GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:19.11.2019

HDP GRUBU ADINA DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, kadın cinayetleri başta olmak üzere kadınlara yönelik şiddet aslında ciddi bir toplumsal sorun olarak karşımızda durmaktadır. Her yıl yüzlerce kadın katlediliyor, bir o kadarı da sakat kalıyor; "kadın" ve "şiddet" kavramı, maalesef, artık neredeyse özdeş kullanılıyor. Elbette ki bu, bizim açımızdan basit olarak ele alınacak bir durum değildir. Sadece şiddet olarak da geçiştirmemek gerekiyor; bizler açısından bu bir cins kırımıdır, kadın kırımıdır.

Değerli arkadaşlar, elbette ki kadına yönelik şiddet sadece belli bir coğrafya ve mekâna özgü değildir; bu, dünya çapında, evrensel bir sorundur. Asıl mesele, bu kadına yönelik şiddetle sizlerin nasıl mücadele ettiği sorusudur. Eğer gerçekten mücadele etmek isteniyor ise öncelikle bu şiddet meselesiyle yüzleşmemiz gerekiyor; diğer bir nokta ise kadınları şiddetten koruyacak mekanizmalar üretmek gerekiyor; bu alanda çalışan kadın örgütleriyle ortak çalışmalar yürütmek gerekiyor; belki de en önemlisi, kadınların ve erkeklerin hayatın her alanında eşit olduğu fikrine inanmak gerekiyor ama biz biliyoruz ki iktidar aslında kadınların ve erkeklerin eşit olmadığını yaşamın her alanında savunuyor, bu Meclis kürsüsünde savunuyor ve bu fikriyatı körüklüyor. Her gün kadınlar katlediliyor ama maalesef biz bunları açık, net konuşamıyoruz.

Biz hem 25 Kasım vesilesiyle hem de diğer kadın gündemlerine ilişkin aslında onlarca kere bu Mecliste araştırma önergesi verdik Meclis konuşsun, üzerine fikir yürütsün, politika üretsin, kadın şiddetini gündemine alsın diye ama maalesef bu Meclis bunu yapmadı; araştırma önergelerimiz reddedildi, kadın gündemi konuşulmadı. Ama değerli arkadaşlar, AKP iktidarının on yedi yıldır yaptığı bir şey var. "O da nedir?" diye sorarsanız, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadınlara, kurumlara karşı mücadeleyi çok iyi yürütüyor. Bakın, sadece birkaç örnek vereceğim, zaman az kaldığı için. OHAL ve KHK bahanesiyle onlarca kadın kurumu kapatıldı. Şiddetle mücadele mekanizmaları yok edildi. Kadın daire başkanlıklarımız ortadan kaldırıldı ya da yerine erkek amirler atandı. Alo Şiddet hatları, kadın sığınmaevleri kapatıldı. En önemlisi de yerelde kadınları iradeleştiren, söz ve karar mekanizmalarında yer almalarını sağlayan eş başkanlık sistemimiz algı operasyonlarıyla, yalanlarla, iftiralarla suçmuş gibi lanse edildi, eş başkanlarımız tutuklandı. Dolayısıyla bu şiddet politikasını her gün farklı boyutlarıyla bizler yaşıyoruz. Bu şiddet politikaları siyasetçilere, kadın aktivistlere gözaltı ve tutuklama siyasetiyle uygulanıyor. Sadece bu ay içerisinde Van'da, Gaziantep'te, Ankara'da, İstanbul'da TJA'lı yine Kadın Meclisi üyemiz, Genç Kadın Meclisi üyemiz onlarca kadın gözaltına alındı, çıplak arama dayatıldı, hatta ve hatta taciz ve tecavüzle tehdit edildi. Özlem Hanım, dikkatinize sunarım.

Değerli arkadaşlar, biz 25 Kasım kadına yönelik şiddetle ilgili tabii ki eylemler ve etkinlikler yapmak istiyoruz ama bütün etkinliklerimiz bugün itibarıyla yasaklanmış, engelleniyor. Batman'da kadın arkadaşlarımız, Kadın Meclisimiz sadece şiddete uğrayan kadınların fotoğraflarını taşımak istediği için gözaltına alındı. Bakın, broşürler dağıtıyoruz -yani hak hukuk olmadığını, yasanın aslında tanınmadığını bizler çok iyi biliyoruz- her yerel amir ya da yönetici her kim ise kendi kafasına göre bu broşürleri ve etkinlikleri yasaklamak için gerekçeler üretiyor. Biri şu gerekçeyi bulmuş: "'İtaat etmiyoruz.' sözü -ki kadınlar bunu çok kullanır- suçmuş." Siz itaat edebilirsiniz, istediğiniz yere edin, saraya edin, önünüze çıkanlara edin, itaat ederek geldiğinizi de biliyoruz ama biz kadınlar itaat etmeyeceğiz, size de bu erkek egemen kültüre de itaat etmeyeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, yine, HDP Kadın Meclisi olarak yerellerimize gönderdiğimiz Kadın Meclisi broşürlerimizin içerisinde olduğu kargolarımıza da el konulmuş. Bu çok akıllı amirler ya da oradaki sorumlu her kimse, kargoların hangi talimatla, kimin talimatıyla gönderildiğini, hangi talimatla eş başkanlarımızın bu kargoları aldığını -eş başkanlarımız gözaltına alınıyor- bu soruyu soruyor. Aslında biz soruyoruz: Siz bu kadar hukuksuzluğu, yasa dışına çıkan hareketleri kimden talimat olarak alıyorsunuz? Çünkü böyle bir yasa yok, böyle bir hukuk yok, tamamıyla keyfî bir durum.

Değerli arkadaşlar, kadına yönelik suçlarda korkunç derecede artış var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Bir dakika...

BAŞKAN - Buyurun.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Sadece cinsel suçlarda yüzde 24'e varan artış var.

Yine, yapılan araştırmalar gösteriyor ki şiddete uğrayan kadınların yüzde 92'si herhangi bir kuruma başvurmuyor. Neden? Çünkü kadınlar faillerin cezalandırılacağına inanmıyor. Çünkü Şule Çet, Rabia Naz, Nadira Kadirova'nın dava dosyalarının kamuoyunun gözü önünde nasıl örtbas edilmeye çalışıldığını bizler çok iyi biliyoruz. Elbette ki kadınlar güvenmez, inanmaz, sizin oluşturduğunuz mekanizmalara da başvurmaz. Eğer bunun aksini iddia ediyorsanız o zaman ne yapacaksınız? Bu araştırma önergesine "evet" diyeceksiniz, CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayacaksınız, nafaka hakkını gasbetmekten vazgeçeceksiniz, kadın kazanımlarımızdan elinizi çekeceksiniz ama biz böyle olmadığını, olmayacağını da maalesef biliyoruz, keşke öyle bir umudumuz olsaydı.

Biz bir kere şuna da tanıklık ediyoruz: Bu kadın düşmanı politikaların sadece ülke içerisinde değil, ülkenin dışına da taşırıldığını bizler görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Özellikle Kuzey Suriye ve Rojava halklarına, kadınlarına karşı IŞİD çetelerinin uyguladığı insanlık dışı uygulamaların bir kez daha bu türevler eliyle sürdürülmeye çalışıldığını bizler biliyoruz. O açıdan, kadına yönelik şiddete, cinsiyetçiliğe ve militarizme hep birlikte, özellikle kadınların karşı çıkması ve bu araştırma önergesine "evet" demesi gerekiyor. Bununla ilgili mekanizmaların da oluşturulması temel ihtiyaçtır.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)