| Konu: | Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın'ın 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 130 sıra sayılı 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 12.12.2019 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Sayın Başkanım, teşekkürler.
Biz Sayın Ahmet Akın Bey'i tanırız. Nasıl tanırız? Nezaketi ve zarafetiyle tanırız fakat bugünkü konuşması bu bizim tanıma biçimimizin biraz dışına düştü, onu belirteyim öncelikle. Kollarını teatral bir şekilde iki yana açarak "Yazıklar olsun bu Hükûmete!" jesti bence uygun düşmedi. Bir eleştiri ifadesi de değil bu, bir tür hayıflanma. Varsa eleştirilecek bir şey, akıl temelinde, herkesin anlayabileceği tarzda tabii ki ifade edebilir.
İkincisi: Şu "damat Bakan" lafı uygun bir laf değil. (CHP sıralarından gürültüler)
AHMET KAYA (Trabzon) - Damat değil mi? Enişte mi diyelim, ne diyelim?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Arkadaşlar, insanların akrabalık ilişkilerine değil, eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanıysa yapıp ettiklerine ilişkin eleştirileriniz olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, damat olmasaydı Bakan yapmazlardı ki.
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen, Sayın Grup Başkan Vekilini dinleyelim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama Sayın Başkan, damat olmasaydı Bakan yapmazlardı, daha kaliteli arkadaşlarımız var orada.
BAŞKAN - Sayın Tanal, lütfen...
Buyurun Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Maalesef, modern dünyada genel olarak bir trend mahiyetinde, siyaseti soysuzlaştıran bir şey var; kişisel nitelikler üzerinden kamusal eleştiriler getirme şeklinde bir çarpıklık, bu doğru değil. Sayın Bakanın yapıp ettiklerine ilişkin, Bakanlık olarak performansına ilişkin her tür eleştiriye amenna ama "Şu niteliği var, bu niteliği var." gibi onun üzerinden getirilen eleştiriler doğru, haklı, tutarlı, yerinde değildir. Bazen insanların akrabalık ilişkileri -böyle bir mantıkla baktığınızda- tersine çalışır. Yani hiç bu akrabalık ilişkisi olmasaydı belki arkadaşların başka bir perspektiften görüp niteliklerini de müşahede edebilecekleri bir kişi. Bir perde gibi akrabalık ilişkisi önüne geldiğinde onları görmelerine engel de olabilir. O yüzden, daha soğukkanlı bir şekilde bu işlere bakmakta fayda var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Çok affedersiniz...
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Şu sözün neresi bir eleştiri: "Enerjiyi batıran, hazineyi yiyen..." Bu bana şunu hatırlatıyor: Memleketin meselelerini biz biraz geleneksel muhakemenin, fikrin temellerini oluşturan kitapların diliyle tartışmamız gerekirken bana öyle geliyor ki bu tartışma dili, sosyal medyadaki 140 karakterlik bir dil içerisine kendisini mahkûm ediyor. Siyasete yazık ediyoruz. Böyle bir dille konuşmayı siyasete karşı bir haksızlık, yapılıp edilenlere yönelik de milleti tutarlı bir şekilde bilgilendirme bakımından bir eksiklik görüyorum. 140 karakterle slogan atılır, analiz yapılmaz.
Teşekkürler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)