GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:05.12.2019

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 144 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 56'ncı maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Öncelikle, Pençe 3 Harekâtı'nda PKK terör örgütü ihanet şebekesine karşı kahramanca mücadele ederken şehit olan Bitlis Mutkili hemşehrim, evladımız Alparslan Kurt'a Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhu şad, mekânı cennet, ailesinin ve Türk milletinin başı sağ olsun.

Ayrıca Ordu'da korkunç bir saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden evladımız Ceren Özdemir'e Cenab-ı Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum.

Sayın milletvekilleri, 2019'un ilk on bir ayında en az 430 kadın öldürülmüştür, bu ay ise cinayete kurban gidenlerin sayısı 39'dur. Bu sayılar birer istatistik olarak görülse de her biri bir hayattır, her biri bir ailenin acısı, her biri hayata vurulmuş bir darbedir. Ben de bir kız babasıyım, benim de bir kızım, evladım var ve her geçen gün sayısı artan kadın cinayetleri beni daha çok korkutuyor. Suni tartışmaları bırakıp "Biz nasıl bu hâle geldik?" sorusunu toplum olarak kendimize sormamız gerekiyor. "Cennet, anaların ayağı altındadır ve sizin en hayırlınız kadınlara en iyi davrananızdır." şiarını benimseyen bir Peygamber'in ümmetiyiz. Türk töresinde devlet kararı "Han ve hatun buyurdu." diye açıklanırken gönlümüzün sanatçısı Neşet Ertaş'ın "Kadın insandır bizse insanoğlu." diyerek insanlığın merkezine kadını koyduğu bir kültürün sahibiyken tacizin, tecavüzün, kadın cinayetlerinin zirve yaptığı bir dönemi yaşamak bu milletin kıyametidir, yok oluşudur diye düşünüyorum.

Şu da unutulmamalıdır ki ülkemizde yaşanan ekonomik krizler, sosyal travmalar, siyasi kutuplaşma, kültürel ve dinî yozlaşma bu gibi cinayetlerin önünü açmaktadır. Sadece kadın haklarını düzenleyen kanunlarla bu meseleyi çözemeyiz. Ülkemizde refah sağlanmalı ve iyilik hâkim olmalıdır. "Erkek mutlak hâkim." bir dinî anlayıştan uzaklaşmalıyız, vazgeçmeliyiz. Bunun anahtarı da başta iktidar olmak üzere bütün siyasi partilerin elindedir ve sorumluluğundadır.

Saygıdeğer milletvekilleri, teklifin bu maddesi yeni kurumlara ve sisteme bir uyum düzenlemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, konuyla alakalı olduğu için bir hususu dile getirmek istiyorum: Ankara Milletvekili olarak Ankara sokaklarında, caddelerinde çok geziyorum. AK PARTİ Genel Merkezi önündeki caddeyi de sıklıkla kullanıyorum. Burada gördüğüm bir şey beni cidden rahatsız etmiştir. AK PARTİ Genel Merkezi'ni koruyan polislerin omuzlarında Cumhurbaşkanlığı forsu mevcuttur. Yani buradan anlıyoruz ki buradaki koruma görevi Cumhurbaşkanlığı Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğündedir. AK PARTİ iktidara tek parti dönemini sert bir şekilde eleştirerek gelmişti. Şimdi görüyoruz ki AK PARTİ yeni bir tek parti olma hevesine kapılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin kuvvetler ayrılığı ilkesini nasıl tahrip ettiğini en son veto meselesinde de gördük. AK PARTİ Genel Merkezî'ni Cumhurbaşkanlığı armalı polislerin koruması devlet-hükûmet-siyaset ayrımının kalmadığını göstermektedir. Bunun simgesel olarak çok önemli olduğunu düşünüyorum.

AK PARTİ Genel Başkanının aynı zamanda Cumhurbaşkanı olması devlet işleri ile parti işlerinin birbirine karışmasına yol açmıştır. Devletin valilerinin belediyelere kayyum olarak atanması, sonra o atanan kayyumların AK PARTİ'den aday olması parti içi siyaseti ile devlet idaresinin birbiri içine girdiğine çok önemli bir örnektir.

AK PARTİ devletin bütün imkânlarını kendi için kullanmaktan ve 16 Türk devletini simgeleyen Cumhurbaşkanlığı forsunu taşıyan polisleri parti genel merkezi önünde bekletmekten hicap duymayan bir hâldedir. Bütün bunların çözümü Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi'nin de sürekli vurguladığı gibi iyileştirilmiş parlamenter sistemden geçmektedir. Bu bir geriye dönüş değil, bilakis ileriye gidiş olacaktır.

Sözlerimi Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi'nin şu sözleriyle bitirmek istiyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Teşekkür ederim.

"İyileştirilmiş parlamenter sistem hakkın ve adaletin tarifidir. İyileştirilmiş parlamenter sistem çalışan, üreten, geleceğe ve ülkesine güvenen gençliğin parolasıdır. İyileştirilmiş parlamenter sistem birbirine saygı duyan insanlarımızın, konuşan Türkiye'nin anahtarıdır. İyileştirilmiş parlamenter sistem demokratik cumhuriyetin ekonomik kurtuluş reçetesidir."

Bu düşüncelerle teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)