GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:20.11.2019

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten, çok manidar bir önerge, bir sınav gibi. Acaba biz bu sarayda yapılan torba kanun teklifinin bir virgülünü değiştirebiliyor muyuz "veya"yı "ya da"ya çevirebiliyor muyuz? Gördüğünüz gibi katılamıyormuş heyet yani çeviremiyoruz.

Değerli arkadaşlar, bizler "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" adı altında deli gömleği içerisindeyiz ve bu Parlamento tamamen işlevini kaybetmiş bir durumda. Halkımızı oyalamak için sanki burada bu kanun tekliflerini tartışıyormuş gibi yapıyoruz. Biliyoruz ki tek adam sistemi, tek adam rejimi bir avuç elitin, muktedirin çıkarlarını savunmak için halklarımıza dayatılıyor. Aslında Türkiye'yi şirket gibi yönetmek isteyen AKP iktidarı, tek adam iktidarıyla, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle Türkiye'yi bir şirkete çevirmiş durumda.

Diyoruz ki: "AKP, doğaya düşman." "AKP, kadınlara düşman." "AKP emekçilere düşman." "AKP, halklara düşman. "AKP, Kürtlere düşman." Bu, sizleri çok rahatsız ediyor ama bütün politikalarınızı inceleyelim, bakalım AKP kimlere hizmet ediyor, kimlere düşman? Bu bizi doğrulayacaktır, bu çalışma bizi doğrulayacaktır.

Sevgili Hüda Vekilim dedi ki: "AKP 3Y'yle buraya geldi; işte, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Ben AKP'nin bu duruma bir boyut kattığını da düşünüyorum, bir "Y" daha ekledi; o da "yalanlar" yani AKP iktidarının yalanlarının ne kadar maharetli bir şekilde hazırlandığını söylemek burada gerekiyor çünkü haklarını yememek lazım, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar konusundaki bizlerin yaptığı eleştirilerin hiçbirine öz eleştiri yapmadıkları gibi bir de yalanlarla üstünü örtmeye çalışıyorlar.

Biz dün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçe görüşmelerindeydik ve Sayın Bakan âdeta pespembe bir tablo çizdi. Oysa Türkiye'de gerçekten insanlar eziliyor; eti, kemiği kırılan, yok edilen çocuklar, işçiler, emekçiler, kadınlar, halklar var. Büyük acılar yaşanıyor fakat bu acılardan habersizmiş gibi davranan, her şeyin üstünü örten bir iktidarla, bir bütçe çalışmasıyla, bir yasama çalışmasıyla karşı karşıyayız.

Bakın, bugün Dünya Çocuk Hakları Günü ve çocuklar ölüyor. Türkiye'de her yıl en az 50 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. Savaşta, kuzeydoğu Suriye savaşında Türkiye güçlerinin ve Türkiye'nin yanındaki "Millî Ordu" dediği güçlerin açtığı ateş sonucunda yaralanan Muhammet'i burada anmak istiyorum ve yine, Türkiye'de bir pres makinesi arasına sıkışarak yaşamını kaybeden çocuk işçi Ahmet Yıldız'ı burada anmak istiyorum.

Bu kadar vahim bir tablo varken, Türkiye'de on yedi yılda en az 24 bin işçi yaşamını yitirmişken, bunun 6 katı kadar işçi meslek hastalıklarında yaşamını yitirmişken siz bu bütçedeki pembe tabloyu neye göre anlatıyorsunuz? Üstelik çalışma yaşamından da sorumlu olan bu Bakan, biliyoruz ki, İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği'ne göre Bakanlık tarafından yapılması gereken genel çalışma planını yapmadığı için işçiler ölmeye devam etti. Ne zaman? 2019 yılında. 2019 yılının iş denetimi çalışma planını 2018 Aralığında yapması ve müfettişleri sahaya göndermesi gereken Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı bu programı yapmadığı için on ay boyunca iş müfettişleri ofislerinde kaldı, sahaya inmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Örneğin Aydın Çine'de madenlerde çalışan, ciğerlerine silikozis dolan işçiler meslek hastalığına yakalanmaya devam ettiler ve bizler "Niçin teftişleri yaptırmadınız?" diye sorduğumuzda yine neyle karşılaşıyoruz? "Yaptırdık." yalanıyla karşılaşıyoruz.

Değerli arkadaşlar, son olarak da buradan Tuzla Organize Sanayi Bölgesi'nde direnişte olan Valfsan işçilerini selamlamak istiyorum. Kırk bir gündür direnişteler, haklarını istiyorlar. Sendikalılar, sendikalı oldukları için ve haklarını istedikleri için işten atıldılar. Bütün sendikaları, başta BİRLEŞİK METAL-İŞ olmak üzere Valfsan işçileriyle dayanışmaya çağırıyorum. İşçiler ancak güçlerini birleştirerek ve direnerek kazanırlar. Valfsan işçileri de direnerek kazanacaklar diyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)