| Konu: | Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2011-2014 ve 2015-2016 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2011-2016, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun 2015-2016, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2011-2016 ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü (3/21, 22, 23, 24, 25, 26, 27) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 04.12.2019 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ESGİN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; KİT Komisyonu raporlarına yapılan itirazlar üzerine Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü faaliyetleri için hazırlanan Komisyon görüşü üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Atatürk Orman Çiftliği 1925 senesinin ilkbahar mevsiminde Ankara civarında bataklık, çorak ve elverişsiz bir yerin Atatürk'ün "Bunu biz ıslah etmezsek kim gelip ıslah edecektir?" demesi üzerine 55.538 dekar arazide kurulmuş olan Gazi Orman Çiftliği olarak faaliyete geçmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk çok sevdiği bu yeri 11/6/1937 tarihinde hazineye yani dolayısıyla millete hediye etmiştir. Atatürk Orman Çiftliği, 1950 tarihli 5659 sayılı Kuruluş Kanunu'yla yönetilmektedir; tüzel kişiliği haiz, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı bir kuruluştur; Sayıştay denetimine tabi olup Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda ibra olmaktadır, tüm yatırım ve harcamalarını hazineden hiçbir ödenek almadan gerçekleştirmektedir.
Atatürk Orman Çiftliği 55.538 dekar arazide kurulmuşken 1939 ile 1983 yılları arasında çıkan kanunlar ve kararlarla yaklaşık 22.239 dekarının çeşitli kurum ve kuruluşlara satışları yapılmıştır; 1938-1950 yılları arasında 8.334 dekarı satılmıştır -gerçi muhalefet sözcüleri ne yazık ki bu bilgiyi atladılar- 1950-1960 yılları arasında 11.300 dekarı, 1960-1980 yılları arasında 167 dekarı, 1980-1983 yılları arasında 2.338 dekarı yani toplam 22.239 dekarı satılmıştır; hâlen arazi varlığı 33.252 dekardır. 1983 yılından günümüze kadar son otuz altı yıldır Atatürk Orman Çiftliğinin varlığında herhangi bir değişiklik olmamıştır.
Atatürk Orman Çiftliği, hâlihazırda süt fabrikasında 57 çeşit ürün, meyve suyu ve bal fabrikasında 32 çeşit ürün üretmektedir; iç mekân ve dış mekân süs bitkileri, sertifikalı ve pasaportlu meyve fidanı üretimiyle tarımsal faaliyetlerine devam etmektedir; 82 adet kamu kurumu, 68 adet özel sektör olmak üzere 150 adet kiracısı bulunmaktadır. 1925-2002 yılları arasında yetmiş yedi yılda 4.500 dekar alan ağaçlandırılırken 2002'den günümüze kadar, on yedi yılda 17.700 dekar yani yaklaşık 4,5 katı kadar ağaçlandırma çalışması yapılmıştır. Atatürk Orman Çiftliği arazisinin yüzde 67'sine tekabül eden yaklaşık 22.200 dekarlık alan park, orman ve rekreasyon alanına dönüştürülerek halkımızın hizmetine sunulmuştur. 2011 yılından 2016 yılına kadar KİT denetim raporuna yapılan itirazlarda her yıl âdeta aynı itirazların yapıldığı ve özetle "Bilanço ve gelir tablosuna bakıldığında her ne kadar Atatürk Orman Çiftliği kâr etmiş görünse de zarar eden bir kuruluştur." itirazları yer almaktadır. Oysa gerçekte müdürlüğün faaliyet ve kira gelirleri birlikte ve ayrı ayrı değerlendirildiğinde kârlı bir kamu kuruluşudur. Aralık 2019 tarihi itibarıyla kurum bünyesinde çalışan işçi sayısı 362'dir.
Atatürk Orman Çiftliği, gıda ürünleri üretimi ve tarımsal faaliyetlerin yanı sıra çevre düzenlemesi faaliyetleri, kültür ve eğitim faaliyetleri alanında da önemli çalışmalar yapmıştır. Biraz da bunlardan bahsedecek olursak, mülkiyeti Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğüne ait olan Almanya eski büyükelçilik binasının 2015 yılında restorasyon çalışması tamamlanmıştır. Restore edildikten sonra başbakanlık genelgesi kapsamında kiralama izni alınmış ve bir kamu üniversitesine kiralanmıştır. 1934 yılında Atatürk'ün talimatıyla yaptırılan tarihî hamam, Kültür Varlıklarını Korumu Bölge Kurulu tarafından "korunması gerekli kültür varlığı" statüsünde tescil edilmiş olup sanat galerisi olarak işlevlendirilmesi amacıyla yeniden restore edilmiş, kültür mirasımıza 2019 yılında kazandırılmıştır. Atatürk Orman Çiftliği sınırları içerisinde yer alan Gazi Orman Parkı, yine Atatürk Orman Çiftliği öz kaynakları ile 2011 yılında çocuk oyun alanları, oturma alanları, peyzajları ve kaldırımları yeniden düzenlenerek halkın kullanımına sunulmuştur. Az önce bir arkadaşımız da ifade etti yani Atatürk'ün 1937 yılında çiftliklerin halka devri hakkında yazdığı feragat mektubunda bahsetmiş olduğu, "yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek; halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler temin eylemek" misyonu doğrultusunda bugün de aynı çalışmalar devam ettirilmektedir.
1925 yılında ahır olarak kullanılmak için yapılan bina, 2009 yılında basit onarım izni alınarak Atatürk Orman Çiftliği Müze ve Sergi Salonu olarak Mayıs 2010 yılında hizmete girmiştir. Yine aynı yıl, Kasım 2010'da Kültür ve Turizm Bakanlığının denetiminde "özel müze" statüsüne girmiştir. Müzede hâlihazırda çiftlikte kullanılan eski makine ve ekipmanlar sergilenmekte olup sergi salonu her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetler için kullanılmaktadır.
Atatürk Orman Çiftliği 2020 bütçesi 136 milyon 985 bin TL'si cari, 17 milyon 15 bin TL'si yatırım olmak üzere 154 milyon TL'dir. Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü bütün yatırım ve cari harcamalarını kendi öz kaynaklarıyla karşılamaktadır.
Atatürk Orman Çiftliği arazisinin özel bir vakfa veya kuruluşa verilmesi gündemiyle ilgili söylenebilecek bir tek şey vardır: Atatürk Orman Çiftliği envanterinde böyle bir arazi kaydı olmayıp herhangi bir arazi tahsisi veya satışı da söz konusu değildir. Yani bu konu Atatürk Orman Çiftliği'yle ilgili gündemin kapsama alanı dışındadır.
Yine, Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilik inşaatı alanı, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü yasal tasarrufunda olan bir parsel değildir. Bir kez daha ifade ediyorum: 1983 yılından günümüze kadar, son otuz altı yıldır Atatürk Orman Çiftliği arazi varlığında hiçbir değişiklik olmamıştır.
Yine, muhalefet sözcüsü arkadaşlarımız Atatürk Orman Çiftliği'nin 2011 yılında sit alanı olmaktan çıkarıldığını ifade ettiler, bu bilgi doğru bir bilgi değil. Atatürk Orman Çiftliği arazileri 1998 yılından beri birinci derece tarihî ve doğal sit alanıdır, bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda ibra olunan bir diğer kurumumuz Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüdür. Doğu Karadeniz Bölgesi ekonomisinin temel gelir kaynağı olan çayı bölge halkına ekmek kapısına dönüştürmek, bölgenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınması, geliştirilmesi ve göç olgusunun yarattığı sosyal problemleri azaltmak amacıyla ilk yaş çay yaprağı hasadı ve kuru çay üretimine 1938 yılında başlanmış ve uzun yıllar devlet tarafından desteklenmiş, teşvik edilmiştir. 1982 yılında çıkarılan 2929 sayılı Kanun'la Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü adı altında faaliyetlerini devam ettirmek üzere kamu iktisadi kuruluşu kapsamına dâhil edilmiştir. ÇAYKUR Genel Müdürlüğü 1994 yılında 4046 sayılı Kanun'la Başbakanlıkla ilişkilendirilerek KİK kapsamından çıkarılmış ve iktisadi devlet teşekkülleri arasına alınmıştır. ÇAYKUR, 46 yaş çay işleme fabrikası, 1 çay paketleme fabrikası, 1 pazarlama ve üretim bölge müdürlüğü, 8 pazarlama bölge müdürlüğü, ana tamir fabrikası, Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 11.241 çalışanı ve günlük 9.095 ton yaş çay işleme kapasitesiyle Türkiye çay sektörünün en büyük kuruluşudur. ÇAYKUR, Türkiye'nin tarım politikasına uygun olarak çay ziraatını gerçekleştirmek, ekonomik gereklilik, kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda sermaye birikimine yardım ederek yatırım kaynağı oluşturmak, serbest piyasa şartlarında en çok faydayı temin etmek, gerekli ham madde teminiyle her türlü çay ürünü üretmek, pazarlamak, ithal ve ihraç etmek, iç ve dış pazarlarda teşekkülün rekabet gücünü artırmaya yönelik çalışmalar yapmaktadır.
ÇAYKUR'un faaliyet alanlarına da değinecek olursak, işletmeye uygun nitelikteki yaş çay yapraklarını satın almak, kuru çay üretmek ve ürettirmek, satın alınan çay yapraklarını işlemek ve değerlendirmek için teknolojik faaliyette bulunmak, ürettiği veya ithal ettiği kuru çayların iç ve dış isteklerine uygun olarak harmanlanmasını, paketlenmesi ve pazarlamasını sağlamaktır. ÇAYKUR Genel Müdürlüğünün 2 milyar 945 milyon TL sermayesi bulunmaktadır. Yaş çay alım fiyatı genel yatırım ve finansman programı kararnamesi doğrultusunda yönetim kurulunca belirlenmektedir. Teşekkül olarak ödemelerde belirlenen esasa göre satın alınan yaş çayların ürün bedelleri bir sonraki ay içerisinde üreticilerimizin hesaplarına aktarılmakta ve bu uygulama bütün sürgün dönemlerinde aynı şekilde sürdürülmektedir. Kaliteli yaş çay yaprağı temini amacıyla budamaya tabi tutulan çaylıklar nedeniyle üreticilerin uğradıkları gelir kayıpları budama tazminatı olarak ödenmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2003 yılından itibaren çay üreticilerine yaş çay yaprağı ürünü için kilogram başına destekleme ödemesi yapmaktadır. Kilogram başına 13 kuruş fark ödemesi desteği yapılmaktadır.
2007 yılından itibaren organik çay tarımı faaliyetlerine başlanmış olup yıllara göre satın alınan organik yaş çay miktarı organik alanların artmasıyla birlikte artış göstermektedir. Hâlen 12 bin üreticiyle 38 bin dekarda organik çay üretimi yapılmaktadır.
Kuruluşun kârlı ve verimli bir yapıya kavuşması için, satışların artırılması ve stok yükünün azaltılması, pazarlama ve satış maliyetlerinin gözden geçirilmesi, nakit ve fon akışına önem verilerek finansman ihtiyacının azalması için çaba gösterilmiş ve 2016 yılı faaliyet döneminde 82,1 milyon TL kârla kapatılmıştır. 309,2 milyon TL birikmiş geçmiş yıllar zararı olarak ifade edilen konunun yanı sıra, ÇAYKUR'un kendi öz sermayesiyle yapmış olduğu önemli ve büyük yatırımları da göz ardı etmemek gerekmektedir.
ÇAYKUR, bakın, yapmış olduğu çok sayıda yatırımdan sadece üçüne, evet, 100. Yıl Çay Paketleme Fabrikasına, Fındıklı (Sümer) Çay Fabrikasına, Pazar Taşlıdere Çay Fabrikasına yaklaşık olarak 850 milyon TL yatırım yapmıştır değerli arkadaşlar ve bu noktada ÇAYKUR'un zarar ettiğini ifade etmek kesinlikle mümkün değildir. ÇAYKUR, bu anlamda, bazı yıllarda fiilî olarak kâr etmiştir ama bu kadar büyük yatırımları da beraberinde yapan bir kurum olarak ÇAYKUR'u görmekteyiz.
Önümüzdeki süreçte çaylık alanların rehabilitasyonu, organik çay tarımının yaygınlaştırılması için -bu da bugün çok gündeme gelen bir konuydu- yoğun bir sürecimiz var, çabamız var. Teknolojik yeniliklerin üretim süreçlerinde kullanılması ve pazar payının sürdürülebilir seviyede artırılması çalışmalarına devam edilecektir. Çaylıkların yenilenmesiyle ilgili, TÜBİTAK, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve ÇAYKUR'un, gen havuzu oluşturulması çalışmaları devam etmektedir.
Bu vesileyle, sözlerime son verirken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)