| Konu: | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 20.11.2019 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmeleri devam ediyor, bizler de burada yine sarayın talepleri doğrultusunda yeni vergiler getiriyoruz. Bu vergiler esas itibarıyla yeni zamlar anlamına geliyor çünkü vatandaşa yeni bir külfet getirdiğinizde, yeni bir maliyet getirdiğinizde onun bir diğer tarifi de zamdır. Bu vesileyle, Meclise bu anlamda önemli bir görev düşüyor; eğer ülkede bir kriz varsa bu krizin paydaşlarını iyi değerlendirmek gerekiyor. Önümüzde de ciddi felaketler yaşandı, işte, Fatih'te, Bakırköy'de, Antalya'da; bu yaşananların hepsi ekonomik kriz kaynaklı. Madem ülkede böyle bir kriz var, o zaman Meclise bir görev düşüyor, vatandaşa bir görev düştüğü gibi. Devlete düşen görev, düzenli bir mali tablo yaratmak yani düzenli bir vergi almak ve vatandaş da gelir durumuna göre bir vergi vermek durumunda.
Hatta, bu vergilendirmenin, verginin anlamını demokrasiyle özdeşleştiren bir örnek var İngiltere'de. 1215 yılında Magna Carta'daki ilk açıklama vergilendirme üzerinedir çünkü kralın vergi salma hakkına Parlamento sınırlandırma getirmiştir. O gün çıkarılan vergiyi sınırlandırma, demokrasinin başlangıcı sayılır. Böylesi önemli bir konuda Meclis, hele hele bu yeni sistemde kendi üzerine düşen görevi yapmak durumunda. Elbette, saraydan böyle talepler gelebilir; elbette, yürütme daha rahat yürütmek adına, kendi bütçesini güçlü tutmak adına taleplerde bulunabilir, "Ben yanlış yaptım, vatandaşı yoksulluğa sevk ettim." demez, yeni vergilerle bu taleplerde bulunabilir ama bize düşen, Meclise düşen, vatandaşın ihtiyacına göre bir vergi sistemi getirmekti. O anlamda, iktidarların, Meclisin çıkardığı vergilerle nasıl bir anlayışta olduğu görülür yani yüzünü nereye döndüğü çıkardığı vergiyle görülür. İşte, çeşitli tanımlar yapılır, denir ki: "Sosyal demokrat." ya da "Kapitalist bir anlayışta." Bu formüllerin hepsi, bu tanımların hepsi sizin çıkardığınız yani Meclisin onay verdiği bütçeyle örtüşür. O anlamda, verginin tüm kesimlere hitap etmesi için, ülkede demokrasiyi, huzuru ve güveni getirebilmesi için vergi adaleti çok önemlidir ama Türkiye'ye baktığımızda maalesef büyük bir vergi adaletsizliği ortada çünkü Türkiye'de iki tip vergilendirme var: Bir tanesi, "doğrudan" dediğimiz vergilendirme sistemi; kazancınıza göre vergi alıyor. Aldığınız maaşın oranına göre vergi veriyorsunuz, kazancınıza göre vergi veriyorsunuz. Diğer vergi sistemi, dolaylı vergi sistemi; asıl haksızlık orada yaşanıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer siz, geliri düşük olanlar yani fakirlik sınırında olanlar ile gelir düzeyi yüksek olanlardan benzer vergileri, aynı vergileri alırsanız orada adaletsizlik başlar. Bir vatandaş et almaya gittiğinde "Senin gelir durumun düşük, bu et için senden sıfır vergi alıyoruz." ya da diğerine de "Senden yüksek vergi alıyoruz." deme şansı olmadığı için dolaylı vergi adaletsiz bir vergidir. Fakirden daha fazla vergi alma şansınız yok.
Adaletli vergilendirmede zenginden daha fazla yani gelirine göre bir vergi almak durumundasınız. Ülkemizde bu orana bakalım. Dolaylı vergiler; -biraz önce bahsettiğim gibi- her üründe KDV, ÖTV, turizm vergisi -bu torba yasada olduğu gibi- bu vergilerin hepsi dolaylı vergilerdir. Bu vergilerin Türkiye'deki oranı yüzde 67, geriye kalan yüzde 33 ama dünya örneklerine baktığınızda, Almanya'da yüzde 30, İngiltere'de -en yüksek oran- yüzde 46'larda. Demek ki siz dolaylı vergileri bu kadar yüksek tutuyorsanız adaletsiz bir vergi sisteminiz var. Peki, bizim ne yapmamız gerekiyor? Konuşmamın başındaki noktaya geri dönüyorum. Yürütmenin böyle bir talebi olabilir ama Meclisin de ona verilmiş bir yetkisi var. Gelirine göre vergi ödevi dediğimiz, gelirine göre vergi almak durumunda. O vesileyle yapmamız gereken tümüyle şudur: Sarayın artık vatandaşından alıp o 5 müteahhide kaynak aktarmasına dur dememiz gerekiyor. Bakın, bugün vergi ödeyenlerin listesi yayımlandı, oraya baktığımızda sadece 1 saray müteahhidi görüyoruz, diğerlerinin hiçbiri ilk 20'de yok, en yüksek vergi ödeyen listede maalesef o müteahhitler yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Buradan hemen bağlıyorum.
Buradan görünen tablo şu: Vatandaştan alıp bu müteahhitlere kaynağı aktarıyoruz ama bu müteahhitler hiçbir şekilde vergi vermiyorlar. O vesileyle söylediğimizi tekrarlıyoruz. Anayasa'da belirtilen görevleri yapmamız için bizim yüzümüzü halka dönmemiz lazım, halkın mali gücüne göre de vergi toplamamız lazım yoksa diğer faciaları sadece üzüntüyle karşılamak dışında yapacağımız bir şey kalmaz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)