GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:12.12.2019

HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Genel Kurulu ve halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Sayın vekiller, bu bütçe halkın sırtından zenginlerin cebini doldurma bütçesidir; niye böyle söylüyorum, açıklayacağım. Bugün Türkiye'ye despotik bir iktidar hükmediyor. Ancak 21'inci yüzyılda faşist yönetimlerin dünya ölçeğinde yükselişine de tanıklık ediyoruz; bu tesadüf değil. Sevgili Harvey bunu şöyle açıklıyor: "Neoliberalizm artık kitlelerin rızasını aramıyor, meşruiyetini kaybetti. Neoliberalizm devlet otoriterliğiyle bir ittifak içine girmeden hayatta kalamazdı, şimdi, neofaşizmle bir ittifak yolunda ilerliyor. Çünkü dünyadaki tüm protesto hareketlerinde gördüğümüz gibi, herkes artık neoliberalizmin halkın sırtından zenginlerin ceplerini doldurma düzeni olduğunu görüyor."

Değerli arkadaşlar, bütçe hakkının gasbedildiği şu Parlamento tablosuna, Hükûmetin sömürüyü örtmek için sarıldığı terör diskuruna, izlenen savaş ve işgal politikalarına, "Ekonomik savaş var." söylemine, bu yıl şu ana kadar 1.600 işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirmesine, gizli salgın olan meslek hastalıklarına, emeğin yok sayılıp bakım hizmeti yaptırılan ev kadınlarının durumuna, göz göre göre katledilen Ceren'lere, siyanürle intiharlara, diz boyu yolsuzluğa bir de bu gözle bakalım.

2020 bütçesinde 140 milyar savaşa ayrıldı, güvenlikçi politikalara ayrıldı. Bu, Türkiye'ye karşı saldırıların artmasından mıdır? Hayır. Ne demişti MİT Müsteşarı Hakan Fidan? "Üç beş füze atarız, savaşın gerekçesini yaratırız."

Değerli arkadaşlar, Türkiye bütçenin 195 milyarını teşvikler, ayrıcalıklar için sermayeye hibe ediyor. EYT'lilere ise hakları olmayan bir şeyi istiyorlarmış gibi muamele ediliyor. 26 milyar, emekçiye çok görülürken milyarlar, yüz milyarlar sermayeye peşkeş çekiliyor. Aslında, bu, para olmadığı için, bütçe olmadığı için değil, sermayeden yana tercih yapıldığı içindir. Şimdi bu, savaş, faiz ve sermaye bütçesini halka yedirmeye çalışıyorsunuz. Türkiye'de bir vahşi kapitalizm var. Ne demişti sokaktaki röportaj veren yurttaşımız? "Türkiye'de hard kapitalizm var." Şili'den Lübnan'a dünya halklarının ayakta olmasının sebebi, hard kapitalizmden kaynaklıdır, siyasi iktidarın halkın sırtından zenginlerin cebini doldurma çabasından kaynaklıdır.

Değerli arkadaşlar, bu bize sunulan bir bütçe değil, bu bir soygundur. Siyasal İslam soslu, türbanlı, abdestli bir soygun!

SALİH CORA (Trabzon) - Bu nasıl bir şey ya!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkan, hakikaten bu nasıl bir şey!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Saç kurutma makinesini, çocuğu ısınsın diye çocuğunun eline verip intihar için yan odaya geçen kadına kılını bile kıpırdatmadan...

SALİH CORA (Trabzon) - Ahlaksız bir dil kullanıyor!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu nasıl bir şey! Yüzümüze baka baka...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - ...önümüze hâlâ böyle bütçe teklifleriyle gelebilen bir vahşetle karşı karşıyayız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN - Lütfen, lütfen, değerli milletvekilleri...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Olmaz böyle bir şey! Kabul etmiyorum. Yeter ya!

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır Sayın Başkan, lütfen...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bize, bunu hatırlattığımız zaman "Siyaset yapmayın." diyorsunuz...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bunu söyleyemez! Bu olamaz!

BAŞKAN - Sayın Zengin yapmayın, sonra cevabınızı verirsiniz...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla)- Biz intiharlardan bahsettiğimiz zaman "Siyaset yapmayın." diyorsunuz.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Yapamaz! Bu olamaz!

BAŞKAN - Lütfen, hatibin konuşmasını engellemeyelim. Ama cevap verirsiniz, sonra cevap verirsiniz.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Olmaz... Olmaz... Bu söylenemez!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Öylesine vicdansız, öylesine adaletsiz bir bütçeyle karşı karşıyayız. (AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Arkadaşlar...

Sayın Kemalbay, lütfen bir dakika bekleyin...

Bir dinler misiniz lütfen...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır Sayın Başkanım... Bu söylenemez!

BAŞKAN - Hatip kürsüde konuşmasını yapacak, sonra siz cevap vereceksiniz. Eğer böyle yaparsanız Genel Kurulun düzenini bozmuş olursunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır Sayın Başkanım... Olamaz...

SALİH CORA (Trabzon) - Görevinizi yapın!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır Sayın Başkanım, bunu söyleyemez!

BAŞKAN - İç Tüzük'ü ihlal edersiniz; bunu en iyi siz bilirsiniz Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ama olamaz böyle bir şey!

BAŞKAN - Siz bilirsiniz. Sonra vereceğim sözü, hatip konuşuyor şu anda.

Siz devam edin...

Lütfen...

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Görevinizi yapmıyorsunuz. Temiz bir dil kullanmaya davet etmelisiniz!

BAŞKAN - Lütfen... Lütfen... Ben İç Tüzük'ü uyguluyorum. Yerinize oturun. Grup Başkan Vekiliniz var... Yerinize oturun...

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Temiz bir dil kullanmaya davet etmelisiniz!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Ben siyasi bir dil kullanıyorum, kimseye hakaret etmiyorum.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, bunu söyleyemez!

BAŞKAN - Yerinize oturun... Değerli milletvekilleri, yerinize oturun...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Siyasi bir dil kullanıyorum, parmağınızı indirin!

BAŞKAN - Bakın, değerli milletvekilleri... Grup Başkan Vekili var...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bana parmak sallayamazsın!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkan, bunu söyleyemez! Temiz bir dille konuşsun!

BAŞKAN - Hatip konuşmasını tamamladıktan sonra cevap verme hakkınız var. Lütfen... Sayın Zengin, bunu sizden hiç beklemezdim.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla)- Ben siyasi bir dil... Sayın vekiller...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Olamaz böyle bir şey!

BAŞKAN - Sayın Kemalbay, siz konuşmanıza devam edin.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sürekli aynı şey... Olamaz böyle bir şey!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Sayın vekiller, burada son derece siyasi bir dil kullanıyorum.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır, olamaz, bunu söyleyemez!

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, bu kürsü dokunulmazdır.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Söz hakkımı gasbetmemelisiniz.

BAŞKAN - Sayın Kemalbay, bir izin verin.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkan, bu, kürsü dokunulmazlığı olamaz! Olamaz Sayın Başkan!

BAŞKAN - Sayın Zengin, ne diyecekseniz sonra size söz vereceğim.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu nasıl bir şeydir ya! Yeter artık, yeter artık ya!

BAŞKAN - Böyle bir hakkınız yok, kimsenin hatibin konuşmasını engelleme hakkı yok.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Yeter!

BAŞKAN - "Yüce Meclis" dediğimiz zaman kastettiğimiz asıl olan kürsünün dokunulmazlığıdır.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır, bu ona giremez Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Eğer İç Tüzük'e aykırı bir şey söylediğini düşünüyorsanız söz veririm konuşursunuz.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Buna giremez. Giremez!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Parmağını indir!

BAŞKAN - Bir dakika lütfen...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Parmağını indir Özlem Hanım!

BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Kemalbay.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Öyle şey yok!

AHMET BÜYÜKGÜMÜŞ (Yalova) - Sayın Başkan, hakaret dili kullanıyor!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Yeter! Her şeyin bir adabı var. Bu nedir ya!

BAŞKAN - Devam edin.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, biz geçen pazar günü bir ekonomi konferansı gerçekleştirdik.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu nedir?

SALİH CORA (Trabzon) - "Abdestli soygunculuk" ne demek ya!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bu ekonomi konferansının bazı tespitlerini sizinle paylaşmak istiyorum: Türkiye'de ekonomik kriz artık bir toplumsal krize dönüşmüştür.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu nasıl bir şeydir! "Abdestli, türbanlı soygunculuk" ne demek? Bu nasıl bir üslup? Biz mecbur değiliz bunu duymaya bu kürsülerden. Yeter artık! Nefret suçu var!

SALİH CORA (Trabzon) - Bu terbiyesizliktir ya!

AHMET BÜYÜKGÜMÜŞ (Yalova) - Konuşmanızda baştan aşağı nefret suçu var!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Türkiye'de gerçek işsizlik 7 milyon 365 bindir, gerçek işsizlik oranı yüzde 21'dir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Sayın Başkan...

BAŞKAN - Lütfen devam edin siz Sayın Kemalbay.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, sizin sevdiğiniz şekilde ifade edeyim.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu nasıl konuşma!

SALİH CORA (Trabzon) - Ahlaksız bir dil kullanıyor!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Hep siz 2002'yle kıyaslıyorsunuz ya, ben de 2002'yle kıyaslayarak söyleyeyim.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu nasıl bir konuşma! Olamaz bu konuşma!

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Sizin demokrasi anlayışınız bu işte!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - 2002'den bu yana istihdam 6,2 milyon artmışken çalışma çağındaki nüfus 13 milyon 500 bin olmuştur yani sistem, çalışma çağındaki insanların yarıdan fazlasını istihdam etmemiş, bir ümit de vermemiştir. Türkiye iş gücüne benzer bir nüfusa sahip olan Almanya'yla kıyasladığımızda 16 milyon fazlamız var. Bu ne anlama geliyor? Almanya'da kadınların yüzde 75'i istihdam edilirken Türkiye'de kadınların yüzde 30'undan da aşağısı istihdam edilebiliyor. Bu da bizde kadın işsizliğinin Türkiye'de istatistiklere bile giremediğini gösteriyor. Kadınlar, erkeğe ve devlete bağımlı kılınıyor. Türkiye'de, tarihinde ilk kez bir yıldan uzun süredir işsiz sayısı 1 milyonu aştı. Son iki ay içerisinde işini kaybetmiş insan sayısı ise yine Türkiye tarihinde ilk kez 2 milyonun üzerine çıktı.

Değerli arkadaşlar, neredeyse gençler profesyonel öğrenci oldular. Hani ne diyordu reisiniz? "Üniversiteli iş bulacak diye bir şey yok." Gençlere ümitsiz bir hayat vadediliyor. Annelik kutsallaştırılıp kadınların evlere hapsedildiğini görüyoruz. Peki, evde bakım hizmeti veren kadınların sosyal güvenini niye gasbediyorsunuz?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Anne düşmanısınız siz! Anne düşmanısınız! Anne, aile düşmanısınız!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Niye emeklerini yok sayıyorsunuz? Niye patronlara 195 milyar bütçe ayırıyorsunuz da evde bakım hizmeti yapan kadınların sigortasını yapmıyorsunuz?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Niye aileye düşmansınız?

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Niye ev kadınlarına emeklilik hakkı getirmiyorsunuz?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Anneliğe niye düşmansınız?

NURAN İMİR (Şırnak) - Hatibi dinleyin!

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Anne, evinde çocuğunu yetiştiriyor.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, hatip kürsüde, lütfen dinleyelim.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Annelerin hakkını savunuyoruz.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Niye kadınların çalışmasını yok sayıyorsunuz? Bakın, arkadaşlar, devlet... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

NURAN İMİR (Şırnak) - Ayrımcılık bu!

BAŞKAN - Lütfen, oturun yerinize.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, kavganızla şunu örtmeye çalışıyorsunuz: Devletin KDV tahsilatı yüzde 30'lara kadar düşmüştür. (AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, konuşma hakkına saygı duyun, lütfen dinleyin.

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Provokatör var! Nefret suçu işleniyor.

AHMET BÜYÜKGÜMÜŞ (Yalova) - Görevinizi yapmıyorsunuz Sayın Başkan. Başkan, görevinizin gereğini yapmıyorsunuz.

SALİH CORA (Trabzon) - Görevinizi yapmıyorsunuz. Uygun bir dil kullanmaya davet edin!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Yani vatandaş KDV'yi, bakın, devlete değil şirketlere ödemiştir. Bununla bile yetinmediniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SALİH CORA (Trabzon) - Öyle söylenmekle olmaz. Görevinizi yapın. Düşmanca tavır sergiliyorsunuz!

BAŞKAN - Lütfen, değerli milletvekilleri...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bir de...(AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURAN İMİR (Şırnak) - Hadsizlik ediyorsunuz!

BAŞKAN - İç Tüzük'ü ihlal ediyorsunuz. Nasıl yaparsınız bunu? Bakın, sonuna kadar, burada... Lütfen, herkes otursun. Ara da vermiyorum, konuşma yapılacak, bu konuşma tamamlanacak! (AK PARTİ ve HDP milletvekillerinin birbirlerinin üzerine yürümeleri, gürültüler)

NURAN İMİR (Şırnak) - Oturun oturduğunuz yere!

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Burası Kandil değil! Git, Kandil'de bağır!

NURAN İMİR (Şırnak) - O Başkana saygısızlık edemezsiniz! Saygısızlık edemezsiniz!

BAŞKAN - Siz tamamlayın konuşmanızı Sayın Hatip, tamamlayın konuşmanızı.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Kandil değil burası!

BAŞKAN - Ayıptır, oturun yerinize!

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Sen ayıp ediyorsun! Sen tarafsız olmak zorundasın!

NURAN İMİR (Şırnak) - Haddinizi bileceksiniz!

BAŞKAN - İç Tüzük'e ilişkin bir itirazınız varsa...

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Tarafsızlığını korumalısın! İç Tüzük'e uygun davranmıyorsunuz!

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - İç Tüzük'ü koruyacak olan sizsiniz!

BAŞKAN - Bu tutanakları isteyeceğiz ve ne dediğinize bakacağım.

Tamamlayın konuşmanızı. (AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

NURAN İMİR (Şırnak) - Bu, iradeyi tanımamaktır! Bu, hadsizliktir!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bu kürsüde gerçekleri söylüyoruz, bu kürsüde gerçekleri söylüyoruz, gerçekleri söylüyoruz. (AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN - Tamamlayın konuşmanızı Sayın Kemalbay.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, bakın...

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Ayıptır! Kandil ağzıyla konuşamazsınız burada!

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Başkan, ara vermeyecek misin?

MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) - Ara verin Başkan.

BAŞKAN - Ara vermeyeceğim.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, vatandaş söylüyor...

BAŞKAN - Tamamlayın konuşmanızı.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, beni dinleyin, vatandaş söylüyor...

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Kandil ağzıyla konuşamazsın!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Dinleyin, dinleyin, dinleyin, vatandaş söylüyor. (AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Ara verin Başkan.

BAŞKAN - Bitirsin, konuşmasını bitirsin.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, söz konusu saray ve ülke itibarı olunca harcamanın sınırı yok ama sokaklarda binlerce... (AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Ara verseniz Başkanım ya.

BAŞKAN - Sayın Kemalbay, selamlayın lütfen.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Hocam, benim sözüm tamamen...

BAŞKAN - Tamamlayın.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Arkadaşlar...