GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:07.11.2019

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanun teklifi "Dediğimi yapmadı, Başkanını görevden aldım." dediğiniz Merkez Bankasına kuruluşlara hissedar olma hakkını tanıyor. Merkez Bankasını, denetlediği ve gözetimine tabi olan bir kuruluşa ortak yapmak Banka için büyük bir itibar ve otorite riskidir. Bu, Merkez Bankasını güçlendirmez, ticari banka seviyesine çeker. Bu türden uygulamaların Endonezya, Brezilya, Meksika, Arjantin gibi ülkelerde uygulandığını siz itiraf ettiniz. Bu uygulama, yolsuzluk liginin müdavimi olan ülkelerde yaygın, Türkiye'yi bu lige çekmek yazıktır; bu ülkeyi on yedi yıldır yöneten Hükûmet açısından da ciddi bir başarısızlık itirafıdır.

Anayasa'dan güç alan devlet kurumları ülkenin en itibarlı kuruluşlarıdır. İtibarı olmayan ve zedelenen kuruluşlar ne beklentileri karşılayabilir ne de güven verebilir. Şimdi hayalinizdeki Merkez Bankasına baktığımızda, devletin en önemli finansal yapısının içinin boşaltılmış vaziyette olduğu görülmektedir. Bağımsız olması gereken Merkez Bankası Başkanını "Dediğimi yapmıyor." diye görevden aldığınızda bu Banka bağımsız olamaz. Hadi bu kuruma güvenin!

Ülkeye dair alınacak her kararı tek imzaya endekslediniz. "Hâkim biz olalım, ne olursa olsun gücü kaybetmeyelim." anlayışıyla hareket ediyorsunuz. Gücünüz azaldıkça da devletin kurumlarını güçsüz hâle getirelim, günü kurtaralım derdindesiniz. Devlet dediğimiz yapı, tüm vatandaşlarının kendisini güvende hissettiği kurumlar özelinde yaşar. Dünya toplumları içerisinde devlet geleneği en köklü milletlerden biriyiz. Kısacası, Türk devletinin dünya üzerindeki tüm toplumlar nazarındaki yeri farklıdır, tarihte hep örnek olmuştur. Binlerce yıllık Türk devletini bakın ne hâle getirdiniz, teker teker bakalım.

Örneğin, 31 Mart seçim gecesinde yaşanan devlet kurumlarına ait bilgi kirliliğini hatırlıyor musunuz? Anadolu Ajansını öyle bir hâle getirdiniz ki sonuçlar iktidarın istediği gibi gitmiyorsa Ajans şalter indiriyor. Hadi bu kuruma güvenin!

Bir de Yüksek Seçim Kurulu var ki son seçimlerde gördük, "güven" kelimesiyle yan yana gelemiyorlar, aldığı karar gerekçelerine "Bu kadar da olmaz." dedirtiyor. Aynı gerekçeli bir itiraza "evet", bir itiraza "hayır" diyebiliyor. Hadi bu kuruma güvenin!

Eski dönemlerde, TÜİK neyi hesaplıyorsa bağımsız olarak açıklardı ve inanırdık. Şimdi, yine açıklıyor ama sizin istediğinizi açıklıyor. Ne oluyor? Kimse inanmıyor ve güvenmiyor, siz de dâhil. "Enflasyon canavarını öldürdük." dediniz, rakam canavarı yarattınız. Hadi bu Kuruma güvenin!

Millî Eğitim Bakanlığına bakıyoruz. Her dönem başında sistem değişiyor, her yıl sınav adı, yapısı değişiyor. Her Bakan geldiğinde enkaz devraldığını söylüyor, daha büyük bir enkazla devrediyor. Bu kadar hızlı değişen bir sisteme vatandaş nasıl güvensin, çocuğunu nasıl emanet etsin? Hadi bu kuruma güvenin!

Dışişleri Bakanlığının asırlık geleneklerini "monşer" kelimesiyle yok ettiniz. Hâlbuki küçümsediğiniz mantık, diplomasi kültürünün ocağıydı, liyakat esasının en net uygulandığı kurumdu. Kurumsal kültürü yok sayarak önünüze geleni büyükelçi atadınız.

İtiraf ediyorsunuz, "Dünyaya kendimizi anlatamıyoruz." diyorsunuz. Atadıklarınızın diplomatik dil bilmesini geçtim, yabancı dili yok. Hadi bu kuruma güvenin!

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, en yüce kurum Meclistir." dedik. Siz bir sistem getirdiniz, kanunların yerini kararnameler, milletvekillerinden oluşan bakanların yerini atanmışlar aldı. Milletin seçtiğiyle değil, sarayın seçtiğiyle ülke yönetiliyor. Duyuyoruz, siz de bu durumdan rahatsızsınız, seçilmişlerin yönetimden uzaklaştırıldığını görüyorsunuz, atanmış bakanlara sizler bile ulaşamıyorsunuz. Hadi bu kuruma güvenin!

Bu yönetim tarzı demokrasiyle ve çağdaş yönetim anlayışıyla bağdaşmıyor. Pratikleşeceğiz derken zaten ağır işleyen bürokrasiyi daha da hantal hâle getirdiniz. İçinde bulunduğumuz, tek elden tüm kontrol sistemi, hem devletimiz hem de milletimiz için ciddi çıkmazlara sebep oluyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum.

Yeni sistemle kurduğunuz devlet yapısı çatırdıyor. Hadi kurduğunuz bu yeni sisteme güvenin!

Çözüm yolu bellidir, ivedi şekilde devlet kurumlarına yeniden itibar kazandırılmalı ve kuvvetler ayrılığının gerçekten uygulandığı parlamenter sisteme geçişin önü bir an önce açılmalıdır.

Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)