| Konu: | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 19.11.2019 |
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 14'üncü maddesi üzerinde söz aldım.
Böyle bir düzenlemenin gerekli olduğunu ama esas niyetin, on yedi yılda satıp savurdukları, şimdi de faiz batağında bocaladıkları kamu maliyesi için gene vatandaşa bir yük daha yükleyerek zaman kazanmaya çalıştıklarını söylüyor ve güncel bir konuya geçmek istiyorum. Son günlerde İstanbul ve Antalya'da üst üste görülen 3 toplu intihar olayına değineceğim.
"İntihar, geride kalanlar için ciddi bir ihtardır." diyor bir şair. Yüreklerimizi sızlatan, son derece dramatik bir şekilde sona eren hayatları ben de bir ihtar olarak görüyorum. Bu acıların altındaki sosyoekonomik problemleri anlamak ve yeni kurbanlar vermemek için acil tedbirler almak gerektiğini söylüyorum.
Sosyologların "anomik intihar" dedikleri bu tip olaylar, ekonomik kriz zamanında çözülmelerin hızlandığı toplumlarda görülmektedir. Ülkemizde uzun zamandır yaşanmakta olan ekonomik krizin milyonlarca işsiz ve dar gelirli insanı çıkmaza soktuğu, sosyal dayanışma ve inanç zafiyetinin eklenmesiyle umutsuzluğa, çaresizliğe ve tükenmişliğe sürükleyerek yutacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Daha önce münferit çok sayıda örneğini gördüğümüz olaylar, öyle anlaşılıyor ki ihtar için yeterli olamamış. İktidar kaynaklarıyla beslenen yüzlerce hizmet vakfına ve devlet kurumlarına rağmen bu olaylar vuku buluyorsa toplumsal çözülme çok tehlikeli bir döneme girmiş demektir. Anayasa'mıza göre sosyal devlet vasıflarının yerine getirilip getirilmediğinin artık sorgulanması gerektiği kanaatindeyim. Sosyal devlet anlayışında ve uygulamasında insanlara sadaka gibi yardımları vererek üretimden uzaklaştırmak ve iş gücü dışına çıkarmak sürdürülebilecek normal bir durum değildir.
Değerli milletvekilleri, yoksullukla boğuşan birçok vatandaşımızın sosyal yardım almamış olmalarının sosyal yardımların insanların gururlarını rencide edici bir süreçten geçmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Gittikçe fakirleştirilen bir milletin, insan mahremiyetini zedeleyen usullerle âdeta iktidar gücüne biat etmeye yönelik bir propaganda aracı olarak suistimal edildiğini ifade etmeliyim. İlgili bakanlıklar ve mülki amirler devlet kurumu olmaktan ziyade parti organı gibi davranmaktadırlar. Bu muameleyi hak etmeyen Türk milleti üçer, dörder ölüme mahkûm edilemez. Tek adam rejimi olan partili Cumhurbaşkanlığı sistemi umut olarak sunulmasına rağmen hantal yönetim tarzıyla hiçbir sorunu çözememektedir. Şairin dediği gibi, yaşanan intiharlar hepimize ihtardır. Milyonlarca insanımızı ve gencimizi işsiz, umutsuz bırakanlara bir ihtardır. Sarayı aile yakınları ve tanıdıklarıyla dolduranlara bir ihtardır. Sarayın masraflarında yapılacak yarı yarıya bir indirimle 50 bin kişiye asgari ücretle iş verilebilecekken bunu yapmayan "İtibardan tasarruf olmaz." diyenlere ihtardır. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." buyruğuna rağmen haksız kazançlarla lüks yaşayanlara ihtardır. İnancımızı, dinimizi istismar edip siyasete alet edenlere bir ihtardır. Vatandaşlarımıza yaşama sevincini, umudunu kaybettiren, dünya nimetlerini hep kendileri için kullanan sahtekârlara bir ihtardır. Milyonlarca insanını açlık sınırına mahkûm edip ülke gelirini yandaşlara peşkeş çekerek zengin edenlere ihtardır. Bu fakirlik içinde kıvranan milletin milyar dolarlarını Suriyeli sığınmacılara dağıtmaya devam edenlere ihtardır. Ülkemiz insanlarına "ensar" Suriyelilere "muhacir" diyerek manevi duyguları okşarken ölen insanlarımızın ensar da muhacir de olamadıklarını göremeyenlere ihtardır.
Değerli milletvekilleri, bu ihtarlardan gerekli derslerin derhâl alınması şarttır. Acil tedbirlerin hemen devreye sokulması şarttır. Saray duymazsa belediyelerin duyması şarttır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - İş işten geçmeden hemen çareler üretilmesini bekliyoruz. Sosyal devletin Türk milletine tanıdığı anayasal hakların dertlere çare olacak şekilde sağlanması için gerekli projelerin geliştirilmesini bekliyoruz. Kulağımızı, gözümüzü ve gönlümüzü açmalıyız, toplumun derindeki sessizliğini duymalıyız, çaresiz hayatları görmeli ve onlarla bir an önce buluşmalıyız.
İYİ PARTİ olarak çözüm için umudumuzu koruyor, selam ve saygılarımı sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)