GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:21.11.2019

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; hepinizi partim İYİ PARTİ adına saygıyla selamlıyorum.

Bir ülkenin ekonomik, bilimsel ve sanatsal gelişmesi ve çağdaş medeniyetler seviyesine çıkabilmesinin yolu eğitimden geçmektedir. Şüphesiz ki öğretmenlik, vatanperver, bilinçli, birikimli, millî ve manevi değerlerimizi özümsemiş nesillerin yetiştirilmesinde en önemli meslektir. Bu yüzden, dünyanın en güzel, en kutsal mesleği öğretmenliktir. Öğretmenlik, emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, öğreten ve öğrenen, arasında güven ve sevgi ilişkisine dayanan bir meslektir.

Bilgi ve iletişim çağını yaşadığımız günümüzde ve daha büyük bir hızla yaşayacağımız gelecekte bilgisiz, bilinçsiz, ufuksuz ve idealsiz insanların yerinin olamayacağı bir gerçektir. Öğretmen, karanlığa ve geriliğe karşı aydınlığın meşalesidir. Bu doğrultuda ülkemizin, cumhuriyetimizin geleceğini emanet ettiğimiz yeni nesillerimizi, aklın ve bilimin rehberliğinde hızla değişen dünyaya ayak uydurabilecek bilgili, donanımlı bir nesil olarak, açık fikirli bireyler olarak yetiştirmek zorundayız.

Tüm öğretmenler kadrolu olmalı, atanamayan öğretmenlerin atanması gerçekleştirilmeli. Gelecek nesillerin yetiştirilmesini sağlayan öğretmenlerimizin sosyal ve ekonomik hakları gelişmiş ülkelerdeki meslektaşları düzeyine çıkartılmalı ve onlara daha güzel yaşam şartları sunulmalıdır. Her 24 Kasım günü verilen sözler tutulmalıdır. Öğretmenin itibarının kaybedilmesi, aynı zamanda toplumun geleceğinin kaybedilmesi anlamına gelir.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevleri başında şehit edilen ve ebediyete uğurladığımız tüm öğretmenlerimizi ve yetişmemizde emeği geçen, eğitim meşalesinin sürekli yanmasını sağlayan fedakâr eğitimcileri rahmetle, minnetle anıyorum. Görevi başında bulunan meslektaşlarıma sağlıklı, mutlu bir iş hayatı ve uzun ömürler diliyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü şimdiden candan kutluyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 39'uncu maddeye baktığımızda, bir yürütme maddesi olduğu görülmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkilendirilmesi üzerine kurulmuştur. Yalnız, benim, kanunun bütününe yönelik bir eleştirim olacaktır. Değeri 10 milyon lira olan ancak 4 mirasçının malik olduğu bir meskende bu yasaya göre uygulama nasıl olacaktır? Taslağa göre, her bir malik, kendi hissesi üzerinden bu vergiyi ödeyecektir ancak burada hisse değerinin 5 milyon lirayı aşmaması, bir çelişki meydana getirecektir.

Bir kere, bu verginin konusuna girdiniz mi çıkmak yoktur çünkü değerleme işleminin hangi aralıklarla yapılacağı düzenlenmemiştir. Her yıl yıpranma payı düşülmesi bile, maalesef, düşünülmemiştir; buna karşılık, teklifte, taşınmaz değerinin her yıl yeniden değerleme oranında artırılarak matrah belirlenmesinin yapılacağı düzenlenmektedir. Emlak vergisinde bile her yıl değer, yeniden değerleme oranının yarısı kadar artarken, burada yeniden değerleme oranında artış öngörülmesi kanunlar arasındaki içsel bütünlük açısından yanlıştır.

Ayrıca, ailesinden miras kalan, 5 milyon TL'nin üzerindeki bir mülke sahip insanlar vergi öderken yüzlerce dairesi olan ve bu dairelerin değeri 5 milyon TL'nin altında olan kişi vergi ödemeyecektir. Vergilendirme oranlarına baktığımızda "5 milyon ile 7,5 milyon arasında binde 3'e kadar; 7,5-10 milyon arasında binde 6'ya kadar; 10 milyonun üzerinde binde 10'a kadar vergi alınacak." deniyor. Emeklilerin bu düzenlemeden muaf tutulması uygun olmakla birlikte, düşük ve orta gelirli vatandaşlarımızın vergilendirilmesi düşündürücüdür. Yani, ailesinden 5 milyon TL'nin üzerinde miras kalan düşük gelirli bir vatandaşın 15 bin lira vergi ödemesi durumunda, ilerleyen zamanda bu mülkünü satmak zorunda kalacağı anlaşılmaktadır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)