| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 21.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Halklarımızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü haftasındayız ve ekonomik şiddetin kadına yönelen en ciddi şiddet biçimlerinden bir tanesi olduğunu biliyoruz. AKP, kadını sadece aileyle tanımlıyor ve çocuk doğurmakla görevlendiriyor; kadın bedeni üstünde tahakküm sağlayan, kadın düşmanı politikalar uyguluyor. Bu da kadınların güvencesiz çalışmalarını, şiddet görmelerini, öldürülmelerini kolaylaştırıyor. Dolayısıyla bu politikaların karşısında yer almak gerekiyor.
Bütçeyi tartışıyoruz bu hafta yine ve bütçe tamamen tozpembe bir şekilde gösteriliyor, oysa kadının bütçede adı yok. Sevgili Duygu Asena'ya buradan selam olsun, "Kadının Adı Yok" demişti. Kadının bütçede adı yok ve kadının çalışma yaşamında adı yok.
Bakın, elimde Uluslararası Çalışma Örgütünün 2017'de yaptığı OECD ülkeleri kadın istihdamı grafiği var, şurada, sizlere göstermek istiyorum: Bu kadın istihdamı grafiğinde sondan 1'inci ülkenin ismi Türkiye ve şöyle aşağı doğru indiğimizde kadın istihdamını neredeyse yüzde 90'lara kadar sağlayan ülkeler sıralanmış. Bunlar da hani şu "batan ülkeler" var ya, İskandinav ülkeleri, bunlar da o İskandinav ülkeleri oluyor değerli arkadaşlar.
Kadınların iş yaşamındaki, çalışma yaşamındaki yokluğuna bir başka örnek de vermek istiyorum. Yine, Dünya Ekonomik Forumu 2017 Küresel Cinsiyet Eşitliği Uçurumu grafiği var burada: Bakın, burada 144 tane ülke var ve bu 144 ülke içerisinde Türkiye, cinsiyet eşitliği açısından 131'inci sırada, ekonomik alanda 128'inci sırada, okuma yazma oranında 94'üncü sırada, sağlık alanında nispeten biraz daha ortalarda, 59'uncu sırada ve siyasi arenadaki cinsiyet eşitsizliği alanında da 118'inci sırada. Biliyoruz ki kadınların siyasete katılımının önündeki bütün engeller, kararların da kadınların aleyhine çıkmasını sağlıyor. O yüzden, kadınların siyasete katılımının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de kadınlar siyasete katılamıyor. Bu konuda endeksleri yükselten partimizdir. Partimizin özellikle yerel yönetimlerdeki eş başkanlık sistemine yapılan saldırı da yine, kadınların yerel demokrasi açısından siyasetten tasfiyesi anlamına geliyor ve yine, kadınların orada da mağdur edilmesi anlamına geliyor.
Değerli arkadaşlar, Diyanetin hazırladığı bir kamu spotu vardı biliyorsunuz, o kamu spotunda eşine çay ve kek taşıyan bir kadın vardı. İşte, bu görüntüye, bu hayat felsefesine biz kökünden, esasından karşı çıkıyoruz. Kadınların rol modeli bu değildir. Kadınlar çalışma yaşamında eşit bir şekilde var olmak istiyorlar. "Üreten kadına, verimli olmaya çalışan kadına, bilinçli kadına bu yapılanlar zulümdür." diye kadınlar kendi ağızlarıyla söylüyorlar. Kadınların yüzde 60'ı çocuklarına bakacak birisini bulamadıkları için ya da kreşe gönderemedikleri için istihdama yönelemiyorlar. Üniversiteli kadın işsizliği ayrıca had safhadadır.
EROL KAVUNCU (Çorum) - Eşine bir bardak çayı çok görüyorsun ama kendi evinde en ağır işleri yaptırıyorsun.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yine, TÜİK'in verilerine göre Türkiye'nin neredeyse yarısı kadın, Türkiye'nin yarısı kadınlardan oluşuyorken istihdamda kadının yok olması kabul edilemezdir. Ayrıca, istihdamda var olan -hani, o TÜİK verilerine göre de olsa- yüzde 30'lar civarındaki kadının eşit işe eşit ücret almadığını görüyoruz, güvencesiz işlerde çalıştırıldığını görüyoruz ve iyi işlere erişemediğini görüyoruz.
Arkadaşlar, bu nedenle şunu bilmeliyiz ki 11 milyon ev kadını ev işleriyle meşgul olduğu için istihdama erişemiyor ve bunun sebebi de sizlersiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Vekil.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bu nedenle, bizlerin, özellikle Parlamentodaki kadın milletvekillerinin partilerüstü bir şekilde yan yana gelerek kadınların iş yerlerinde esnek, güvencesiz çalışmaya, ücret eşitsizliğine, cam tavanlara, terfilerde yaşanan adaletsizliklere maruz kalmaması için çalışması gerekiyor. İş yerlerinde ayrımcılık, mobbing ve şiddet kadınların yine başlıca sorunları, bunlarla da mücadele etmemiz gerekiyor.
Ayrıca, göçmen, mülteci kadın işçiler, çocuk işçiler, LGBTİ+ işçiler ağır sömürüye, ayrımcılığa, cinsiyet eşitsizliklerine, cinsiyet temelli sömürüye maruz kalıyorlar. Bununla da mücadele etmemiz gerekiyor. Türkiye'de kadınların iş gücüne ve istihdama katılımı önündeki tüm engelleri kaldırmamız için el ele vermemiz gerekiyor. Bunun için bütün kadınların ve bu Meclisin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tank palet fabrikalarıyla değil, kadınların istihdam ihtiyaçlarıyla, işsizler ordusu hâline gelen kadınlarla ilgili mesai yapmasını talep ediyorum.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)