GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:20.11.2019

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 128 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 22'nci maddesiyle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, Gaziantepli olarak hepimizi derinden etkileyen, üzen, vicdanlarımızı sızlatan, 14 Kasım 2019 Perşembe günü cami iskelesinin çökmesi sonucu İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan'ın ölümüyle sonuçlanan olayı paylaşmak istiyorum.

Seçim bölgem Gaziantep'te Şahinbey Belediyesi tarafından Türkiye'nin 2'nci büyük camisi olduğu söylenen cami yapılmaktadır. Bu caminin bir ay önce çekilmiş fotoğrafı bu; 67 metre yüksekliğinde olan kubbesi 34 metre çapında. Kubbesi, gördüğünüz gibi henüz bitirilmemiş. 14 Kasım 2019 Perşembe günü saat 15.14'te, İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan inşaatta inceleme yaparken iskelenin çökmesi sonucu göçük altında kalmıştır. Burada da size fotoğrafları sunmak istiyorum: Göçük budur. Gördüğünüz gibi böyle bir göçükle karşı karşıya kalınmıştır. Bu da başka bir fotoğraf. Otuz üç saat süren kurtarma çalışmalarının ardından maalesef Korkut Küçükcan'ı kaybettik. Yasaların ve yönetmeliklerin çiğnenmesi, yapılan hatalar ve ihmaller yüzünden bir aile daha çöktü. Deprem için yapıların güçlendirilmesi konusunda çok iyi yetişmiş, genç, aynı zamanda tecrübeli Mühendisimiz Korkut Küçükcan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabırlar niyaz ediyor, başsağlığı diliyorum. Allah bu acıyı hiç kimseye göstermesin.

Konuyla ilgili olarak, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği heyeti 17 Kasım 2019 tarihinde caminin inşaat sahasında teknik incelemede bulunmuş ve tanıklarla görüşmeler gerçekleştirerek benim de altına imzamı atacağım raporu hazırlamıştır. Bilgilerinize özetle sunmak istiyorum. Cami inşaatının, 2012 yılında başlamasına rağmen statik projesi ve ruhsatının bulunmadığı tespit edilmiştir. Olay yerinde yapılan incelemede, inşaata ilişkin levhada sadece "Şahinbey Belediyesi Akkent Camisi İnşaatı" ibaresinin bulunduğu görülmüştür. 2012 yılından beri yürürlükte olan Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'nde de zorunlu olan işveren, proje sorumlusu, sağlık güvenlik koordinatörleri ve yüklenicilere ilişkin bilgilerin olmaması birçok hususu boşlukta bırakmakta ve dolayısıyla inşaatın bir mühendislik ürünü olmadığını ortaya koymaktadır. Yapıda kalıp sistemleri incelendiğinde, kalıpta kullanılması gereken malzemelerin kullanılmadığı, kalıp sistemlerinin denetlenemediği ve onay alınmadan ilkel bir şekilde yapıldığı tespit edilmiştir.

Cami inşaatına 2016 yılında ara verilmiş ve inşaatta, kubbe imalatı henüz tamamlanmamış olduğundan, yapı içerisindeki iskele, kalıp, donatı gibi yapı malzemeleri ortam koşullarına açık şekilde bırakılmıştır. İnşaata yeniden başlamak için gereken planlama ve fizibilite çalışmaları sırasında bu malzemelerin durumlarının hiçbir şekilde kontrol edilmediği ve inşaata giriş çıkışların kısıtlanmadığı tespit edilmiştir.

Çöken iskele, 50-60 metre yükseklikte, metal olması gerekirken ahşaptan yapılmıştır. Malzeme kavaktan mamul olup çeşitli kesitlerde malzeme kullanılmıştır. İskelenin statik hesabı ve projesi de bulunmamaktadır. Bu koşullarda, ilkel olarak kurulup yıllarca ortam koşullarına maruz bırakılan ahşap iskelenin çökmesi hiç de şaşırtıcı olmamıştır.

Çöken iskelenin iş iskelesi olarak dahi kullanılamayacağı görülmekteyken, inşaatın sürdürülmesi durumunda inşaat yüklerinin de iskeleye taşıttırılmasına çalışılması çoklu ölümlerle sonuçlanacak daha büyük bir faciaya sebep olabilirdi.

Bu tespitler cami inşaatının bir mühendislik ürünü olmadığını göstermektedir. Cami inşaatı da bütün yapılar gibi bilim ve teknik esaslara uyulması zorunlu olan mevzuata göre yapılması gereken bir yapıdır. Otuz üç saat süren arama kurtarma operasyonunda ise AFAD, AKUT, belediye ve itfaiye ekiplerinin koordinasyonunun tam olarak sağlanamaması, dağınık, verimsiz çalışmalara sebep olmuştur. Canla başla çalışanlar da olmuştur, onlara da teşekkür etmeliyiz.

Değerli milletvekilleri, bu olay kriz ve acil durum yönetiminde hazırlıksız olunduğunu, kurtarma ekiplerinin, ekipmanların, iş makinelerinin acil durumlar için her an hazır tutulması gereğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Buradan ilgililere sesleniyorum: İnşallah ders alınmıştır. Ancak şunu da ifade etmeliyim: Meydana gelen bu olaya çok üzüldük, biz de acılıyız, başsağlığı mesajlarıyla geçiştirilemez, geçiştirilmemelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Böylesi devasa projeler yerine daha mütevazı camilerin yapılmasının gerektiğini hatırlatarak camiler yapan, yaptıran hayırseverlere teşekkür ediyoruz ama bu, onları projesiz, ruhsatsız, iş güvenliği ve sağlığı tedbirlerinden uzak tutmamalıdır.

Yeniden konuya dönersek, sorumluluklarını yerine getirmeyen, yasa ve yönetmeliklere rağmen ihmali olan herkes hakkında, makamı ne olursa olsun, yasal işlemler başlatılmalıdır. Ailenin ve vicdan sahibi herkesin acısı ancak bu şekilde diner diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)