GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin İlk Görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:28
Tarih:09.12.2019

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, necip milletim; öncelikle sizleri saygıyla, sevgiyle, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.

2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi üzerinde görüşlerimizi beş dakika içinde yüce heyetiniz ve necip milletimizle paylaşmak üzere huzurlarınızdayım.

Sayın Başkan, değerli üyeler; 2020 yılı merkezi yönetim bütçesinin, küresel düzeyde ticaret savaşlarının ve finansal dalgalanmaların yanı sıra, ülkemizin jeopolitik risk ve tehditlere maruz kaldığı bir ortamda hazırlanıp Meclisimize getirildiği bir vakıadır. Yine, 2020 bütçesinin küresel büyüme açısından ılımlı bir toparlanmanın yaşanacağı beklentisine göre hazırlandığı da görülmektedir. Yine, 2020 yılında ise beklentilerin, özellikle küresel büyüme anlamında, gelişmekte olan ülkelerin sürükleyici, ılımlı büyüme trendine gireceği de tahmin edilmektedir.

Kıymetli milletvekilleri, her şeye rağmen, bütçeler; sürdürülebilir büyüme, adaletli paylaşım, mali disiplinin sürdürülebilmesi, kamu dengelerinin iyileştirilmesi, maliye politikasının sürdürülebilmesi, kamu maliyesinin korunması başta olmak üzere bu manada birçok hedefin gerçekleştirilmesini sağlamak için hazırlanmaktadır. Bu perspektifler ışığında 2020 yılı merkezi yönetim bütçesine baktığımızda, aşağıdaki bazı tespitleri sizlerle paylaşmak isterim.

2020 bütçe giderleri 1 trilyon 95,5 milyar, gelirleri ise 956,6 milyar ve bütçe açığı ise 138,9 milyar TL'dir. Bu rakamlar itibarıyla bütçe açığının millî gelire oranı yüzde 3'ün altında öngörülmektir. Bu rakamlarda isabetli olunması hâlinde kamu borç yükünde bir iyileşmeden söz etmek mümkün olacaktır.

Tabii, önemli meselelerimizden bir tanesi, istihdam ve işsizlikle mücadeledir. Bütçede 60 bin personel alımı vadedilmekte, 1 milyon 52 bin yeni istihdam öngörüsü bulunmaktadır. 2019 yılında işsizlik oranının yüzde 13 seviyelerinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir, 2020 yılından itibaren yüzde 9,8'e doğru bir inişin olması da öngörülmektedir. Tabii, buna ulaşabilmek için ciddi bir seferberlik yapılması zaruridir.

Kıymetli milletvekilleri, değerli milletim; bir başka can alıcı meselemiz ise faizdir. Bütçenin faiz ve yatırımlar dengesi, geçen yıldaki kur artışında faizler lehine bozulmuştur. 2020 yılında faiz oranları değişmeden de bu dengenin düzelmesi ve yatırımcı ekonomiye geçişin mümkün olmayacağını bilmemiz gerekir. Bütçede faiz giderleri için de 138,9 milyar lira ayrılmış görünmektedir. Bu da bütçe içindeki payının yüzde 13'lere yakın bir seviyede olduğunu göstermektedir. Yani 2020 yılında toplanan vergi gelirlerinden her 100 liranın 17,7 lirası faiz ödemelerine gidecektir. Esas üstüne gidilmesi ve çözülmesi gereken meselelerden bir tanesi bize göre budur.

Gelirler kısmına baktığımızda, gelir kalemlerinde 784,6 milyar lira vergilerden, 172 milyar lira da diğer gelirlerden oluşmaktadır. Vergi diliminde toplanan vergilerde de bizi rahatsız eden husus şudur: OECD ülkeleri ortalamasında doğrudan vergiler yüzde 70 oranındayken bizde bu oran sadece yüzde 33'tür. Bizde dolaylı vergiler yüzde 67 seviyesindedir. Kazanandan değil, toplumun zengin, fakir, orta kesim ayırt etmeden hepsinden eşit vergi alınması bize göre adil değildir; bu da düzeltilmesi gereken hususlardan bir tanesidir.

Tabii, cari açıkta ümit verici gelişmeler, ihracattaki ve turizmdeki artışlardır. İnşallah, birkaç sene sonra "cari açık" diye bir meselemiz kalmayacağını beklemekteyiz.

2020 merkezi yönetim bütçesinde yer alan harcama kalemlerini, vergi gelirlerine ilişkin düzenlemeler ve olası zamlarla birlikte değerlendirdiğimizde, 2020 yılında epey bir gayret göstermemiz gerektiğinin de farkındayız.

Kıymetli milletvekilleri, bütçe, sadece bir rakamlar geçidi veya bir muhasebe tekniği de değildir. Bütçeyi sadece borçlarla veya açıklarla değerlendirmek yetersiz olur. Bütçe, büyüme ve kalkınma için önemli bir politika aracıdır. Bunun için bütçede mali disiplin, açık veya fazla vermekten ziyade, kaynakları en verimli, en etkin şekilde kullanmak ve adil paylaşmaktır.

Tabii, burada, asgari ücrette geçen yıl gerçekten güzel bir artış oldu. 2.020 lirayı -ben geçen sene buradaki bütçe görüşmelerinde dile getirdim- neye göre hesaplamıştık? Bir önceki yılın bütçe artışına göre. Yüzde 26'lık bir artış vardı, bu sene 22,5'lik bir artış var. Biz bu artışla birlikte asgari ücretin 2.475 TL yapılmasını beklediğimizi ifade ediyoruz.

Bugün 3 şehidimiz var 2'si Şırnak'ta, 1'i Bingöl'de olmak üzere. Sözlerime son verirken kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı gazilerimize acil şifalar niyaz ediyorum.

Tabii, burada dile getirilen bazı hususlar bizi ziyadesiyle rahatsız etmiştir, yaralamıştır, o da şudur: Terör örgütüyle iltisakı olan belediye başkanlarının görevden alınmasını demokrasi, vicdan, millet iradesi ya da milletin oyuna darbe vurma olarak ifade etmek en hafifiyle büyük bir yanlıştır, herkesin bu yanlıştan dönmesini bekliyoruz çünkü seçilmiş olmak, teröre ya da teröriste yardım etmeyi meşru hâle getirmez ve buna kimsenin hakkı yoktur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla İçişleri Bakanlığının yaptığı uygulama da yasalardan kaynaklanmaktadır; keyfî bir uygulama değil, yasalar yerine getirilmektedir.

Yine, aynı şekilde, Suriye'nin kuzeyine yapılan Barış Harekâtı'nı saldırı ya da işgal olarak dile getirmek de bize göre vatana ihanetle eş değerdir. Kürt'ün, Türkmen veya Alevi'nin Sünni kadar önemi olmadığını söylemek sadece ve sadece bölücülüğe hizmet eder çünkü biz; Kürt, Türkmen, Alevi, Sünni, Boşnak, Çerkez, hepimiz büyük Türk milletinin ferdiyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Süren bitti, süren.

MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Hemen tamamlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayalım, iki dakika ilave ettim çünkü.

MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Biliyorum, çok teşekkür ederim.

Ben ne kadar önemliysem bir Kürt kardeşim, Alevi kardeşim de o kadar önemlidir. Bir Türk ne kadar önemliyse bu topraklarda, Kürt'ü, Çerkez'i de o kadar önemlidir. Bir Sünni ne kadar bu devletin birinci sınıf vatandaşıysa Alevi'si de o kadar birinci sınıf vatandaşıdır. Onun için, yüce Meclisteki bu tür ifadeler bizi yaralamaktadır. Burada da sadece tavsiyemiz bu yanlıştan dönülmesidir çünkü bu yanlıştan dönmeyenlerin acısını yüz yıl önce bu milletin evlatları birlikte ödemiştir. Onun için bu bedeli kimseye ödetmeye hakkımız yok diyorum, hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum. 2020 bütçe görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını yüce Rabb'imden niyaz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)