GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sıfır Atık Mavi Projesi'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:20.11.2019

SERAP YAŞAR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Saygıdeğer milletvekilleri, bugün Dünya Çocuk Hakları Günü. Başta savaş ve terör mağduru çocuklarımız olmak üzere, tüm çocukların Çocuk Hakları Günü'nü kutluyor; daha yaşanılır, barış içinde bir dünya diliyorum.

Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; Anayasa'mızın 56'ncı maddesi herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını güvence altına almıştır. Bu maddeye göre çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Çevre hakkı, en temel insan hakkı olan yaşam hakkı ve insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkıyla doğrudan bağlantılıdır. İnsanın bedensel ve ruhsal yönden sağlığı sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamasıyla doğru orantılıdır. Üçüncü kuşak bir insan hakkı olarak ele alınan bu hakka ilişkin sorunlar tüm tarafların katkısıyla ve tüm insanlığın bir araya gelmesiyle çözülebilir; ayrıca ortak gözetim, iş birliği ve dayanışma hâlinde diğer tüm hakların korunmasına katkı sağlayacaktır.

Bugün Anayasa'yla güvence altına alınan ve korunması konusunda vatandaşlara ve devlete yüküm yüklenen bu hakka ilişkin yeni başlatılan bir projeden bahsetmek istiyorum. Projenin adı "Sıfır Atık Mavi Projesi." 2017 yılında bir geri dönüşüm seferberliği olarak Sıfır Atık Projesi, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin öncülüğünde tüm Türkiye'de uygulanmaya başlandı. Geçtiğimiz haziran ayında da 81 ilde karşılık bulan Türkiye'nin en büyük çevre projesinin önemli bir parçasını ve deniz ayağını oluşturan Sıfır Atık Mavi Projesi hayata geçti.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde denizlerde kirliliğe yol açan ve özellikle deniz canlılarının yaşamını tehdit eden kirliliğin telafi edilemez sonuçlarına dikkat çekmek, farkındalığı ve duyarlılığı artırmak için bu önemli konuyu Meclis gündemimize taşımak istedim.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve TURMEPA iş birliğiyle başlatılan bu projeyle bireysel ve kurumsal bazda ve yerel yönetimler nezdinde farkındalığı artıracak kapsamlı bir değişim ve dönüşüm başlamış oldu. Yaşam kaynağımız oksijen olduğu düşünüldüğünde, bu değişim ve dönüşümün ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Deniz altındaki oksijen deposu ormanları en az karadaki ormanlar kadar önemlidir. Oysa Birleşmiş Milletler verilerine göre denizlerdeki çöplerin yalnızca yüzde 15'i deniz yüzeyinde, yüzde 70'i deniz yatağında bulunmakta; bu çöpler, dipteki doğal hayata telafisi güç zararlar vermektedir. Soluduğumuz havadaki oksijenin yüzde 70'e varan kısmını deniz altı ormanları ve planktonlar üretiyor yani aldığımız 2 nefesten 1'ini denizlerimiz sağlıyor. Ancak günümüzde deniz ve okyanuslardaki plastik tehdidi çok ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. Bugün okyanuslardaki plastik atıkların kapladığı toplam alan ne yazık ki Türkiye'nin yüzölçümünden daha büyüktür. Bu plastikler deniz ortamında daha küçük parçalara ayrılarak planktondan balinaya, tüm besin zincirine girerek deniz ekosistemini tehdit ediyor. Yapılan uluslararası araştırmalarda ihtiyacımız olan oksijeni üreten, tüm ekosistemin birincil üretimini yapan planktonların da mikroplastik yediği tespit edildi.

Kirliliğe en fazla sebep olan plastik çeşidi ise bir kez kullanılıp atılan plastikler. Bunu tüm dünya çok önemsiyor, biz de eş zamanlı olarak aynı önemi veriyoruz çünkü durum sanılandan daha ciddi. Her yıl denizlere ve okyanuslara 8 milyon tondan fazla plastik atılıyor. Bu plastiklerin doğada ve denizlerde çözülmesi dört yüz elli yıl sürüyor ve ne yazık ki aslında, tamamıyla hiçbir zaman yok olmuyorlar; partiküller hâlinde yediğimiz yemekten, içtiğimiz suya, hatta soluduğumuz havaya bile karışıyorlar. Plastik kirliliği biyoçeşitliliği de olumsuz yönde etkiliyor; her yıl 1 milyondan fazla deniz kuşu, binden fazla deniz memelisi ve kaplumbağanın ölümüne neden oluyor. Oksijen kaynağı denizlerin nefesi tüketiliyor.

50'li yıllarda hayatımıza büyük bir kolaylaştırıcı olarak giren bir malzeme olan plastik, zaman içerisinde tüm canlılığı tehdit eder hâle gelmiştir.

Sıfır Atık Mavi Projesi'yle, ülkemizde projenin başladığı 2019 Haziran ayından bugüne sürdürülen eğitimlerle 30 bini aşkın öğrenciye ulaşıldı ve yaz boyunca büyük-küçük 4 bin gönüllüyle yaklaşık 9 bin kilogram atık kıyılardan uzaklaştırıldı, 163 bin metreküp deniz çöpü toplandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.

SERAP YAŞAR (Devamla) - Ancak aslolan, ekosistemi korumak, çevreyi ve denizlerimizi kirletmemek ve bu anlamda zihinsel değişim ve dönüşümü sağlamaktır. Bu amaçla, Türkiye'nin önde gelen 760 kuruluşu "Sıfır Atık Mavi" sözü vererek denizlerimizin kirliliğini önlemek için çalışacağını taahhüt etmiştir.

Bizler, hep birlikte, hayatımızda yapacağımız küçük değişimlerle dünyada büyük bir değişimin parçası olabiliriz.

Sözlerime son verirken yarınımızı kurtarmaya bugünden başlayalım diyorum ve Parlamentomuzdan başlayarak herkesi çevre sorunlarının çözümünde rol almaya ve bu seferberliğe katılmaya davet ediyorum.

Saygıdeğer hanımefendiye bu konuda yapmış oldukları öncülük için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Teşekkürler.

Çok teşekkür ederim Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)