Balıklar ve omurgasız canlılar bu kirlilikten oldukça fazla etkilenmektedirler. Bunun sonucunda, Karadeniz'deki ve ülkemizdeki balıkçılık sektörü de son derece olumsuz etkilenmiştir. Bu durum, balıkçılığın gerilemesine ve yıllar sonra balık miktarı ve çeşitliliğinde önemli derecede azalmalara neden olacaktır. Sinop Karasu, Samsun Kızılırmak ve Yeşilırmak, Ordu Melet, Giresun Aksu, Trabzon Değirmendere ve Rize Fırtına Nehirlerinin Karadeniz'e döküldüğü nehir ağzı ve kıyısal bölgelerden alınan deniz suyu ve sediman örnekleri incelenerek mikroplastiklerin kompozisyonu, dağılımı ve olası kaynakları araştırılmıştır.

Yürütülen deneysel çalışmalarla mikroplastiklerin Karadeniz'de besin zincirinin işlevine etkileri değerlendirilmiştir. Mikroplastik tespit edilen balıkların ve omurgasız canlıların tüketilmesi yoluyla insan sağlığı da tehlike altındadır. Karadeniz'de en sık rastlanan mikroplastikler, sentetik kıyafetlerin yıkanması sonucu kanalizasyon yoluyla denizlere ulaşan mikrofiberler ve büyük boyutlu plastiklerin parçalanması sonucu oluşan mikro parçacıklardır. İnsanların kullandıkları ambalajlar başta olmak üzere; cam, metal, plastik, strafor gibi katı atıklar, kullanıldıktan sonra geri dönüşüm sistemleri yerine maalesef, doğaya bırakılmaktadır. Özellikle son yıllarda Karadeniz'de doğa, yayla ve kıyı turizminin gelişmesi ve piknik gibi günübirlik aktiviteler sonucunda ortaya çıkan katı atıklar, bulundukları yerlere, havzalara, dere yataklarına bırakılmaktadır. Bu atıklar, doğrudan ya da rüzgâr ve akarsular yoluyla hem doğaya hem de denize ulaşarak kirliliğe neden olmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Karadeniz'de küresel ısınmayla, kıyıların doldurulmasıyla oluşan deniz kirliliği ve sayıları azalan, boyları küçülen balıkların bilinçsiz ve aşırı avlanmasıyla kıyı balıkçılığı da yok olma tehdidiyle karşı karşıyadır. Karadeniz'de kıyılarda oltayla ve ağla yılın on iki ayı avlanan yerli balıklardan mezgit, barbun ve kalkan sürülerinde azalma ve boy küçülmesi yaşandığı gözle görülen bir gerçektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Örs, tamamlayın sözlerinizi lütfen.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Balıkların yaşadığı alanlar dolgularla, yollarla ve parklarla yok edilmekte, belediyelerimiz "derin deniz deşarj sistemi" adı altında evsel atıkları denize atmakta, bu atıklar arındırılmadan sulara karışmaktadır. Bu durum balık popülasyonunun geleceğini tehdit etmektedir. Yapılan bir araştırma sonucuna göre, Karadeniz'de kalıcı organik kirleticiler, metaller, böcek ilaçları, biyositler, ilaçlar, alev geciktiriciler, endüstriyel kirleticiler ve kişisel bakım ürünleri dâhil olmak üzere, deniz ekosistemi ve insan sağlığı için tehlikeli 124 madde tespit edilmiştir.

Yukarıda izah edilen bilimsel gerçekler ışığında, Karadeniz'de deniz kirliliğinin azaltılması, deniz ekosisteminin korunması, Karadeniz Bölgesi'nde ve ülkemizde balıkçılık sektörünün sorunlarının incelenmesi yönünde vermiş olduğum bu araştırma önergesine desteğinizi bekler, hepinizi en derin saygılarımla selamlarım. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)