GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:05.12.2019

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugünlere gelmemizde büyük pay sahibi olan mücadele insanları Kara Fatma ve Nene Hatun'la sembolleşen kadınlarımızın seçme ve seçilme haklarının yıl dönümünü kutluyor, aziz milletimizi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine ve kutsiyetine saygılı şekilde yasa yapma becerisine hepimiz sahibiz çok şükür. Bizlere verilen millet emanetini bugünlerdeki gibi iyi polis-kötü polis kandırmacasına meyletmeden layıkıyla yerine getirmek hepimizin boynunun borcudur. Üzerinde söz aldığım maddeyle Jandarma Kanunu'na ilave ek madde konulması teklif ediliyor, uzman jandarmalıktan astsubaylığa geçenlerin rütbe yaş hadleri yeniden belirleniyor. Teklif edilen maddeyle daha fazla sayıda uzman jandarmanın astsubay olarak istihdam edilmesinin amaçlandığı aşikâr ancak teklifteki yaş haddi düzenlemesi, ne yazık ki, uzman jandarma statüsündeki personelin yıllardır boğuştuğu sorunları çözemiyor. Uzman jandarmaların çözüm beklediği sorunların en önemlilerini dikkatlerinize sunmak istiyorum.

2012 yılında uzman jandarma okulu kapatılmış, uzman jandarma kadroları astsubay kadrolarına dönüştürülmüştü ancak dönüştürülen astsubay kadrolarında çalıştırılan uzman jandarmalara astsubay özlük hakları verilmemişti. Astsubay kadrolarında uzman jandarma olarak çalışan kardeşlerimiz, özlük haklarının da hak ettikleri şekilde bir an evvel düzenlenmesini, 3600 ek göstergeye kavuşturulmalarını bekliyorlar.

Diğer yandan, Silahlı Kuvvetlerimiz bünyesinde görev yapan subay ve astsubaylarımızın tabi oldukları bazı haklardan da uzman jandarmalarımız maalesef faydalanamıyorlar. Örneğin Türk Silahlı Kuvvetlerinde "temsil tazminatı" adı altında subay ve astsubaylara hizmet yıllarına göre ödenen tazminattan uzman jandarmalar muaf tutuluyorlar.

Subay ve astsubaylara mümtaz terfi hakkı tanınmışken, yüksek lisans eğitimi alan subay ve astsubaylarımız derece ilerlemesi kazanırken uzman jandarmalara bu haklar tanınmıyor. Silah arkadaşları arasında ayrımcılığa yol açabilecek böylesi ikilemleri düzeltmek önceliğimiz olmalı.

Ülkemizin her yerinde üstleri ve astlarıyla beraber canları pahasına omuz omuza mücadele eden uzman jandarmaların yararlanabilecekleri bir sosyal tesise, orduevlerine giriş hakları bulunmuyor. Uzman jandarmalar Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Orduevlerine uzman jandarmaların alınmamasını ve kontenjan ayrılmamasını doğru bulmuyoruz.

Uzman jandarmalar, Jandarma Genel Komutanlığı mevcudunun yarısından fazlasını temsil etmekte. Buna rağmen kendilerine yüzde 25'lik bir lojman kontenjanı tahsis ediliyor. Jandarma teşkilatının yüzde 5'lik bir kısmını temsil eden subaylara yüzde 30, astsubaylara yüzde 40, sivil memurlara yüzde 5 oranında lojman tahsisi yapılıyor. Bu dağılımın adaletli olduğunu söylemek çok zor.

Hastalık nedeniyle subay, astsubay ve uzman erbaşlar emeklilik hakkı kazanırken Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'nde "Branş değişikliği yapılır." hükmü bulunmasından dolayı uzman jandarmalara hastalık sebebiyle emeklilik hakkı tanınmıyor. Bu çerçevede, hasta olarak görevlerini yerine getirmeye çalışan çok sayıda uzman jandarmamız var.

Astsubaylara ayrılan kadrolarda görevlerini yerine getirmelerine rağmen, başta 3600 ek göstergeleri ve diğer özlük hakları verilmeyen, orduevlerine giriş hakları olmayan, aldıkları eğitimleri fiilî hizmetten sayılmayan, canını vatanı ve milleti uğruna seve seve vermekte bir an olsun tereddüt etmeyecek olan kahraman ordumuzun uzman jandarma sınıfı mensupları için vicdani bir düzenleme yapmalıyız.

Değerli milletvekilleri, uzman jandarmaların sorunları memleketim Erzurum'un sorunlarıyla çok benzer. Erzurum da yapmış olduğu fedakârlıkların karşılığını alamıyor.

(Uğultular)

BAŞKAN - Biraz sessizlik değerli arkadaşlarım.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Düşünün lütfen, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük kenti, en fazla vergi ödeyen ili olan Erzurum'un millî gelirden yüzde 1'in altında pay alması nasıl açıklanır? Bu durum, ne şehrimizin şanlı tarihine ne de memleketim Erzurum'un asil insanlarına yakışıyor. Erzurum'a yapılan kamu yatırımları da hem Türkiye ortalamasının çok altında hem de yıllardır tamamlanamıyor. Bütün bu sorunların çözümlerini münasiple dile getirirken beterin beteri var dercesine Erzurum'un ülkesiyle bağı koparıldı. Göz göre göre gelen büyük bir ihmal nedeniyle uçaklar Erzurum'a artık en ufak bir hava muhalefetinde inemiyorlar. Günlerdir uçak seferleri iptal ediliyor. Bu durumun sorumluluğu kime ait? İptal edilen eski iniş sisteminin yerine yeni sistem kurmak bu kadar mı zor olabilir? Tam bir vurdumduymazlık. Aşırı yüksek uçak bilet fiyatları ve çok azalan sefer sayılarından şikâyet ederken uçak seferlerinin iptal edilmesiyle Erzurum halkı, ekonomisi büyük sıkıntıda. Zaten bir emekli ve öğrenci kenti hâline getirilen Erzurum'umuz, ısınmak için yüksek maliyetli doğal gaz, elektrik tüketimi gibi büyük sorunlarla boğuşurken bu darbeyi hiç beklemiyordu. Erzurum'a ulaşamıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Bir şehrin iyi niyeti ve iktidar partisine verdiği destek bu kadar da gözünün içine baka baka nasıl istismar edilir? En azından kış turizminde Erzurum'un payı artsın derken havalimanının hizmet verememesinde ihmali olan seçilmiş siyasi iktidar sorumluluktan kaçamaz. Sizler hiç İstanbul'a uçak inemediğini düşünebiliyor musunuz? Bu çarpık düzen Erzurum'a da ülkemize de reva olamaz. Doğu Anadolu Bölgesi'nin kadim şehri olan Erzurum'a hak ettiği özel ilgiyi gösterip tekrar kalkınmasını sağlamalıyız.

Erzurum'un sahipsiz olmadığını bilmenizi ister, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)