GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:21.11.2019

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Vergisel düzenlemeler, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren, ekonomimiz üzerinde önemli etkisi olan düzenlemelerdir. Bu nedenle, yeni vergisel düzenlemeler hayata geçirilmeden önce toplumun tüm kesimleriyle istişare edilmeli ve ekonomi üzerindeki etkileri etraflıca değerlendirilmedir.

Değerli milletvekilleri, dikkatinizi çekmek istediğim önemli konu, kanun teklifinin 43'üncü maddesidir. Bununla ilgili bana onlarca faks geldi, mail geldi -eminim size de gelmiştir- ve bunlar içerisinde de karikatürize edilmiş bir şey var. Türkiye Büyük Millet Meclisi ile bir holdingin patronu tartılıyor. Sayın Başkanım, siz de görün. İş bu kadar vahimdir, vatandaş bu kadar çaresizdir.

Oluşan mağduriyetleri neticesinde vatandaşlarımız Türk yargısına başvurmuş, zararlarının tazminini talep etmiştir. Yargıtayın resmî internet sitesinde de bu şirketlerce mağdur edilen vatandaşlarımızın lehine olan binlerce karar bulunmaktadır fakat bugün, tüm bu kesinleşmiş yargı kararlarıyla mağduriyetler çözüme kavuşturulmuşken, yargı devre dışı bırakılarak, yasama faaliyetiyle kişiye özel düzenleme getirilmek istenmektedir.

Dikkat edilmesi gereken şudur ki, bu düzenleme, yasamanın yargının alanına müdahale etmesi ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin hiçe sayılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde, devletin, 2 özel hukuk kişisi arasındaki ilişkiye taraf olduğu bir metin bugüne kadar kanunlaşmamıştır, bugün de kanunlaşmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, önümüzdeki bu kanun metninin Anayasa'ya tamamen aykırı olduğu, gerekçelerinin hukuki olmadığı apaçık ortadadır. Aksini düşünenler için, Anayasa'nın 6'ncı, 9'uncu, 11'inci, 36'ncı ve 138'inci maddelerini dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum.

Adalete karşı güvenin iyice azaldığı bugünlerde, yargının, yasama ve yürütme erklerinden bağımsız olması gerektiği gibi her türlü ideolojik, politik düşünce ve inanç eğilimlerinden de bağımsız olması gerekir. Teklifin bu hâliyle yasalaşması, vatandaşımızın devletten adalet beklentisini tamamen yitirmesine neden olacaktır.

Değerli milletvekilleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde adil yargılama ihlali nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı açılacak davalarda çok ciddi tazminatlarla karşı karşıya kalınması kaçınılmazdır.

Bu kanun teklifi yasalaşırsa yüz binlerce insanımızın hakkı, Türkiye Büyük Millet Meclisince elinden alınmış olacaktır. Birkaç şirketin borçlarını bütün bir millete fatura etmenizi millet vicdanı kabul etmez.

Sözün özü, bugün burada bize düşen, yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü sonuna kadar savunmaktır. Adaletin tekrar mülkün temeli olması dileğiyle, saygılarımı sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)