| Konu: | Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 07.11.2019 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Meclisin en önemli görevlerinden biri bütçeye onay vermektir. Meclise böyle bir görev verilir, anayasal bir görevdir. Hatta bu görev verilirken de Anayasa'nın 73'üncü maddesinde de bu bütçeyi nasıl yapacağımızı da tarifler. Tarif de şöyle: Anayasa'nın "Vergi ödevi" başlıklı 73'üncü maddesi "Kamu giderleri için mali güce göre vergi alınız." der. Peki, bugün gündemimizde olan, Plan ve Bütçe Komisyonunun bir orada, bir Komisyonda yaptığı çalışmalarda önümüze gelen bütçe böyle bir bütçe mi? Hayır, değil. 2018'de getirilen bütçe de böyle değildi, 2019'daki bütçe de böyle değildi, 2020 de böyle değil. Yani, uzun sözün kısası, bu bütçe yine hiç kimseye fayda sağlamayacak bir teklif hâlinde önümüze gelmiş durumda.
Neden bütçe önemli diyoruz? Çünkü böylesi bir krizin olduğu bir dönemde çıkartılan bütçeyi tüm toplumların kucaklaması gerekiyor, tüm toplumların bu konuda bir onay vermesi gerekiyor. Baktığımızda sarayın 5 müteahhidi bile bu krizden etkileniyor. Sarayın 5 müteahhidinin aldığı krediler ödenemez hâle gelmiş durumda. Çünkü bugünkü kriz 2001'deki krizden farklı, 1994'teki krizden de farklı. 1994'teki kriz daha çok kamuyla alakalıydı, 2001'deki daha çok bankacılıkla alakalıydı. Ama bugünkü kriz, 2018'deki kriz çoğunlukla özel sektörün aşırı borçlanmasından kaynaklı. Hâl böyle olunca da kurdaki artış özellikle kamuyu, özellikle özel sektörü müthiş derecede etkiledi. Peki, bununla kamunun ne alakası var diye baktığımızda, bu Hükûmetin özellikle son dönemde sürekli dile getirdiği kamu-özel ortaklığı planlaması çıkıyor ortaya; hasta garantili şehir hastanesi, geçiş garantili köprü, yolcu garantili havalimanı, ödeme garantili finans merkezleri bu kamu-özel ortaklığının örnekleridir. Tabii, kur bu kadar artınca hâliyle bu ödenemez hâle geldi. Bunun yanında da işte Varlık Fonu'nun 1 milyar 650 milyon lirayla Finans Merkezine ortaklıkları ya da Sanayi Bakanlığının 220 milyon lirayla Sağlık Bakanının eski hastanesine verdiği teşvikler de var. Peki, bu bütçe bunlara aktarılırken kimden alınıyor diye baktığımızda, en önemli iki kesim var. Bir tanesi esnaflar, 1 milyon 800 bin kişiyi bulan esnaflar. Bunların durumu nedir diye baktığımızda, sadece rakamsal olarak gittiğimizde, geçen yıl ile bu yıl arasında KOBİ borçlarının, ertelenen borçların 2 katına çıktığını, ödenemeyen borçların da 2 katına çıktığını görüyoruz.
Diğer önemli kesim kim? İşçiler. 14 milyonu bulan işçilere baktığımızda, bunun 10 milyonu fakirlik sınırının altında. Yani zaten geçinmekte zorlanan işçi kesiminden bunlar alınıyor. Peki, bunlar nasıl alınıyor? Direkt kesintinin yanında, sizlerin sürekli "haram" diye ifade ettiğiniz sigara ve alkolden, ÖTV'den, cezalardan. Yani bu bütçenin içeriğinde istihdama yönelik, ticaret yapanlara yönelik hiçbir şekilde bir katkı yok, aksine, onlardan sürekli alıp bu biraz önce bahsettiğim kesime kaynak aktarmanın üzerine gidiyor.
Bu bütçenin, ekonominin belkemiği olan, yüzde 80'lik ekonomiyi ayakta tutan esnafa ilişkin mutlaka yeni ilaveler, yeni ekler getirmesi gerekiyor. Neler mi? En önce, yapacağımız vergi sisteminin çağdaş ve adil olması gerekiyor. Bir diğeri, biraz önce bahsettiğim gibi, büyük bir kesimin, açlık sınırının altında yaşayan bu kesimin asgari ücretlerinden alınan verginin oranını düşürmek gerekiyor. Esnafa ilişkin de en önemli sorun, Çek Yasası'nı değiştirmek gerekiyor çünkü sicil affı getiremediğimiz durumda borcunu ödeyemeyen vatandaşı hapse atacağız, borcunu alma ihtimalimiz de kalmayacak. Dolaylı vergileri bir an önce düşürmek gerekiyor. Esnafa kredi vermemiz gerekiyor. Her şeyden önce esnafa, en azından KOBİ'lere, sosyal güvenlik açısından, yanında çalıştırdıkları işçi açısından katkı vermek gerekiyor; en azından 1 işçiyi devletin finanse etmesi gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Son söz olarak, bu bütçenin, sarayın etrafındaki üç beş müteahhidin bütçesi değil, halkın bütçesi olması gerektiğini, bu yüce Meclisin de bu konuda irade göstermesi gerektiğini ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)