| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 20.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şehir hastaneleri, başta söyleyelim, şehirden uzak yerlerde şehir hastaneleri. Önce binalar yapılıyor, sonra yollar yapılmaya çalışılıyor. Çok övünülen Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde hâlâ toplu ulaşımda sıkıntılar var. Böylelikle aslında projede önce finans sağlayanlara, fon sağlayanlara bir şey düşünülmüş, halk düşünülmemiş, sonradan düşünülmüş.
Değerli arkadaşlar, çalışanlar açısından bir baskı, şiddet, rekabet; hastalar açısından ulaşamama sorunu var. Bir taraftan, hastalıklar artıyor, hastaneler yapılıyor, hastalıkların önlenmesi için ciddi bir çaba yok.
Kamu-özel iş birliği, bakın, soralım: Bu, kamu mu, özel mi? İsmi "kamu-özel iş birliği." Mersin Tabip Odası Başkanı kalkıp şehir hastanesinin bahçesinde basın açıklaması yapacak, kolluk güçleri geliyor "Yapamazsın..." Niçin? "Burası özel mülkiyet."
Bir diğer konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sayıştay, kamu denetçileri, vekiller, hepimiz sözleşmeyi istiyoruz, verilmiyor; ticari sır. Sağlık Bakanlığı öyle bir hâle getirmiş ki birçok şekilde anlatıyor fakat AKP Genel Başkanı bile diyor ki: "Müşteriler gelecek, memnun kalacak, zarar ediyorsak edelim." Bile bile zarar. Zarar edeceğine o parayı aşıya verelim, yemeğe verelim, aşa verelim, temizliğe verelim, içme suyuna verelim. Böyle olmadığında ne oluyor? Bu "özel" dedikleri şey; arsa bedava, kredi bedava, fon bedava, KDV yok, gümrük vergisi yok, yirmi beş yıl kirala.
Sevgili arkadaşlar, şu anda Ankara Şehir Hastanesinin arsasının içinde yapılmış otelde kim kalıyor biliyor musunuz? Sağlık Bakanlığı kiracı olmuş, her ay kira veriyor ve yetinmiyor, bununla beraber yirmi beş yıl boyunca çeşitli hizmetler için deniyor ki: "Bize sat." Kamu, özelden alıyor temizliği, tıbbi atık toplamayı, diğer atık toplamayı, çamaşır yıkamayı, laboratuvar ve görüntülemeye kadar bütün hizmetleri.
Ve biliyor musunuz öyle adil olmayan bir düzenleme yapılmış ki -Yozgat Şehir Hastanesi ve Sorgun Devlet Hastanesi- Yozgat Şehir Hastanesinde 1 kilogram çamaşır yıkamanın bedeli 14 lira, Sorgun Devlet Hastanesinde aynı firma, 1 lira. Bunun 14 katını hepimiz veriyoruz, göz göre göre veriyoruz. Yemeklerde böyle, temizlikte böyle; Elâzığ'da fark var, Eskişehir'de fark var, Mersin'de fark var. Bile bile sözleşmeyi saklıyorlar, sır gibi niteliyorlar çünkü bu sır gibi dedikleri hepimizin cebinden çıkan bir bedeldir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bunu önlememiz lazım.
Sayın Başkan, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bunu biz önlemediğimiz zaman... Teslim aldıkları hastanelerde hâlâ şantiye devam ediyor, park, bahçe, peyzaj parası ödüyorlar. Böyle bir şey mi olur? Eskişehir'de normalde yangından kaçarken yangın merdiveninden çıktın mı otoparka çıkıyorsun, böyle mi olur? Kamu-özel diyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı biri, bir özel şirket, girişim, kişi gittiğinde, bir yönetmelik var, o yönetmeliğe tabidir ama özel hastaneler değil, şehir hastaneleri her şeyden muaftır; paradan muaf, yasadan muaf, denetimden muaf, vali bilmiyor, sağlık müdürü bilmiyor, doktor bilmiyor. Bir an önce burayı kamulaştıralım, sağılığı koruyucu sağlık hizmetlerine ayıralım, geleceğimiz daha iyi olsun.
Saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)