| Konu: | SERMAYE PİYASASI KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 06.12.2012 |
CHP GRUBU ADINA KAZIM KURT (Eskişehir) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; 337 sıra sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü bölümüyle ilgili söz almış bulunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, kanunların yapılışını ve bu aceleye getirilişini doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Şimdiye kadar yapılmış pek çok kanunun yeniden, eksikliğini gidermek için, bir torba kanunu getirerek düzeltmeye çalışmamız çok doğru ve yararlı sonuçlar vermiyor. Bu da yıllardır beklemiş olmasına rağmen komisyonda, dün, bugün Mecliste, Genel Kurulda bir an önce getirilmek amacıyla sıkıştırılan ve dolayısıyla da bazı yönleri mutlaka aksayan, aksayacak olan kanunlardan birisidir.
Geçmişte yaptığımız kanunların doğru uygulanmamasından dolayı, toplumda hâlâ pek çok konuda sıkıntılar devam etmektedir. Bedelli askerlikle ilgili yapılan ve çok aceleye getirilen yasa bunlardan biridir. Şimdi, sorun büyüyerek devam etmektedir, insanlarımız farklı uygulamaları protesto etmektedir.
Yine, biraz önce, arkadaşlarımızdan birisi anlattı. Atanamayan öğretmenlerin sesine kulak vermek, Parlamentonun ve hükûmetin birinci görevidir ama maalesef o da yerine getirilemedi.
Şimdi görüşmekte olduğumuz yasanın bu bölümü 82 ve 105'inci maddeleri kapsıyor ve daha çok sermaye piyasasının denetimiyle ilgili, bu konulardaki yaptırımla ilgili bölümler. Sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda gerçekleşmesini sağlayacak olan bu düzenleme, nasıl denetlenecek ve bu denetim hangi sistemle, nasıl gerçekleştirilecek; bunu tartışacağımız bu bölümde, yasa bazı düzenlemeleri, bazı yenilikleri getirmeye çalışıyor. Ancak bunların tamamı, yasal düzenlemeden çok olayın bakışına, felsefesine bağlı. Eğer Türkiye'de, çıkardığımız yasalara kendimiz uymayacaksak, eğer uymayacağımız yasaları yapmakta ısrar edeceksek bu yasadan doğru bir sonuç çıkmaz. Nitekim, pek çok uygulamada Sayın Başbakanın talimatları bütün yasaları aşarak gerçekleşiyor ve sermayenin ya da ticari alanın demokratikleştirilmesini sağlaması gereken alanlarda dahi Başbakanın müdahalesi olayları çarpıtıyor, rekabet ortamını bozuyor, insanlarımızın daha sağlıklı ortamda ticaret yapmasına engel oluyor.
Şimdi getirmeye çalıştığımız bu yeni düzenlemeyle, denetimi sağlayacak olan en önemli kurum elbette ki Sermaye Piyasası Kurulu. Sermaye Piyasası Kurulu hükûmet tarafından ya da Bakanlar Kurulu tarafından belirlendiğine göre -kurul üyeleri ve başkanı- bu kurulun gerçek anlamıyla bağımsız bir biçimde bu piyasayı düzenlemesi, denetlemesi, sadece ve sadece o kurula atanan insanların insafına ve vicdanına kalmıştır. Hiçbir biçimde düzgün tercih yapılmadan gerçekleştirilen bu bağımsız kurulların oluşturulması sermaye piyasasında da ciddi sıkıntılar yaratacaktır.
Daha dün yemin ederek göreve başlayan Baş Kamu Denetçisinin ne kadar tarafsız olduğu ve ileride uygulayacağı işlerde ne kadar bağımsız olabileceği tartışılırken şimdi de yine, aynı şekilde, Sermaye Piyasası Kurulu başkan ve üyelerinin gerçekten bu alanda bağımsız ve tarafsız bir biçimde görev yapabileceğini düşünmek saflıktır, yanlışlıktır. Bizim, bu piyasada gerçek anlamıyla yatırımcıyı koruyacak, yatırımcının gelecekte uygulayacağı işlemler içerisinde güvenli bir biçimde sağlayabileceği ortamı yaratacak insanları doğru ve düzgün seçmemiz gerekiyor. Bu bölümde uygulanan yasaların ciddi anlamda hâkim hükmünde kararlar verebilen bir kurul tarafından uygulanması, o kurulun tarafsızlığının ciddi anlamda tartışılmasını ve denetlenmesi gerektiğini tekrar ortaya koyuyor. Yapılan işlemler ne kadar doğrudur, bu işlemlere karşı uygulanması gereken yaptırım nedir? Belli sınırlar içerisinde değerlendirme yapılacağına göre, bu, gerçek anlamıyla hâkim niteliğindeki bir karar organı tarafından verilmeli. O hâlde, kurumun bu niteliğini sağlama konusundaki şüpheleri ortadan kaldıracak ciddi yaptırımları yasaya koymamız gerekirdi. Bu konuda maalesef ciddi ve düzgün adım atılamamıştır. Yatırımcıların uğrayacakları zararlar konusunda tazmin yükümlülüğünün getirilmesi elbette zorunludur ve bu piyasayı hareketlendirmenin bir yoludur. Ama, bu yatırımcının tazminiyle ilgili, merkezin ne kadar başarılı olabileceği zaman içerisinde çok daha düzgün ve net bir biçimde ortaya çıkacaktır.
Bu piyasada en önemli mekanizmalardan birisi halka açık ortaklıklar. Halka açık ortaklıkların denetlenmesi de, yönlendirilmesi de tamamıyla Sermaye Piyasası Kurulunun çalışmalarına ve başarısına bağlı bir durum iken bunu tekrar düzene sokmaya çalışmak ve o piyasanın güvenilirliğini sağlamak birinci hedeftir. Ancak, şimdiye kadar Sermaye Piyasası Kurulu çalışmaları içerisinde bu başarı elde edilememiştir çünkü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan bir dava da -net olarak anlaşılıyor ki- bu kurul üyelerinden birisinin sanık olarak yargılandığı ve o güveni, o güvenilir ortamı sağlamakla yükümlü kişilerin maalesef bu konuda sınıfta kaldığının ciddi anlamda resmidir.
Kurulda yapılan çalışmalarda kurul üyelerinin yardımlarına başvurduğu ve kurulda alınacak kararları etkilemek üzere irtibata geçtiği kişiler şu anda kurulda görevli ve çalışmakta. Eğer bu yasadan sonra aynı kişiler bu kurulda çalışmaya devam edecek ise -ki edecek- bu, o piyasanın güvenilirliğini gerçek anlamıyla yitirmesine sebep olacak ve halkın bu yatırımlarla ilgili taleplerini denetlemekte bizi sıkıntıya sokacak bir ortama doğru gittiğimizin göstergesidir.
Bizim esas itibarıyla yapmamız gereken, bu piyasada daha demokratik, daha katılımcı ve daha geniş tabana yayılan bir kurul yaratmamızdır. Bu kurul kendi kendini denetlemeli, bu kurul kendi kendine çalışmalı ama piyasada yatırım yapan ve bu yatırımlar sonucunda zarara uğradığı zaman devletin sorumluluğuyla karşı karşıya kalan yatırımcıların da korunması konusunda hem objektif hem tarafsız davranabilecek kurul üyelerinin yetiştirilmesi bizim birinci ve en önemli görevimizdir.
Son olarak şunu arz etmek istiyorum ki: Ekli kadro listesinde gösterilen sayı ile mevcut sayı arasında ciddi bir farklılık ve çelişkiler yumağı vardır. Oradaki uzmanların, oradaki başuzmanların ve oradaki idari personelin ciddi anlamda eğitimden geçirilerek yeniden bu ortamı sağlıklı bir hâle getirebilecek bir yapı çıkarmak en önemli görevdi ama maalesef, biraz önce verilen önergeyle de tartışma ortamını bile ortadan kaldırarak "Mutlaka bu yasayı geçirelim, bitirelim." mantığıyla hareket edildiğinde pek çok nokta yine gözden kaçacak ve önümüzdeki yasama yılında Sermaye Piyasası Yasası'nı düzelterek, revize ederek yeniden karşınıza getirecek bir sonuç doğacaktır.
Bunun doğru olmadığını düşünerek saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.