| Konu: | İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 130 sıra sayılı 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 09.12.2019 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Sayın Başkanım, teşekkürler.
Sayın Genel Başkanın bütçeye ilişkin değerlendirmesini seksen küsur dakikalık bir süre içerisinde dinledik. Ben yanlış dinlemediysem, bu seksen küsur dakikanın kırk dakikasını doğrudan doğruya Cumhurbaşkanını eleştiriye ayırdı, kalan kısmında da dolaylı olarak eleştirilerini sürdürdü; oysaki konumuz bütçe; kendi takdiri tabii ama burada bütçeyi konuşurken gönül isterdi ki -özellikle sürekli grubumuza dönüp konuştuğu için söylüyorum- doğrudan doğruya bütçeye ilişkin değerlendirmeleri dinleyebilsek, onları da dinledik muhakkak ama dışarıda, başka mecralarda da zaten siyasetin malum dili çerçevesinde yürüyebilecek polemiklerin burada zikredilmesini biraz garipsediğimizi ifade etmek isterim.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Zoruna mı gitti hoca?
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Cevap verme oradan, ayıp be!
BAŞKAN - Arkadaşlar, şu ana kadar, usulüne göre söz alan her hatibi, kesmeden, herkes dinledi, lütfen.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - İkinci olarak: Hazine ve Maliye Bakanı Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Hükûmetinin bir Bakanı. Kendisinin kamusal işlerine ilişkin eleştiriler yapmak tabii ki Sayın Genel Başkanın hakkıdır, herkesin hakkıdır, sadece CHP'lilerin değil ama "sosyete damat" sözü kesinlikle uygun olmamıştır. Buna itiraz ettiğimizi, bunun esasen Sayın Genel Başkan tarafından da tekrar düşünüleceğini ümit etmek istediğimizi söylemek isterim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MURAT EMİR (Ankara) - Bu kadar yolsuzluktan rahatsız olmadınız mı Sayın Başkan?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Genel Başkanın oturuyor orada, konuşma!
BAŞKAN - Arkadaşlar...
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Sayın Genel Başkan Meclisin iradesine ilişkin çok önemli vurgular yaptı. Meclisin iradesi konusunda söylediği teorik sözlere kesinlikle katılıyoruz. Burada, herhâlde, bütün siyasi partiler Meclisin iradesinin önemi konusunda ortak bir kanaate sahipler fakat bütçe görüşmeleri sırasında Sayın Cumhurbaşkanının gelip bütçeyi sunmamasına ilişkin gerekçeyi ifade ederken "Benim kurşun askerlerim var, TBMM'ye gelmeme gerek yok." şeklindeki değerlendirmeyi çok tuhaf bulduğumuzu ifade etmek isterim. Buradaki milletvekilleri millet tarafından seçilmiş vekillerdir ve Sayın Cumhurbaşkanının kurşun askerleri değil, yol arkadaşlarıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eminim ki Sayın Cumhurbaşkanı bütçeye gelebilir, 1 Ekimde açılışa gelebilir ama Sayın Genel Başkan her zaman gelebilir, programının yoğunluğu dolayısıyla -muhakkak- gelemiyor. Burada Kıymetli Grup Başkan Vekilleri ve arkadaşlar görevlerini ifa ediyorlar.
Biz doğrusu buradaki arkadaşları hiç Sayın Genel Başkanın "kurşun askerleri" olarak görmedik, milletin seçtiği vekiller olarak gördük, o çerçevede baktık; başka türlü bakmak da bizim aklımıza gelmez.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Kendi partisi gibi görüyor!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Bir başka husus, Cumhurbaşkanının bütçede gelip gelmemesine ilişkin konu. Madde 62'de "Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da görevlendirilen bir bakan tarafından bütçe sunulabilir." diyor. Biz bu değişikliği de ortak yaptık, bunu da dikkatinize sunmak isterim.
Sayın Genel Başkan gece yastığa başımızı koyduğumuzda fakir fukarayı düşünüp oy kullanmamızı söyledi. Şundan emin olsun, AK PARTİ Grubu ama sadece AK PARTİ Grubu değil, buradaki bütün milletvekilleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Bostancı.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Böyle bir usul var mı?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - ...fikirleri farklı da olsa, siyasi tutumları farklı da olsa, nihayetinde bu müzakereleri sürdürürken, sadece geceleri başlarını yastığa koyarken değil, gündüz burada mesai yaparken de bu memleketin her bir ferdine ilişkin düşünerek davranıyorlar, o çerçevede oy kullanıyorlar, karar veriyorlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Son olarak şu iki hususu bildirmek isterim: Cumhurbaşkanının tarafsızlığı meselesi çok konuşuldu. Anayasa Mahkemesi üyelerinin Cumhurbaşkanı tarafından, partili Cumhurbaşkanı tarafından atandığını ifade etti Sayın Genel Başkan. Aynı Anayasa Mahkemesi üyeleri yani Sayın Cumhurbaşkanının da atadığı üyeler, akademisyenlerin bildirisine ilişkin farklı bir karar aldılar. Yüksek mahkemelere atanan insanların kimliğinin muhakkak o müktesebata uygun bir şekilde oluştuğunu ve o insanların özerk bir iradesi olduğunu asla unutmamak gerekiyor.
Son olarak şunu söyleyeceğim, şu Trump ve mektup meselesi: Türkiye'nin onuru, Trump'a Washington'da o mektubu iade ederken 1 metre mesafeden yüzüne bakarak o iadenin yapılmasıdır, Sayın Cumhurbaşkanı bunu yapmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Teşekkür ederim.