GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:05.12.2019

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 144 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 36'ncı maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Meclise getirilen her yasa teklifi torba yasa olarak getirilmektedir. Şimdi size torba yasanın hukuk tarihinde ilk ortaya çıkışı ve çıktığı dönemdeki serüveninden bahsedeceğim.

İlk torba yasa uygulamaları Roma'da ortaya çıkmıştır. Önceden yazılı olmayan geleneksel hukukun geçerli olduğu Roma'da milattan önce 452 yılında halk tarafından 10 kişilik konsey seçilmiş ve geleneksel hukukun yazılı hâle getirilmesi istenmiştir. Konsey iki yıl çalışmış, hukukun bütün alanlarında uygulanan geleneksel hukuku yazılı hâle getirerek büyük levhalara yazdırıp Roma'nın en büyük meydanına asmışlardır. Altmış yıl sonra Galya'nın Roma'yı yağmalaması ve bu levhaların tahrip edilmesiyle hukuk alanında kargaşa yaşanmaya başlamış, bugün Türkiye'de uygulanagelen "torba yasalar" dediğimiz tek yasa içinde farklı konular içeren yasalar çıkarılmaya başlanmıştır.

Özellikle toplumun onaylamayacağı, tepkisine sebep olabilecek konulardaki yasaların Meclisten geçirilebilmesi amacıyla yasanın içerisine rüşvet sayılabilecek bir konu da eklenerek torba hâline getirilmeye başlanmış, böylece kolaylıkla Meclisten geçirilebilmiştir. Örneğin, toplumda tepki yaratacak bir vergi yasasının içine o dönemde İtalyan topraklarında yaşayan herkese Roma vatandaşlığı da verilmesi konusu eklenerek Parlamentodan geçirilmiş ve toplumun tepkisi önlenmeye çalışılmıştır.

Milattan önce 98 yılına kadar bu böyle devam etmiş ancak bu yılda çıkarılan bir yasadan sonra itirazlar yükselmiş ve torbayı yasaklayan bir ilke kabul edilmiştir. O tarihte çıkarılan yasanın 2'nci maddesi, farklı konuların tek bir yasada toplanmasının doğru olmadığını, bunların ayrı ayrı yasalarla çıkarılması gerektiğini kesin olarak kurala bağlamıştır.

Değerli milletvekilleri, günümüzün gelişmiş demokrasilerinde de bu ilkeye uyulmakta, her konu ayrı teklifle parlamentoya getirilmektedir. Ülkemizde ise özellikle 12 Eylül darbesinden sonra kanun hükmünde kararnameler ve torba yasalar uygulaması yoğun bir şekilde başlamıştır. Yeni Türkiye'de ise kanun hükmünde kararname yerine Cumhurbaşkanlığı kararnameleri rutin hâline getirilmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi işlevsiz hâle sokulmuştur. Son yıllarda ise özellikle AK PARTİ hükûmetleri tarafından başvurulan torba yasa mantığı maalesef iflas etmiş, yapboz yasalar hâline getirilmiştir. Alelacele, yangından mal kaçırır gibi çıkarılan yasalar sağlıksız ve sorunludur. Bütün bunlar daha önce de defalarca söylenmesine rağmen, iktidar yanılmaz olduğunu düşünüp yaptığı her işin doğru olduğunun kabul edilmesini istiyor. Nitekim geçen hafta AK PARTİ Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Meclisten geçirilerek yasalaşan torba kanun içindeki termik santrallere filtre takılmasının ertelenmesi konusundaki madde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından veto edilmiştir. Teklifi oylarıyla yasalaştıran iktidar partilerinin milletvekilleri ise yasanın veto edilmesi üzerine, yine veto kararını alkışlayan açıklamalara girişmişlerdir.

Yaşananlar bir torba yasa klasiği olması bakımından güzel bir örnek teşkil etmektedir. Yasalar toplumun tamamının ihtiyaçlarını belirleyen bireylerin hak ve özgürlüklerini belirlemek için vardır ancak bizde bu torba yasalar sayesinde yandaşların ihtiyaçlarına göre yasa yapılır hâle gelinmiştir. Bu, sürdürülebilir bir yasa yapma tekniği değildir.

Değerli milletvekilleri, işte yine bir torba yasayla karşı karşıyayız. Bu görüştüğümüz teklif de torba yasadır. 98 maddelik bir torba yasanın içinde 1 tane kanun hükmünde kararname ve 29 ayrı kanunda değişiklik vardır. Hepimiz biliyoruz ki bu teklif aslında altında imzası bulunan milletvekillerinin teklifi değil, direkt olarak yürütmenin başının gönderdiği ve milletvekillerine imzalattırdığı bir tekliftir. Yasama artık etkisizleştirilmiştir. Artık dayatma kanunlardan vazgeçilmelidir. Sadece iktidardan gelen teklifler değil, halkın gözü kulağı olan muhalefetin de yasa teklifleri değerlendirilmelidir.

2020 yılında Meclise getirilecek tekliflerde torba yasa uygulamasından vazgeçilmesi dileğiyle Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)