| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 10.12.2019 |
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Konuşmaları dinleyince, Sayın Bakanım konuşmacılar ara ara size -hatta siz de konuşmanızın bir bölümünde kendinize Turizm Bakanı dediniz- Turizm Bakanı olarak hitap ettiler ama siz Turizm Bakanı değilsiniz, siz Kültür ve Turizm Bakanısınız. Zaten, Kültür ve Turizm Bakanıyla ilgili temel sorun o. Şimdi, ben konuşmamı, Bakanlığın uygulamalarından kaynaklı kısmen aleyhte, Kültür ve Turizm Bakanlığının kurumsal kimliğini korumak adına kısmen lehte kullanacağım.
Birincisi, şunu ifade edeyim: Sayın Bakanın turizm sektöründen gelmesinden kaynaklı turizmde bir başarı hikâyesi var mı? Sevgili arkadaşlar, var. Gerçekten turizmde bir başarı hikâyesi var ama şu da bir gerçek ki, turizmde ne kadar başarı varsa kültür politikalarında o kadar başarısızlık var. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, bunu Sayın Bakanımız aslında kendileri ifade ettiler, dediler ki: "Ören yerleri ve müzeleri ziyaret eden yabancı turist yüzde 85, yerli turist yüzde 15." Bu neyi gösterir? Bu, şunu gösterir: Türkiye'de ören yerleri ve müzelerle ilgili yabancı turizm potansiyelinin olduğunu ve bu sistemin oturmuş olduğunu. Ama yerli turistin hâlâ kendi ören yerlerini, kendi müzelerini, kültürünü, geleneğini öğrenmek için gitmemesi, gezmemesi, yüzde 15 aşamada kalması demek, kültür politikalarında bir sorun var demektir. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakanım, siz olaya turizmci olarak yaklaşabilirsiniz ama aslında temel sorun bence şu: Türkiye'de aslında, Kültür Bakanlığı ile Turizm Bakanlığının birleştirilmesi büyük hata. Yani Kültür Bakanlığının işlevi farklıdır, Turizm Bakanlığının işlevi farklıdır. Mesela, Kültür Bakanlığına Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlanması doğrudur. Ama Turizm Bakanlığı ayrı bir bakanlık olarak kalsaydı, Cumhurbaşkanlığına bağlanan Türk Tanıtma Fonu'nun ve bugün "İletişim Başkanlığı" adı altında olan başkanlığın da Turizm Bakanlığına bağlanmış olması daha doğru olurdu.
Kültür politikalarının yaygınlaştırılması için, cumhuriyetin ilk döneminde kurulan Kültür Bakanlığının, kurumsal kimliğiyle korunan ve bürokratlarının liyakat esasına göre çekirdekten yetişerek gelen kurumları var. Nedir bunlar? Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü; bunlar çok aktif hâle getirilemedi. Bunlar aktif hâle getirilerek daha aktif hâlde Türkiye'nin her tarafında etkinlikleri yaygınlaştırılmalı.
Sayın Bakanım, Bakanlığınızın kurumsal kimliğiyle ilgili lehte konuşacağım. Şimdi, Bakanlığın genel, toplam bütçesi Karayolları Genel Müdürlüğünün dörtte 1'i kadar, düşünün. Yani bir bakanlığın genel bütçesi bir genel müdürlüğün bütçesinin dörtte 1'i kadar. Bu neyi gösteriyor? Aslında Türkiye'deki en önemli bakanlıklardan biri Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğu hâlde hâlâ Kültür ve Turizm Bakanlığının önemi, ciddiyeti algılanmış değil. Bir genel müdürlük düzeyinde bile bütçe ayrılamamış durumda ki Bakanlığın bütçesi artırılmalı. Bu şans oyunlarından olabilir...
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Karayolları yatırımcı.
GÜRSEL EROL (Devamla) - Beyefendi, Karayolları Genel Müdürlüğü hizmet getiren bir sektöre hitap eder ama Turizm Bakanlığı, hizmet sektörüyle bu ülkede milyonlarca insana ekmek verir, iş alanı ve istihdam alanı oluşturur. (CHP sıralarından alkışlar) Sayın Bakanın tespiti doğrudur. Aslında yatırımı hizmet sektöründe geliştirmek anlamında hem kültür politikalarıyla hem de turizm politikasıyla hizmet alanında daha fazla istihdam alanları oluşturabilirsiniz ve Türkiye ekonomisinin desteklenmesindeki en büyük temel kaynaklardan birisi de turizmin gelişmesidir, Karayolları yatırımcıdır. Ben size bir örnek vereceğim: Kültür varlıklarının yatırımıyla ilgili Bakanlığın 2020 bütçesine 500 milyon civarında bir ödenek konulduğu söylenmektedir. Burada Elâzığ milletvekillerimiz aramızda var mı? Ben yatırıma itiraz etmiyorum ama yalnızca bir kıyaslama yapmak için... Elâzığ Kömürhan Köprüsü Bağlantı Tüneli ve heyelandan kaynaklı alanın iyileştirilmesiyle ilgili Karayolları Genel Müdürlüğünün koyduğu ödenek 550 milyon. Bakın, bir ilin köprüsü ve tünelinin bedeli 550 milyon, bir Bakanlığın bütün Türkiye'deki kültür varlıklarıyla ilgili koyduğu ödenek 500 milyon; işte, kıyaslama bu. Bunu anlatmaya çalışıyorum, bunu değerlendirmeye çalışıyorum, diyorum ki: Bakanlığa bu para yetmez, Bakanlığın bütçesini güçlendirmek lazım, ek katkılardan destek vermek lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Erol, devam edin.
GÜRSEL EROL (Devamla) - Kültür varlıklarının restorasyonuyla ilgili, kültür varlıklarının korunmasıyla ilgili, ören yerlerinin geliştirilmesiyle ilgili, müzelerin geliştirilmesiyle ilgili yeni ödeneklere ihtiyaç var.
Sayın Bakanım, Millî Saraylar mutlaka Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanmalıdır. Define Arama Yönetmeliği mutlaka ve mutlaka değiştirilmelidir çünkü özel şahıslara hiçbir şartta ve koşulda kendi mülkiyetleri dışında define arama ruhsatı verilmemelidir; hele kendi mülkiyetindeki kültür varlığı taşınmaz kültür varlığı statüsündeyse, bu aynı zamanda yalnızca kültür varlığı değil, doğal sit alanı ve kültür sit alanıysa asla verilmemelidir. Kamu alanlarında ve özel alanlarda define arama yetkisi yalnızca ve yalnızca Bakanlığın olmalıdır. Bir de kazı başkanlıklarıyla ilgili yönetmeliğin değişmesi lazım Sayın Bakanım. Bunları detaylı olarak ben size rapor hâlinde de verebilirim. Ya, bir kazı yetmiş, seksen yıl sürer mi? Yani kazıyorsunuz, kazı alanında restorasyonu korumaya yönelik tedbir almadığınız için iklim koşulları sizin ortaya çıkardığınız eserleri de tahrip etmekte. Bunlarla ilgili çalışmalar yapılmalı. İl kültür ve turizm müdürlüklerinde eskisi gibi kültür müdürleri ayrı görevlendirilmeli, turizm il müdürleri ayrı görevlendirilmeli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Erol.
GÜRSEL EROL (Devamla) - Buradan size son bir çağrım ve talebim var: Bakanlık bürokrat atamalarınızda MEMUR-SEN'in etkisini kırarak liyakat esasına göre, teknik kadrodan yetişen ehil adamları görevlere getirmenizi talep ediyorum.
Elâzığ'la ilgili, seçim bölgemle ilgili bir talebim var: Özellikle Harput ve Palu bölgesinin kültür varlığıyla ilgili restorasyonlarının hayata geçirilmesi, turizme kazandırılması, 26'ncı Dönemde milletvekilliğini yaptığım Tunceli'yle bir gezi güzergâhı oluşturularak Tunceli'de de doğa turizminin hayata geçirilmesi taleplerinde bulunarak 2020 bütçenizin Bakanlığınıza ve bürokratlarınıza hayırlı olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)