| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 26.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine, diğer adıyla tek adam rejimine geçtiğimiz günden bu yana siyasi, ekonomik, hukuki açıdan krizi konuşuyoruz ve siyaset tümüyle krize bürünmüş. İşsizliği, yoksulluğu, iflasları, artan iş cinayetlerini, işsizlik sebebiyle yaşanan intiharları konuşuyoruz ve her konuştuğumuzda kimi itirazlar gelse bile kimse geçmişle, bu olan bitenle yüzleşmek istemiyor. En son, cebinde 1,5 lira parası olan insanların yaşamlarını yitirmelerine tanık olduk.
Şüphesiz ki bu sorunlar Türkiye'nin her bölgesinde geçerli ancak Kürt coğrafyasında daha can yakıcı şekilde yaşanıyor bunlar. Bölgenin uzun yıllar temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık giderek azalıyor ve güvenlikçi politikalar nedeniyle insanlar bunu yapamadığı için, göç etmek zorunda kalıyor ve topraklar, hayvanlar sahipsiz kalıyor. Ticaret koşulları hemen hemen yok. Zaten ticaret riskli bölgelerde olmuyor, güvenlikçi politikanın olduğu yerde olmuyor. Ve ekonomik kaynaklar yeterince eşitlikçi bir şekilde paylaşılmadığı sürece sorunlar daha da derinleşiyor.
Bakın, Hazine Bakanı demişti ki: "Yıl sonuna kadar 2,5 milyon kişiye istihdam alanı yaratacağız." Otuz gün var 1'inci yılın son bulmasına. Çıkan rakam, değil 2,5 milyon işsizliğe çözüm, 1 milyona yakın yeni işsiz ve çoğunluğu da genç, çoğunluğu da üniversite mezunu. Bunlara yönelmediğiniz sürece olmaz.
Peki, bu rakamları biraz analiz edersek ne olur? 2018 yılında işsizliğin en yüksek olduğu iller; yüzde 25, hatta 25'i geçen: Mardin, Batman, Şırnak, Siirt. 2'nci bir dilim, bundan sonra 2'nci en yüksek iller hangileri? Van, Muş, Bitlis, Hakkâri. 3'üncüsüne geçelim. Oranlar var. 3'üncü en yüksek işsizliğin olduğu yerler: Şanlıurfa, Diyarbakır. Şimdi, böyle baktığınızda, aslında Türkiye'de işsizlik artıyor ama belli bir yerde işsizlik daha da artıyor ve bununla beraber yeni istihdam alanları da yaratılmadığı sürece bu işsizlik daha da pik yapmakta ve işsizlikle beraber yoksulluk artmakta, yoksulluk hayatın her aşamasında her haneye tesir etmekte.
Bölgeler arası eşitsizliği dile getirdiğimizde sadece işsizlik ve istihdamı da ele almamak lazım. Sağlıkta, Türkiye'de şu anda yaşam sürelerini ele aldığımızda, 65 yaşına ulaşmadan yaşamını yitirenlere baktığımızda karşımıza tekrar Batman, Siirt, Mardin ve Diyarbakır gibi iller çıkmakta. Eğitime baktığımızda, üniversite sınavlarında, lise sınavlarında en başarısız illere baktığımızda karşımıza tekrar aynı iller çıkmakta. İnsanların seçimle belirlediği insanların yerlerine kayyum atanmasına baktığımızda karşımıza tekrar aynı iller çıkmakta. En fazla insan hakları ihlallerinin olduğu yerlere baktığımızda karşımıza tekrar aynı iller çıkmakta. Eğer biz sorunların kökenine inmezsek, sorunların kökeninde araştırma yapmazsak işsizlik artacak, problemler artacak ve bu sadece bölgeye değil, bütün illere de yayılacak.
Bir diğer problem: İşsizliğe, istihdama alternatifler düşünülürken, kanun hükmünde kararnamelerden sonra yeni bir uygulama da arşiv taraması. Arkadaşlar, bölgede yaşayan birinin arşiv taramasından, bu mevcut yapılan taramalardan geçmesi çok sıkıntılı. Biz bununla yüzleşmediğimiz sürece, buna çözüm bulmadığımız sürece o, kader değildir, sistematik bir tercihtir; işsizlik de istihdam da yoksulluk da yatırım da.
Bölgedeki tarım ve hayvancılık da giderek yok olduğu için mevsimlik işçilerle ilgili sürekli görüşmekteyiz, sürekli gündeme getirmekteyiz. Bunlar da bir başka ayıp.
Bir taraftan bölgede veya Türkiye'de bu sorunların giderilmesi için kalkınma ajansları kuruldu. Kalkınma ajansları bile şu anda kayyumlar tarafından yönetiliyor. Orada yerel yönetimlerin, belediye başkanlarının olması gerekirken bir şapkası vali olan, bir şapkası şu anda belediye başkanı olan kişilerce aynı merkezden yönetilmekte ve yerel yok olup yerele destekler geri plana düşmekte ve son dönemde baktığınızda, bu krizle beraber, vergiler, SGK borçları, banka borçları ödenemediği için bir yığın küçük düzeydeki esnafa takipler gelmekte, esnaflar kendi işlerini zar zor idame ettirmekteler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın İpekyüz, sözlerinizi tamamlayın.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - İşsizlik var, yoksulluk var, bir katkı sağlayabilecek insanlar da işlerinden giderek daha da uzaklaşmakta.
En büyük sıkıntılardan biri, biraz önce saydığım bu iller, HDP'ye yüzde 60'tan fazla oranda oy veren iller. İnsanlar şöyle diyor: "Sanki tercih sonucu biz bununla karşı karşıyayız."
Bakın arkadaşlar, bu, TÜİK tarafından açıklanan bir harita ve bölgeler arası eşitsizliği göstermekte; baktığınızda, şuradan itibaren giderek aslında Türkiye'de işsizliğin, dezavantajlılığın, yoksulluğun, gayrisafi hasıladan alınan payın oranını göstermekte. Türkiye'nin bu gerçekle yüzleşmesi lazım. Biz bunu yapmadığımız sürece gerçekten geleceğimiz sıkıntıya düşmekte.
Peki, biz bunu, eşit yurttaşlığı nasıl yapabiliriz? Sorunların kökenine inerek, sorunların çözümüne inerek. Bunun yolu da barıştan geçmekte, diyalogdan geçmekte, müzakereden geçmekte.
Saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)