| Konu: | Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 30.10.2019 |
FATMA AKSAL (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Balıkçılık, çok eski zamanlardan beri insanlar için gıda ve istihdam sağlayan ve balıkçılıkla uğraşanlar için ekonomik fayda temin eden temel kaynaktır. Bugünkü anlamıyla balıkçılık aktivitesi, döviz geliri demektir, yatırım demektir ve en önemlisi de artan nüfus için değerli bir gıda kaynağı demektir.
1971 yılında yürürlüğe giren 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun, gelişen teknolojik imkânlar, çevresel, ekonomik ve sosyal hususlar ile sektörün ihtiyaçları da göz önüne alındığında, günümüzün koşullarına uygun hâle getirilme ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Hazırlanan kanun teklifiyle, balıkçılık kaynaklarımızın korunması ve su ürünlerinin sürdürülebilir yönetimine ilişkin hususlarda düzenlemeler yapılmaktadır.
Ticari amaçlı su ürünleri avcılık faaliyetlerinde bulunacak gerçek ve tüzel kişiler ile ticari amaçlı su ürünleri avcılık ya da yetiştiricilik faaliyetlerinde bulunacak gemiler ve diğer su vasıtaları için Tarım ve Orman Bakanlığından ruhsat tezkeresi veya izin alınması zorunlu hâle getirilmiştir.
Balıkçılık kaynakları, yenilenebilir kaynaklar olmasına rağmen sonsuz değildir. Endüstrileşmiş filolar, 1950'lerden 1970'lere kadar yeni avlanma alanları keşfetmişler, yeni teknolojileri kullanarak daha fazla balık avlamışlardır. FAO verilerine göre, 1950'lerde 20 milyon tonun altında olan av miktarı, 1970'lerde 60 milyon ton sınırına dayanmıştır. Son yıllarda aşırı avlanma nedeniyle okyanuslardan ve denizlerden karaya çıkarılan balık miktarında bariz bir azalma gözlemlenmektedir. Avlanan balık miktarı azalırken deniz ürünleri tüketimine olan talep sürekli artış göstermiştir ve buna paralel olarak su ürünleri yetiştiriciliği yaygınlaşarak artmıştır. Su ürünleri yetiştiriciliği, hızla artan su ürünleri talebinin karşılanması, artan nüfusla birlikte kıymetli, protein değeri yüksek besin ihtiyacının karşılanması, sanayi sektöründe ham madde temini, doğal balık stoklarına olan av baskısının azaltılması, istihdam yaratması, yüksek ihracat ve döviz girdisi sağlaması ve kırsal kalkınmaya katkısıyla öne çıkmaktadır.
Ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliği, 2001 yılından itibaren sürekli bir artış göstermiştir. 2001 yılından bugüne Türkiye'deki yetiştiricilik, 67.250 tondan 350 bin tonlara ulaşmıştır. Üretilen su ürünlerinin önemli bir kısmı, ihraç edilerek ülkemiz ekonomisine ciddi döviz girdisi sağlamaktadır. Balık çiftlikleri konusunda önemli mesafe katetmiş olmamıza rağmen hâlâ arzu ettiğimiz noktada değiliz. Şu an itibarıyla 100 ülkeye 1 milyar dolar olan balık ihracatımızın 2023 yılına kadar 2 milyar dolara çıkmasını hedeflemekteyiz.
Bu kanun teklifiyle su ürünleri yetiştiriciliğinde su alanı ve suyun kiralanmasında yetkili kurumların belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Su Ürünleri Kanunu'nun 4'üncü maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlaması amacıyla Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki su ürünleri üretim hakkının kiraya verilmesine ilişkin işlemlerin, Tarım ve Orman Bakanlığınca yerine getirileceği düzenlenmektedir. Düzenleme sonrası iller arasındaki farklı kiralama uygulamaları ortadan kaldırılmış olup ekonomimize ciddi katkı sağlayan, su ürünleri ihracatına ciddi katkı veren, deniz ve iç sulardaki istihsal hakkının kiralanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen ve kanun değişikliğiyle tekraren uzatılmak zorunda kalınan bu geçici madde, genel kural hâline getirilmektedir.
Balıkçılık faaliyetlerinin gerçekleşmesinde en önemli unsurlardan biri, balıkçı barınaklarıdır. Balıkçı gemilerinin barınma, av araç ve gereçlerini depolama, avlanılan veya yetiştirilen ürünleri karaya çıkarma ve depolama gibi avcılık ve yetiştiricilikle ilgili hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla yapılan balıkçı barınaklarından yararlanma hakkı, öncelikli olarak ticari balıkçılar ve su ürünleri yetiştiricilerinin olacaktır. Balıkçı barınaklarının kiralanmasına yönelik çalışmaların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılması, kiralanma sürecinin kısalmasını sağlayacaktır.
Besin zincirinin en tepesindeki yunuslar, ekosistemin sağlığı konusunda gösterge türleridir. Yunusların azalması sürdürülebilir balıkçılığa ve tüm ekosisteme zarar vermektedir. Yunus avcılığına müsaade edilebileceği anlamı taşıyan maddenin ikinci fıkra hükmü yürürlükten kaldırılarak yunus türlerini koruma altına alan ve ülkemizce de taraf olunan Bern Sözleşmesi hükümlerine uyum sağlanmaktadır.
Akarsularda üreme ve beslenme göçü yapan su ürünlerinin neslinin devamının sağlanması bakımından, akarsuların üzerine kurulmuş veya kurulacak olan baraj ve regülatör gibi su yapılarında su ürünlerinin geçmesine imkân veren balık geçidi yapılması ve işler durumda bulundurulması zorunlu hâle getirilmektedir. Ancak yüksekliği 20 metreden fazla olan su yapılarında balık geçişlerinin işlevsiz olacağı bilimsel araştırmalar sonucunda anlaşıldığı için, balık geçidi dışında farklı göç yapıları, asansörle taşıma gibi tedbirler alınacaktır.
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nda, adli yargı organları, istihsal vasıtalarının ve su ürünlerinin mülkiyetinin kamuya geçirilmesi taleplerinde yetkisizlik nedeniyle işlem yapamamaktadır. Bu durum, kabahat işleyen kişinin kabahatinin yaptırımsız kalmasına neden olmaktadır. 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'yla 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun uyumlaştırılması ve güncellenen idari yaptırımlarla, başta balık olmak üzere, yasa dışı su ürünleri avcılığı ve kural dışı su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerinde caydırıcılığın sağlanması amaçlanmaktadır.
Su ürünleri avcılığı çok geniş alanlarda ve günün her saatinde yapılan bir faaliyet olduğu için, avcılık faaliyetlerinde getirilen düzenlemelere aykırı faaliyetlerin denetlenmesi amacıyla "fahri su ürünleri görevlisi" uygulaması getirilmektedir.
İç sular, Karadeniz, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında, gemilerdeki faaliyetlerin yürütülmesinde gerekli olan aydınlatma hariç, avlanma amaçlı ışık kullanan gemiler için sahip ve donatanlarına 50 bin lira idari para cezası verilecektir. İstihsal edilen su ürünlerine ve gemi hariç, av gemisine bağlı olup olmadığına bakılmaksızın avcılık amacıyla ışık sağlayan her türlü su vasıtasına el konularak mülkiyeti kamuya geçirilir. Kabahatin işlenmesinde kullanılan gemiler ile gerçek ve tüzel kişilerin ruhsat tezkereleri, kabahatin ilk defa işlenmesi hâlinde bir ay, ikinci defa işlenmesi hâlinde üç ay geri alınır, tekrarlanması hâlinde iptal edilir ve gemi hariç, istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyeti kamuya geçirilir.
Son yıllarda özellikle beyaz kum midyesi ve deniz patlıcanı kaçak yollardan yurt dışına çıkarılmaktadır. Denizlerin âdeta filtresi olan bu ürünlerin kaçak yollardan yurt dışına çıkarılması, aynı zamanda ihracatımızı olumsuz yönde etkilemekte ve döviz kaybına neden olmaktadır. Yapılan değişiklikle, doğal kaynaklarımızın korunması amacıyla, su ürünlerini izinsiz olarak yurt dışına çıkaranlara ve yurt içine canlı olarak sokanlara 5 bin liradan 100 bin liraya kadar para cezası verilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FATMA AKSAL (Devamla) - Başkan, bir dakika...
BAŞKAN - Sayın Aksal, lütfen toparlayın sözlerinizi.
FATMA AKSAL (Devamla) - Ayrıca, söz konusu su ürünlerine, istihsal ve nakil vasıtalarına el konularak mülkiyeti kamuya geçirilir. Bu gibi faaliyette bulunanlara fiilin iki yıl içinde tekrarlanması hâlinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir ve istihsal olunan su ürünlerine, istihsal ve nakil vasıtalarına el konulur.
Görüşülmekte olan Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)