| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 10.12.2019 |
TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teşekkür ediyorum.
Evet, meseleye bütçe hakkı nazarından bakacak olursak, klasik parlamenter sistemde, bütçeyi hazırlayan yürütme aynı zamanda yasamada da çoğunluğu oluşturduğundan bütçe sürecinin büyük ölçüde "prosedürel" bir nitelik taşıdığını görüyoruz. Nitekim, kendi parlamenter tecrübemiz de bu varsayımı doğrulamaktadır. Hepinizin bildiği gibi, eskiden, bütçenin yasama tarafından reddedilmesini önleyici hükümler mevcuttu çünkü Anayasa'da Plan ve Bütçe Komisyonunda iktidarın 40 kişilik üye sayısının en az 25'ine sahip olacağına yönelik bir hüküm vardı; başkanlık sisteminde ise bütçenin mantığı değişti. Eskiden olduğu gibi, Başkanın yeni politikaları için gerekli mali taleplerini Meclisin onayına sunması gerekiyor. Dikkat edilirse burada bütçe hakkı, "prosedürel" bir süreç olmanın ötesine geçerek yasamanın yürütmeyi denetlemesine imkân verecek bir mahiyete dönüştü. Şu an Plan ve Bütçe Komisyonu 30 üyeden oluşuyor ve siyasi partilerin sandalye dağılımlarına göre bu belirleniyor. Böyle bir süreçte, hem denetim hakkı, eski sistemdeki... Bakın, Parlamentonun güçlendiğini ifade etmek istiyorum ama eksikler var. Nedir? Acil bir İç Tüzük ihtiyacı var; bir kesin hesap daimî alt komisyonunun kurulması gerekiyor; yeni sisteme göre teklif hazırlama süreçlerinde yasama-yürütme ilişkilerinin çerçevesinin mutlak suretle belirlenmesi gerekiyor. Bizler Meclis olarak teklif verebiliriz. Ne konuda kendimiz yürütmeden bağımsız düzenlemeler yapabiliriz? İnsan hakları, temel hak ve hürriyetler, Anayasa. Bunları yapabiliriz ama onun dışında, ağırlıklı olarak Parlamentonun yapmış olduğu bütün yasal düzenlemeler, yürütmenin daha hızlı bir biçimde halka hizmet edebilecek şekilde ihtiyacı olan düzenlemelerin Meclis tarafından yapılma mecburiyetidir. Bugün, hem Genel Kurula hem komisyonlara baktığımızda en çok eleştirilen konu bu tekliflerin hazırlanma süreçleri değil mi? Sürekli olarak şunu sormuyor muyuz? "Yürütme bunun neresinde?" Şimdi, bir yandan onu sorguluyoruz ama öbür tarafta da bunu dile getirip, buradaki ihtiyaçları belirleyip, mutlak surette siyasi partilerin, Genel Kurulun oturup İç Tüzük'ü yeni sisteme göre kurgulaması gerektiğini ifade etmenin, hakikaten, arkadaşlar, eleştirilecek bir tarafı olmamalı. Bizim bunları yapmamız gerekiyor.
Burada, bakın, Sayın Bakanımız Zekeriya Temizel'den hakikaten, 26'ncı Dönemde Plan ve Bütçe Komisyonunda çok şey öğrendik; söylediği şeylerden bir tanesi şuydu: "Plan ve Bütçe Komisyonu her ne kadar Meclisin bir organı gibi görünse de bir iktidar komisyonudur." İkinci söylediği şudur: "Bütçe hakkını iktidarlar kullanır." Doğru, bütçe hakkını iktidarlar kullanır ama öbür tarafta da denetim hakkını Meclisin sonuna kadar kullanabilmesi lazım.
Şimdi, işte Komisyona geldi, ne geldi; beraberinde hem bütçe geldi hem de 2018 Kesin Hesap Kanunu Teklifi geldi. Anayasa "Birlikte görüşülür." diyor. Nasıl görüşüldü? Yeteri kadar, acaba Sayıştay raporları üzerinde, kesin hesap üzerinde görüşmeler yapılabildi mi? Yapılamadı. 22'nci Dönemden bu tarafa -belki 4 sefer- kesin hesap daimî alt komisyonu kurulması noktasında İç Tüzük çalışmalarında hüküm vardı. Hatta 22'nci Dönemde -ki Sayın Altay da oradaydı- hem kesin hesap komisyonu hem de bir bütçe komisyonu olarak 2 daimî alt komisyon oluşturuluyordu ama bunların hepsi kadük oldu. Ama bugün, yeni sistemde bunları yapmak lazım.
Evet, yoruldunuz, fazla şeyiniz yok. Anlaşıldı ki bunları artık Meclis dinlemek istemiyor. Ben bu konuda fazla bir şey söylemeyeceğim. Ama şu konularda bilgi vermek zorundayım, o da Başkanlık Divanı için gelen birtakım eleştirilerle ilgili.
Yazılı soru önergeleriyle ilgili milletvekillerimiz, inanın, bizde, Başkanlıkta bekleyen hiçbir şey yok fakat çok yoğunluktan dolayı en geç üç gün ile bir hafta arasında ilgili makamlara gelen yazılı soru önergeleri gönderiliyor. Önceki yasama dönemlerinde olduğu gibi, bakın, bu yasama döneminde de Sayın Başkanımız Mustafa Şentop tarafından, daha önce 26/10/2018'de, sonrasında da 5 Temmuz 2019 tarihinde -Sayın Şentop imzalı- Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ile bakanlıklara yazılı soru önergelerinin cevaplandırma durumunu gösteren yazı yazılarak bu yazılarda, yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmesi ve verilecek cevapların Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına uygun olacak şekilde soruları tam karşılayan, yeterli ve tatminkâr nitelikte hazırlanması hususu da iletilmiştir.
Evet, Meclisimizde çok farklı personel çalışıyor kamunun diğer taraflarında olduğu gibi. 4/A maddesine göre çalışan kadrolu personel var, 4/A maddesine göre kadro karşılığı sözleşmeli çalışan personelimiz var; 4/B maddesine göre sözleşmeli var; 4/D maddesine göre sürekli işçilerimiz var; bir de 6253'e tabi çalışan milletvekilli danışmanlarımız var.
Şimdi, kanunda bir düzenleme yapılması hâlinde ve buradaki ücret farklılıkları, eşitsizlikler, özlük hakları, emeklilik hakları gibi birtakım düzenlemeler, yasal düzenlemeler yapıldığı takdirde kurumumuz da Meclis de bu yönde uygulamalara uyacaktır.
Milletvekili danışmanlarıyla ilgili olarak: Maalesef, onlar 6253'e göre çalışıyorlar. Kanun orada. Bu kapsamda çalışan personele sözleşme ücreti dışında, mali ve sosyal haklar kapsamında, herhangi bir ad altında ayrıca herhangi bir ödeme kanun gereği yapılamamaktır. Meclis Başkanlığının, Başkanlık Divanının, Meclis idari teşkilatının bu konuda yapabileceği bir husus yoktur.
Gene, İşletme ve Yapım Başkanlığınca yürütülen inşaat çalışmalarıyla ilgili Sayın Mahmut Tanal'ın bir ifadesi oldu. Mecliste yapılan bakım onarım ve inşaatlar hakkında Başkanlık Divanı bilgilendirilmekte ve uygun görülmesi hâlinde, verilen yetkilendirme doğrultusunda Sayın Meclis Başkanından olur alınmaktadır. Yapılan inşaatlar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu mevzuatı çerçevesinde açık ihale usulüyle yapılmıştır.
Sığınaklara girmeyeceğim, sığınaklarla ilgili konuşmuyorum, oraları geçiyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Girmek zorunda kalmayalım sığınaklara.
TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Yok, yok. Hayır, ben sadece Sayın Kadim Durmaz ağabeyin hakkını korumak adına söyleyecektim. Bütün idare amirlerimizin hukukunu korumam lazım, tabii ki hepsi hakkıyla görevlerini yerine getiriyorlar.
Sadece şunu söyleyeyim, bitireyim: 100'üncü yılı idrak ediyoruz. Bununla ilgili bir etkinlik takvimi hazırlanıyor. Burayla ilgili hazırlanan ya da oluşturulan bütçeye ilişkin bir itiraz geldi. Yani Gazi Meclisin 100'üncü yılı ve bütün Türkiye sathında etkinliklerle kutlanması düşünülüyor. Bu bağlamda, bu çerçevede, bu pencereden bakıldığında da yani ayrılan bütçenin yüksek bir bütçe olduğunu, genel bütçe içerisinde değerlendirildiğinde söylememiz mümkün değil. Ayrıca, bu konuyla ilgili olarak Meclis Başkanımız bildiğim kadarıyla hem gruplarla görüştü, e-posta yoluyla bütün milletvekillerimizin bu konudaki etkinliklere ilişkin düşünceleri de alındı. Bu çerçevede, 27 Aralık tarihinde Sayın Meclis Başkanımızca 100'üncü yıl etkinliklerinin çerçevesi paylaşılacak kamuyla.
Sayıştaya ilişkin söylenen birtakım şeyler vardı ama çok fazla vaktinizi almak istemiyorum, Sayın Başkana da sürenin tamamını kullanmayacağımı söylediğim için burada keseceğim ama şuna emin olabilirsiniz ki Türk Sayıştayı, INTOSAI kuralları çerçevesinde, dünyadaki sayıştaylar yani "audit court"lar içerisinde diyebilirim ki en düzgün şekilde çalışan Sayıştaydır. Hele, 2013 yılında çıkan 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'na kadar, Meclise sadece 3 tane rapor sunulurken yani 2018 kesin hesabını görüşüyoruz, buna ilişkin 4 ana rapor, 1 uygunluk bildirimi, ayrıca da 189 tane kurumun raporu da Meclise sunulmuştur diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)