| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 28.11.2019 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 144 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 12'nci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, 47'nci Uluslararası Emmy Ödülü'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazanan Haluk Bilginer'i tebrik ediyor, Türk sinemasında başarılarının devamını diliyorum.
Sayın grup başkan vekilleri geçtiğimiz hafta bu kürsüden AK PARTİ iktidarını, grubunu yanlış yapmaktaki istikrarlarından dolayı kinayeli bir şekilde tebrik etmişti. Sayın grup başkan vekilleri de milletin kendilerine yetki verdiğini ve Cumhur İttifakı olarak yüzde 52 oy aldıklarını vurgulayarak hiçbir yanlış yapmadıklarını ima etmişti. Bugün gene AK PARTİ'yi tebrik ediyorum. Torba kanunları geçtim, bugünkü gibi çuval kanunlarla yasama sürecini kaosa çeviren politikalarınızdaki istikrarınız gözlerimizi yaşartıyor. Soruyorum: Torba kanun mantığını kesintisiz devam ettirmek, yanlış yapmak da istikrar değil midir?
Meclisi böyle oldubittiyle çalıştırmak yanlıştır. Milletimiz bu yanlışı görmektedir. Merhum Necip Fazıl Kısakürek şu dizeleriyle tam da AK PARTİ'yi anlatmaktadır: "Dağı tanıyan nasıl tanımaz uçurumu?/ Mademki yükseliş var, iniş olmaz olur mu?" Bugün AK PARTİ başta Ankara, İstanbul olmak üzere büyük şehirleri kaybetmişse, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tek başına çoğunluğu sağlayamamışsa, 1 milyona yakın üye kaybetmişse Türk milletinin iktidarı uyardığı ve yetkiyi elinden almaya hazırlandığını göstermektedir. AK PARTİ Necip Fazıl'ın ifadelerindeki gibi uçurumu tanımaya hazırlanmaktadır. Her insan, her kuruluş ve her siyasi parti için yükseliş olduğu gibi gerileme ve iniş de mukadderdir ama önemli olan geriye dönerken milletimizin yüzüne utanmadan bakabilmektir, Yüce Allah'ın katına "Vazifemi yerine getirdim mi?" diye gönül huzuruyla gidebilmektir.
Kıymetli milletvekilleri, teklifin 12'nci maddesi Emniyet Genel Müdürlüğündeki üst düzey personel açığının karşılanması amacını taşıyan bir değişikliktir. İhtiyaçlar olduğu gibi bu düzenlemelerin yapılması da normaldir. Burada anormal olan mesele, bu kadar üst düzey personel açığının ortaya çıkmasıdır. Peki, bunun sebebi nedir? Ben cevaplayayım: İçişleri Bakanı Sayın Soylu'nun ifadesiyle Emniyet teşkilatından 17-25 Aralık ve 15 Temmuz sonrasında sadece kanun hükmündeki kararname yoluyla ihraç edilenlerin sayısı yaklaşık 33 bindir. Yani Türkiye Cumhuriyeti devleti on yedi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminde emniyet teşkilatında 33 bin FETÖ'cü ya da terörle iltisaklı personel istihdam etmiştir. Yani kuzular kurtlara teslim edilmiştir, emanet edilmiştir. Türkiye'de güvenlik sağlanacaksa, emniyet yerine gelecekse, adalet tecelli edecekse, ilk önce bu devlet zafiyetini yaratanlardan hukuk önünde hesap sorulmalıdır. Sayın Soylu Twitter üzerinden İYİ PARTİ milletvekillerine laf yetiştirmek yerine bu meseleyi kendine gündem olarak almalıdır.
Sayın milletvekilleri, bu vesileyle emniyet teşkilatımıza üstün başarılar diliyor, bu vatan için şehadet şerbeti içen kahraman polisimizi rahmet, minnet ve duayla anıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, teklifin 59'uncu maddesi bağlamında da birkaç söz söylemek istiyorum. Bu madde derneklerin üyelerinin bütün kimliklerini mülki idareye bildirme zorunluluğu getirmektedir. Bu durum, demokratik kurumları düzgün işleyen devlet ve iktidar yapıları için zarar getirmeyecek bir durum olabilir ancak ülkemizde açık bir fişlemeye sebebiyet verecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Başkanım...
BAŞKAN - Uzatma vermiyorum ama sadece selamlama için açıyorum mikrofonunuzu.
Buyurun.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim.
Ben, İYİ PARTİ Teşkilat Başkan Yardımcısı olarak, özellikle İç Anadolu'da Selçuklu coğrafyasında yaptığım ziyaretlerde açıkça şunu gördüm: İnsanımız muhalefet partilerine üye olmaktan korkmaktadır. Sebebiyse, fişlenme, iş bulamama ve sosyal yardımlardan mahrum kalma korkusudur. Şimdi, siz, buna ek olarak derneklere üye olma korkusunu da getireceksiniz. Bu resmen sivil toplumun gelişmesini engellemeye yol açacaktır. Yarattığınız bu korku imparatorluğunun farkında mısınız?
Bu yaklaşımlardan vazgeçmeniz sizin ve milletimizin yararına olacaktır diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)