| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 05.12.2019 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 144 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 31'inci maddesi için vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurula saygılar sunuyorum.
Bu madde, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu kapsamında, jandarma subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar için izin düzenlemesi yapmaktadır. İzinler yıllık, mazeret ya da sağlık izni olsun ya da doğum, ölüm ve hastalık izinlerinin süre, şekil ve diğer ilkelerinin nasıl düzenleneceği hususunda bu maddede hükümler mevcuttur. İzin vermeye yetkili makamları da bu madde düzenlemiştir.
Değerli milletvekilleri, ekonomik krizin tüm yurdumuzu vurduğu bir sürecin içerisindeyiz. İktidar bunu kabullenmek istemiyor olabilir ama güneş balçıkla sıvanmaz. Genel bir yoksullaşmanın içindeki aziz halkımız hayatı idame mücadelesi verirken ne yazık ki kurtuluş reçetesi sunulmuyor. Tam tersine, muhalefete kıskaç, kendine yakın olmayan iş adamlarına tehdit gibi, iktidar operasyonlarına tevessül ediliyor. Bu, çok tehlikeli bir gidişattır. Millî ekonomi döviz ve borç batağına düşürülüp dışa bağımlı hâle gelirse tüketim ekonomisine dönüşümüz kesinleşir. Bu da halkın yoksullaşması anlamına gelir. Açlık, yoksulluk, zam, işsizlik, acilen çözmemiz gereken temel problemlerdir. Başka hiçbir konu bu kadar acil değildir, hatta güvenlik konuları bile.
Geçen gün de ifade etmiştik; açlık toplumumuzu kasıp kavuruyor, 2.020 TL'lik sınır açlık sınırı olarak kabul ediliyor. Şu anda Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantı yapıyor ve inşallah çalışanlar lehine bir karar ittihaz edilir. Toplumun yüzde 60'ının bu tutarın altında istihdam ediliyor olması, iktidar için utanılacak bir durumdur. İşsizlik, çaresizlik, yoksulluk ve açlıkla mücadele öngörüsü olmayan bir siyasal iktidarın bir an evvel yeniden iradesini ortaya koyması da kaçınılmazdır.
Değerli milletvekilleri, genel olarak kolluk güçleri personeliyle ilgili kanunlardaki hükümlerin çoğu ortak hükümlerdir. Ortak hükümlerin bire bir Emniyet, Jandarma, Sahil Güvenlik gibi teşkilatlar üzerinden veya uzman erbaş, uzman jandarma gibi personel kanunları üzerinden tekrar edilmesi yerine, iyi bir düzenleme ilkesi bağlamında, tek bir kanun içerisinde bunu ifade etmek mümkün olabilirdi. Kolluk görevlileri özlük mevzuatı bu şekilde düzenlenmiş olsaydı, bu kanun teklifinin hacmi en az üçte 1 oranında azaltılmış olabilirdi.
Bu kanun teklifi, 18 Kasımda İçişleri Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilmiştir; önemli mali ve ekonomik hükümler içermesine rağmen Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeden üç gün sonra İçişleri Komisyonunda görüşmelere başlanmıştır. Teklifin yabancılar hukukunu ilgilendiren çok sayıda maddesinin olmasına rağmen Dışişleri Komisyonuna havale edilmemiş olması da bir eksikliktir. İhtisas komisyonlarının konu uzmanlıklarının kanun tekliflerine yansıtılmaması sağlıksız düzenlemeler yapılmasına neden olmaktadır. Yasa yapım sürecinde hız tutkusunun olduğu görülmektedir.
Değerli arkadaşlarım, hız ve kalite ters orantılıdır. İyi düzenlemeler, yeterince tartışılarak, görüşülerek olgunlaştırılmış kurallardır. Madde 31 düzenlemeleri bütünüyle teknik bir düzenleme olmakla birlikte, değişiklik teklifimizin Genel Kurulca değerlendirileceğini ümit ediyor, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)