| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 05.12.2019 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ilgili kanun teklifinin 32'nci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, teklifin ilgili maddesindeki değişiklikle Jandarma Genel Komutanlığına ait vardiya yatakhaneleri, gazinolar, sosyal tesisler, özel, yerel ve kış eğitim merkezleri ile kantinlerin tamamen veya kısmen veya bazı şubelerinin özel sektöre kiralanmasının önü açılmıştı. Daha önce 5 Nisanda Resmî Gazete'de yayımlanan yönetmelikle, kantinlerin tamamının, bir kısmının veya bazı şubelerinin Devlet İhale Kanunu hükümleri kapsamında kiraya verilmesinin ya da üçüncü şahıslara işlettirilmesinin yolu daha önce de açılmıştı. Gerek Jandarmanın gerekse de Sahil Güvenliğin ülkenin birçok bölgesinde çok güzel yerlerinin olduğu göz önüne alınırsa bu sosyal tesislerin ve kantinlerin özel sektör açısından oldukça cazip alanlar olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda yapılan değişiklik öncesi bu madde toplumda "Acaba yeni rant alanları mı oluşturuluyor?" kuşkusunu yaratmıştı. Biz de Komisyonda İYİ PARTİ heyeti olarak bu maddeyle ilgili şerhimizi ortaya koymuştuk fakat burada oluşan değişiklikle, bu maddenin değişmesiyle, bu şerhimizin de doğrultusunda değişmesiyle olumlu baktığımızı söyleyebilirim.
Değerli milletvekilleri, bu noktadan sonra şunu söylemek istiyorum, bir hususu da arz edeyim: "Vatan savunmasının sözleşmesi olmaz." diyerek Türk Silahlı Kuvvetlerinde devamlılık arz eden kritik noktalarda görev yapan uzman çavuşlarımızın da sorunlarını bu vesileyle dile getirmek isterim. Sözleşmeli olarak görev yapan uzman çavuş kardeşlerimizin çalışma yönetmelikleri yok, izin yönetmelikleri yok, nöbet yönetmelikleri yok, sicil yönetmelikleri yok, sağlık yönetmelikleri yok. Bunun yanında, uzman çavuş kardeşlerimiz orduevlerine giremiyorlar, kamplardan yararlanamıyorlar, lojmanlardan da ancak yüzde 5 oranında yararlanabiliyorlar. Mevcutları şu anda 180 bin olmakla beraber, sistemin değişmesiyle sayıları yükselmekte ancak mağduriyetleri de artmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonel yükünü de taşıyan sözleşmeli uzman çavuşlar bu muameleyi hak etmemektedirler. Bu kahraman yiğitlerimizin özlük hakları bir an önce teslim edilmelidir diyorum.
Bir başka konu -yine bununla alakalı- şu: Türk Silahlı Kuvvetleri üniformasını şerefle taşıyan, 6000 sayılı Kanun mağduru uzman çavuşlarımızın yaşadığı mağduriyet vardır. 45 yaşına geldiklerinde, kanun gereği "Sivil memurluk yapsınlar, öyle emekli olsunlar." denilerek emekli yapıldılar. İçlerinden 3 bini emekliliklerine iki ay kala -uzman çavuş yerine- sivil memur yapılıp bu şekilde görevlerini tamamladılar. Emeklilik sürelerini tamamlamak için yapmak zorunda kaldıkları birkaç aylık sivil memurluk nedeniyle en alt kademeden sivil memur statüsünde emekli olmak zorunda bırakıldılar. Bu nedenle, bu kardeşlerimizin de mağduriyetleri söz konusudur. Bu mağduriyetin de düzeltilmesi gerekmektedir.
Mağduriyetlerin ve kayıpların giderilmesi hususunu yüce Meclisimizin takdirine sunuyor, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)