| Konu: | 21/11/2019 Tarihli ve 7193 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 05.12.2019 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Hepimizin bildiği üzere, termik santrallere baca gazı filtresi takılmasına ilişkin ve bunu bir süre daha çeşitli şarta bağlayıp uzatan madde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi ve yeniden görüşülmek üzere Meclise iade edildi. Bu husustaki görüşmeler dün Plan ve Bütçe Komisyonunda tamamlandı ve bu maddenin geri çekilme oylaması da yapıldı. Şimdi de Genel Kurulda bu hususu görüşüyoruz.
Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanının bu veto yetkisini kullanması elbette anayasal bir haktır, Sayın Cumhurbaşkanı da bu hakkı kullanmıştır. Son söz sahibi de yine, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Eski, Anayasa değişikliğinden evvelki sistemde de olduğu gibi şimdi de olduğu üzere son söz Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve belli bir çoğunlukla, salt çoğunlukla bir karar vereceğiz ve oylamayı gerçekleştireceğiz.
Meclis, söz konusu düzenlemeyi Cumhurbaşkanının gerekçeleri doğrultusunda değiştirebilir, düzenlemeyi çıkarabilir ya da olduğu gibi kabul edebilir. Bütün bu süreçlerde son söz Türkiye Büyük Millet Meclisinin. Özetle, Meclis, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde güçlendirilmiş bir konuma sahiptir ve bu konumdan kaynaklanan hak, yetki ve sorumluluklarını da yerine getirmeye devam edecektir.
Bu ilgili düzenlemenin içeriğine dair görüşlerimizi kısaca tekrarlamak isterim: Teklifin Genel Kuruldaki görüşmeleri esnasında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, 13 Kasım 2019 tarihinde, konuşmacımız Konya Milletvekilimiz Sayın Mustafa Kalaycı'ydı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına bu kürsüde partimizin görüşlerini de dile getirmişti ve onları da şimdi tekrar okumakla birlikte, bundan evvel de yine aynı konuyla alakalı geçmiş yıllarda gelen maddeyle ilgili görüşlerimiz de aynıdır yani bu görüşlerimiz değişmemiştir.
"Komisyonda teklife eklenen maddeyle, termik santrallerin çevre mevzuatına uyumuna dair yeni bir düzenleme daha yapılmıştır ve 2013 yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunu'yla çevre mevzuatına uyumun 31/12/2018'e kadar tamamlanması öngörülmüş ve bu sürenin üç yıl uzatılması konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. Anayasa Mahkemesi bu yetkiyi sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkından uzun süreli vazgeçilemeyeceği gerekçesiyle iptal etmiştir. Ancak 2016 yılında 6719 sayılı Kanun'la süre 31/12/2019'a kadar uzatılmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, gerek ilk düzenlemeye gerekse bu düzenlemeye karşı çıkmıştır. İnsanımızın yaşama hakkını ilgilendiren bu konuda firmaların yıllardır yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması büyük bir sorumsuzluktur. Yapılan düzenleme ve yaptırımlar titizlikle uygulanarak söz konusu tesislerin bacalarına gerekli filtrelerin bir an önce taktırılması sağlanmalıdır." Bunları tutanaktan okudum.
Özetle, Milliyetçi Hareket Partisinin duruşu, baca gazı filtrelerinin bir an önce takılması ve aksi bir durumda da denetim ve yaptırım sürecinin işletilmesidir. Tüm bu gelişmeler neticesinde görülmüştür ki baca gazı filtreleri konusunda yasama, yürütme ve kamuoyu üçgeninde çevre ve insan sağlığı temelinde ortak bir duruş ve bilinç oluşmuştur. Öncelikle bu husustan duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek isterim. Çevre sorunları günümüz dünyasının en önemli meselelerinden biridir. Bugün ülkemiz, ortak duruş ve bilinci tüm çevre meselelerinde korumak ve sürdürmek suretiyle bir örnek olma fırsatını yakalamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bununla birlikte, termik santraller özelinde konuşmak gerekirse, özellikle sermaye sahiplerinin santral çalışanları üzerinden süreci bir sopa olarak kullanmalarının da önüne geçilmelidir. Santrallerde çalışan binlerce işçimizin, bu işlerden geçimini sağlayan on binlerce vatandaşımızın hakları mutlaka gözetilerek korunmalıdır. İşçilerimizin işten çıkarılma tehditleriyle karşı karşıya kalmaları mutlaka engellenmelidir. Sermaye sahiplerinin yani girişimcilerin yasama, yürütme ve kamuoyu iradesine karşı bir tutum almalarına ve tehditlerine karşı devlet olmanın gereği yerine getirilmeli, gerek yürütmenin gerekse de yasamanın iradesi devam ettirilerek korunmalıdır.
Bunun için yapılması gereken, bir taraftan baca gazı filtreleri için kanunda öngörülen sürecin uygulanması -ki buna göre 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yapılacak denetimler neticesinde kapatılmaya kadar gidecek bir yaptırım süreci var- diğer taraftan da termik santral işçilerinin korunmasıdır.
Bu düşüncelerle konuşmama son verirken Meclisimizin kararının hayırlı olmasını diliyor, muhterem heyetinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)