GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:21.11.2019

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 128 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 48'inci maddesiyle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün yine öncelikle, insanımızın başlıca sorunlarından bahsedeceğim. Tabii ki yine öncelik EYT. İşe başlama, devletle ya da özel şirketlerle hukuki bir sözleşmeyle olur. Sözleşmenin iki tarafı vardır; birisi kişi, diğeri kurum. İşe başlarken de taraflar iş şartlarını belirleyen bir sözleşme imzalarlar. Özellikle 1999 yılından önce devlette işe girenler; kadınlar yirmi yıl, erkekler yirmi beş yıl çalıştıkları takdirde emekli olacaklarına dair sözleşme imzalamışladır ancak devlet 1999 yılında çıkardığı yasayla tek taraflı olarak, yaptığı hukuki sözleşmeyi ihlal etmiş, yirmi ve yirmi beş yılda emekli olacakların haklarını gasbederek emekli olmalarını engellemiştir yani devlet hukuki sözleşmeyi ihlal etmiştir. Bu hakların mutlaka verilmesi gerekir. 12 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe giren 17 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde "Bakan yardımcısı kadrosuna atananların, varsa emeklilik ve yaşlılık aylıkları kesilmez." denmektedir. Yani EYT'lilere gelince "Olmaz." denirken bürokrat emeklisi, bakan emeklisi, milletvekili emeklisi ve bakan yardımcıları maaş içinde yüzüyorlar.

Öbür yandan, 3600 ek gösterge bekleyen polis, öğretmen, sağlık görevlileri ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Böyle vicdan, böyle adalet olur mu? Sayın Cumhurbaşkanı erken emekliliğin İskandinav ülkelerini batırdığını söyleyerek EYT'nin hukuki olan haklarının kesinlikle verilmeyeceğini ifade edip kapıyı tamamen kapatmıştır.

Kendisi 46 yaşında emekli olup birden fazla maaş alan Cumhurbaşkanı, bugün 50 yaşını geçmiş insanlara "Gençsiniz." demektedir. Genç olanlar ise iş aradıklarında yaşlı oldukları gerekçesiyle iş bulamamaktadırlar, mağdur ve yoksulluk içinde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.

Cumhurbaşkanının erken emeklilik sebebiyle battığını söylediği İskandinav ülkelerinde ise Norveç'te millî gelir 76 bin, diğer ülkelerde ise 55 ila 65 bin dolar civarındadır. Bizde ise bildiğiniz gibi, 8.800 dolar. Arkadaşlar, herhâlde Cumhurbaşkanını yine bu konuda bir defa daha kandırıp aldatmışlar.

İkinci bir sorun 3600 ek gösterge. Sayın Cumhurbaşkanı dâhil olmak üzere tüm partiler genel seçimlerden önce tüm kanallarda müjde vererek polise, sağlıkçıya, din görevlisine 3600 ek gösterge vereceğini söylemişti. Bütün eğitim camiası ve polis teşkilatı sevinç içerisindeydi. Seçimin üzerinden tam on yedi ay geçti, 3600 ek göstergeden ses yok. Bugüne kadar birinci parti tarafından sorunun çözümü konusunda da hiçbir somut adım atılmadı. Sadece "Bu konuda çalışmalarımız var, olaya pozitif bakıyoruz." deyip geçiştirdiler.

Bakınız, değerli arkadaşlar, yanlış politika yüzünden, ülkemizde yaşayan 4 milyondan fazla Suriyeli sığınmacılara 40 milyar dolar harcadık. Bu para Türkiye'nin 2019 yılı bütçesinin dörtte 1'idir. Vatandaşımızın vergileriyle, dişiyle tırnağıyla doldurduğu kasa bu şekilde boşaltılmaktadır. Bu para, çalışanlarımızın alamadığı maaş zammıdır, vatandaşımızın emeklilikte yaşa takılmasının sebebidir, memurlarımızın 3600 ek göstergesi, çarşı pazardaki zamlardır.

Değerli milletvekilleri, üçüncü sorun ise SGK öncesi doğum yapan kadınlarımızdır. Varlığımızı borçlu olduğumuz, sevginin, şefkatin, sabrın eşsiz timsalleri olan analarımızın üzerimizdeki emeklerinin ne denli büyük olduğu sağduyulu herkes tarafından takdir edilecektir. Karşılıksız sevmenin yegâne temsilcisi olan analarımızın bizlerden bir isteği var: Sigortadan önce doğum yapmışsa kendilerine borçlanma hakkının verilmesi. Erkekler çalışma hayatına başlamadan önce askere gidiyorlar ve bu süreleri borçlandıklarında işe giriş tarihleri borçlandıkları güne kadar geri gidebiliyor, böylece bir yıl daha erken emekli olabiliyorlar. Bunun yanında, işe girdikten sonra askere gitmişlerse bunu da yine borçlanıp eksik primleri tamamlıyorlar, oysa kadınlar sadece sigortadan sonra doğumları borçlanıyorlar. Sistem, kadının çocuk sebebiyle iş hayatından ayrı kaldığı süreleri bile emeklilik hesabına kazandırıyor. Askerlikte olduğu gibi sigorta öncesi doğumda iş hayatından uzaklaşma söz konusu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Bundan dolayı bir kez daha milletin kürsüsünden iktidara seslenmek istiyorum: SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı kaydına bakılmaksızın, sigortalı, genel sağlık sigortalı ve isteğe bağlı sigortalı ayrımı yapılmaksızın, sigorta başlangıç tarihine de bakılmaksızın tüm sigortalı kadın çalışanlara sigorta borçlanması olanağı tanınmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisimizi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)