GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:25
Tarih:03.12.2019

HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime cezaevinde rahatsızlanan ve neredeyse yedi gün boyunca hastaneye sevk edilmeyen, en temel hakkı sağlık hakkı ve yaşam hakkı ihlal edilen sevgili Selahattin Demirtaş'a geçmiş olsun diyerek başlamak istiyorum.

Bugün, ayrıca, 2018 yılında tutuklanan ve maalesef, böbreğinde büyük bir tümör olan, birçok girişime rağmen tahliye edilmeyen Viranşehir eski ilçe yöneticimiz 64 yaşındaki Emine Aslan Aydoğan'ı da kaybettik ve aslında İHD verilerine göre son on yedi yılda 3.500 hasta mahpus hayatını kaybetti, hâlen de 1.333'ü cezaevlerinde. O yüzden, ortada gerçekten pembe bir tablo yok. Hasta mahpus olmak çok ağır bir şeydir ve bir kadının, 64 yaşındaki bir kadının o kadar girişime rağmen ve ağır hastalığı da bilinmesi rağmen tahliye edilmeyerek hayatını kaybetmesi de aslında herkes için acı vermesi gereken bir şeydir.

Evet, önerge özellikle insan hakları ihlalleriyle ilgili. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Birleşmiş Milletler tarafından 1948 yılında imzalandı, 1949'da da Türkiye'de yaşama geçirildi ve o günden bugüne aslında haklarla ilgili onlarca sözleşme hayata geçti bu ülkede. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bulunduğu döneme yeterince cevap veriyordu belki ama sonrasında, örneğin kadın hakları açısından bakınca yeterince cevap veremediği ve yetkin olamadığı için Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) imzalandı; sonra nitekim Çocuk Hakları Sözleşmesi, Engelli Hakları Sözleşmesi gibi birçok sözleşme aslında genel olarak dünya tarihinde, haklar tarihinde yerini buldu.

Ancak bugün geldiğimiz noktaya Türkiye'den baktığımız zaman, birçok sözleşmenin karşılık bulmadığı bir insan hakları ihlalleri ülkesi görüyoruz. Peki, buna karşılık, mesela Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu var, bu Kuruma insanlar başvurabiliyorlar mı gerçekten? Yani bu kadar ihlal karşısında bu Kuruma başvurmak mümkün mü? Örneğin kadınlar, LGBTİ'ler, emekçiler, bunlar başvurabiliyorlar mı bu Kuruma? Tabii ki hayır çünkü bu Kurum, mesela daha geçen günlerde olduğu gibi "İstanbul Sözleşmesi aile yapısını bozuyor." diyebilen bir Kurum.

Evet, biz bu ülkeyi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Devam edin Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Ben 90'lı yıllarda İnsan Hakları Derneğinde çalıştım, 80'li yıllarda da ilk üyelerinden birisi oldum İnsan Hakları Derneğinin. Gerçekten, bu ülkeyi biz dönüştürmek, değiştirmek istiyoruz, buna talibiz ciddi olarak ve ben, bir gün bunu başarabileceğimize, özellikle insan hakları alanında mücadele eden insanların da birlikteliğiyle bunu başarabileceğimize inanıyorum. İnsan Hakları Derneği de bir gün Türkiye'nin en kapsayıcı, hakikaten herkesin başvurusunu en fazla tatmin edebilen kurumlarından biri olacak ve o gün, inanıyorum ki, tıpkı o 90'lı yıllarda travestiler başvurduğunda, Aczmendiler başvurduğunda, faili meçhullerle, infazlarla çocuklarını kaybedenler başvurduğunda herkese nasıl kucak açmışsa bu dernek, bir gün sizler de başvurduğunuzda ayrımsız kucak açacak ve bu ülke daha güzel bir yer olacak.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)