| Konu: | HDP Gençlik Meclisi üyelerinin işkence gördüğü iddialarına yönelik Metin Yılmaz ile Nurullah Özgün'ün avukatlarıyla yapılan görüşmede Metin Yılmaz'a Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinden darp raporu alındığını öğrendiklerine, işkence denilince sadece Filistin askısının mı algılandığına, Diyarbakır'ın Yenişehir ve Hazro ilçeleri ile Şırnak'ın İdil ilçesine ve Dersim'in Mazgirt ilçesi Akpazar Belde Belediyesine kayyum atandığına, Hükûmetin hırsız gibi gece yarısı belediyelere girmesinin artık sorgulanması ve topyekûn itirazın olması gerektiğine, demokrasinin her zaman her yerde savunulacak bir olgu olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 13.11.2019 |
FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Başlarken sizin de belirttiğiniz gibi, dün burada 36 gençlik meclisi üyemizin gözaltında işkence gördüğüne dair iddiaları dile getirmiştik. Bizim de avukatlarla yaptığımız görüşmedeki kimi sonuçları burada tekrar paylaşmak istiyorum. Burada Metin Yılmaz'ın avukatıyla ve darbedildiğini iddia eden Nurullah Özgün'ün avukatlarıyla görüştüm. Sonuç itibarıyla bir kadın polisle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söylediler. Metin'in avukatı Metin'i daha önce de gördüğünü, 11 Kasımda tekrar görmeye gittiğinde Metin'in duvara tutunarak, zorlanarak yürüdüğünü ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinden de darp raporu aldıklarını belirttiler.
Türkiye'nin genel bir durumudur bu, yapılan her türlü hukuksuzluğu ispatlamakla uğraşırız her zaman, kabul edilmez. Metin şunu söylüyor avukatına, avukatın bizzat el yazısıyla bana ilettiği şu: "Hastane işlemlerinin ardından adliyeye götürüldüm ve buradaki işimiz bitince tekrar Emniyete getirildim. Burada çıplak arama yapılmak istendi. Yine, yukarıda bahsettiğim memurlar, hukuk eğitimi gördüğümü ve bunun hukuka aykırı olduğunu beyan etmeme rağmen bunu sürdürüp hakaret ettiler. Ardından, benim karın boşluğuma, göğsüme vurdular, yere yatırıp üzerime bastılar. Kilolu olan yüzüme, seyrek saçlı olan beni yere yatırarak ayak bileklerimi kıracak şekilde bu noktaya ağırlıklarını verdiler. Ayağım kırılacak sandım. İz bırakmadan işkence etmeye çalışıyorlardı, bunun farkındaydım. Yüzüme hiç vurmadılar, sadece ayağıyla ağırlığını koyup benim canımı yaktılar, işkence ettiler." demiş. Bunu tekrar burada belirtmek istedim. Hani, dün İçişleri Bakanı "Bu külliyen yalandır." dedi, yapılan görüşmelerde de AKP yetkilileri -buradakiler de, dışarıdakiler de- işkence olmadığını, hâlâ sıfır tolerans noktasında olduklarını iddia ediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Mersin) - İşkence derken Filistin askısını mı algılıyorlar sadece? Bunları işkence olarak Meclisimiz görür mü görmez mi, vicdana ve takdirlere bırakıyorum.
Sayın Başkan, aynı zamanda, yine kayyum atanan belediyelerimiz ne yazık ki Meclisin açık olduğu her gün burada, gündemimizde duruyor. Pazartesi ve cuma günleri rutine bağlanmıştı, şimdi günüyle şaşırttılar, bu sabah yine 4 belediyemize kayyum atandı, 16'dan 20'ye çıktı. Diyarbakır'ın Yenişehir ve Hazro, Şırnak'ın İdil, Dersim'in Akpazar belde belediyelerine kayyum atandı. Şunu artık açıkça ifade etmek lazım: Bu bir Kürt düşmanlığıdır, bunun başka adı yok. Bu, seçme ve seçilme hakkının gasbıdır. Bu, halk belediyeciliğinin yerine talan belediyeciliğinin inşasıdır. "Seçimle alamadığımı ben gaspla, zorla, darbeyle alacağım." demenin adıdır. Bunun başka bir izahı yok. Gerçekten, her gün bunları söylemekten, bunları yapmaktan, hırsız gibi gece yarısı belediyelere girmekten utanmıyor mu artık bu Hükûmet? Bununla ne yapmaya çalışıyor? Bunun artık sorgulanması, topyekûn bir itirazın olması gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bağlayın lütfen Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Mersin) - Buradan herkese şunu söylemek isterim: Demokrasi, her zaman, her yerde savunulacak bir mercidir, bir olgudur. Demokrasinin bazı durumlara göre, bazı partilere göre savunucusu olmak riyakârlıktan başka bir şey değildir. Bunu kimileri için buradan söylüyorum. Demokrasi savunuculuğunu, adalet savunuculuğunu yaptığını söyleyenlerin mesele HDP'ye gelince, Kürtlere gelince "Orası ayrı." demeleriyle gerçekten bir demokrasi mücadelesi gösterilmemiş olacaktır.
Teşekkür ediyorum.