GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2011-2014 ve 2015-2016 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2011-2016, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun 2015-2016, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2011-2016 ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü (3/21, 22, 23, 24, 25, 26, 27) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:04.12.2019

MHP GRUBU ADINA NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündem dışı söz alma şansım olamadığı için burada beş dakikanızı rica edeceğim.

İnsan hayatının bu kadar ucuz olamadığı bir Türkiye temennisiyle başlamak istiyorum. Ceren Özdemir'e rahmet, ailesine sabır diliyorum.

5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınının elde ettiği seçme ve seçilme hakkı sayesinde bir kadın milletvekili olarak Genel Kurulu ve aziz Türk milletini gururla selamlıyorum.

Bugün Türk dünyasının göz bebeğiyse Türkiye, coğrafyamız kan gölüyken bu topraklarda huzurla, insanca yaşayabiliyorsak bedeli ödendiği içindir. Türk kadını, hürriyet içinde dinini yaşıyorsa, okuyup hâkim, doktor, iş kadını olabiliyorsa, özgürsek bugün, Osmanlı aydınlarının, cumhuriyetin, Mustafa Kemal'in sayesindedir. Modernleşme tartışmaları 19'uncu yüzyılın başlarına tekabül eder bu topraklarda ancak cumhuriyetle tastamam hâle gelmiştir. Bugünlerin mimarları; Namık Kemaller, Ziya Gökalpler, Yusuf Akçuralar, Ağaoğlu Ahmetler, Nezihe Muhiddinler, Şefika Gaspıralılar, Halide Edipler ve bu aziz vatanın kurucusu Gazi Mustafa Kemal iyi ki vardılar ve hep var olacaklar.

Cumhuriyetin kadınları, ecdadından aldığı güçle yarınlar için her ortamda ve nihayet milletinin kaderi için sandık başındadır. Atatürk'ün öncülüğünde önce 18 vekil temsil etti Türk kadınını Mecliste. Belediyeden muhtarlığa, vekillikten azalığa, Türk kadını Avrupalı hemcinslerinden çok evvel siyaset sahnesinde yerini aldı. Beklenen odur ki zamanla birlikte kadın vekil sayısı da artış göstersin, nüfustaki oran Meclise de yansımış olsun.

Ne yazık ki bugün Meclisteki varlığımızın emaresi dile getirilen sorunlarımız; eğitimsizlik, mesleksizlik, işsizlik, verimsizlik, dolayısıyla öz güvensizlik bunlardan birkaçı. İşsizlik bahsinde, işsizlik kadar önemli başka bir sorun daha var, o da mesleksizlik. Mesleki yeterliliği olan kadın sayımız çok az. Kadınlarımız; gündelik ev işçisi, kasiyer, mevsimlik tarım işçisi, çocuk bakıcısı, güvenlik görevlisi ve çoğu da sigortasız. Kadınlarımız meslek sahibi olduklarında hem ücret hem iş refahı açısından daha rahat çalışıyorlar. Eğitim alan kadınlarımız sadece belli alanlarda değil, fiziki şartlarının el verdiği tüm alanlarda başarılı olabilecek kabiliyete de sahiptirler. Kadının ekonomik hayatta var olmasını savunuyorsak kültürel normlarımızın korunması için, kadının ev işlerindeki payının hafiflemesi için, hane halkının öz bakımını tek başına kadının üstlenmemesi için çözümler üretmek zorundayız ki aile ve iş hayatı çatışmasın, huzursuzluk körüklenmesin. Kadının güçlenmesi; ekonomide, siyasette ve toplumda etkin bir hâlde var olabilmesi topyekûn bir bilinç ve özverili çalışmalar bütünüyle mümkündür.

Maddenin manayı yendiği, karanlığın aydınlığı yuttuğu, cehaletin her yeri sardığı ve duyguların hiçe sayıldığı bu yüzyılda insanlığın ihtiyacı olan tam da kadının vicdanı, merhameti, adalet duygusu, hakkaniyeti ve kanaatkârlığıdır. Değişimin öncüsü, üretimin gücü olabiliriz. Türk kadınları Türkiye'nin yarınlarıdır. Doğal akış bunu getirmiştir, toplumsal bilinç bu seviyededir. Kadınlarımızın motivasyonu Türkiye'nin yarınları için ümit kaynağımızdır. Türk kadınları Türkiye'yi omuzlayacak, Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak önemli ve stratejik bir güçtür. Türkiye'nin kadınları başta kendileri olmak üzere, çocuklarını geleceğe hazırlayacak bilince ve tecrübeye sahiptir. Türkiye'nin kadınları Türkiye'nin yarınlarıdır.

Son olarak, önümüzdeki salı günü 100'üncü yılı kutlanacak olan Türk kadın hareketinin mihenk taşlarından 10 Aralık 1919'da Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından yapılan Kastamonu mitinginde "Gerekirse evlatlarımızın kanlarına kendi kanlarımızı karıştırarak erkeklerimizle bir safta dinimiz ve istiklalimiz için haksız zalimlere tarihin lanetlerini terk ederek şehametle öleceğiz." diyen Zekiye Hanım başta olmak üzere, Kastamonulu kadınlarımızı ve Millî Mücadele'mizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)