GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:12.12.2019

CHP GRUBU ADINA ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Çalışma Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu ve vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iş ve çalışma yaşamı, sorunlarla dolu bir alandır ve AK PARTİ'nin de on yedi yılda en fazla başarısız olduğu alanlardan biridir. Dört yıldır bütçe görüşmelerine katılıyorum ve hep aynı sorunları konuşuyoruz. Bu sıralardaki bakanlar değişiyor ama sorunlar değişmiyor çünkü hiçbir sorun çözülmüyor. Netice itibarıyla bir başarısızlık hikâyesi var. Sayın Bakan, tabii ki bu başarısızlık hikâyesinin son bir buçuk yılından siz sorumlusunuz ancak sizin de bu sorunları çözemeyeceğiniz bir buçuk yıllık süre içerisinde ortaya çıkmıştır.

Değerli milletvekilleri, Çalışma Bakanlığı resmî verilerine göre ülkemizde çalışabilecek durumda olan insanımız 61 milyondur, iş gücümüz ise 33 milyondur, çalışan sayısı ise 28,5 milyondur. Ancak ekonomik kriz derinleştikçe işsiz sayısı artmaktadır.

Değerli arkadaşlar, tüm dünyada işsizlik gerilerken bizde ise maalesef son bir yılda 1 milyon yeni işsiz ortaya çıkmıştır ve oran yüzde 14'lere çıkmıştır. TÜİK verilerine göre resmî, gerçek işsizlik 4 milyon 650 bindir. Ancak geniş tanımlı gerçek işsizliğe baktığımızdaysa 8 milyon insanımız işsizdir. İşsizlikte maalesef Avrupa rekoru bizdedir. Türkiye'nin her yerinde iş kuyruklarında umutla iş bekleyen vatandaşlarımız vardır.

Enerji Bakanıma sesleniyorum: Benim ilim Zonguldak'ta da maalesef bu işsizlik patlamıştır. Türkiye Taşkömürü Kurumunun 7 bin işçi açığı varken, yerli ve millî kömür üretimi hedefimiz varken, bu işçi açıkları maalesef hâlâ giderilememektedir. Enerji Bakanımızdan rica ediyorum, bu 7 bin işçi açığını bir an evvel gidermelerini diliyorum.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de maalesef çaresizlik vardır, Türkiye'de yaşanan dramlar vardır. Türkiye'de iş bulamadığı için çocuğuna yiyecek alamayan, elektrik, doğal gaz paralarını ödeyemeyen ve intihara sürüklenen insanlarımız vardır, dağılan aileler vardır. İşsizlik sorunu maalesef tam bir başarısızlık hikâyesi olmuştur.

Değerli milletvekilleri, iş bulmayı başarabilen vatandaşlarımız da kayıt dışı istihdam edilmektedirler. Maalesef, kayıt dışı istihdam, Türkiye'nin ayıplarından, Türkiye'nin dramlarından biridir. Genelde tarım sektöründe kayıt dışı çalışılmış olsa da mobilya, inşaat, tekstil gibi hemen hemen her sektörde kayıt dışılık vardır. Kayıt dışında çalışan insanlarımız, insanlık dışı koşullarda, hiçbir güvenceleri olmadan günde on iki on üç saat çalışarak ve asgari ücretin altında düşük ücretlerle çalışarak karınlarını doyurmaya çalışmaktadırlar. Kayıt dışı çalışanlar, Türkiye'nin köleleridir, Kunta Kinteleridir.

Kayıt dışı çalışmada da maalesef Avrupa rekoru bizdedir. Kayıt dışı işçilik, ILO verilerine göre -bakın, burada veriler vardır Sayın Bakan- İsveç'te yüzde 2,6, Fransa'da yüzde 5,4, Almanya'da yüzde 9,7, Macaristan'da yüzde 11,7, İspanya'da yüzde 17,3 ama Türkiye'de ise yüzde 36'dır değerli arkadaşlar, çok büyük bir orandır. Bu, ne demektir değerli arkadaşlar? 5 milyonun üzerindeki vatandaşımız, insanlık dışı koşullarda yaşamaktadır. Kayıt dışılıkta da tam bir başarısızlık hikâyesi vardır. Bu sorunu da on yedi yıldır çözmediniz, çözemediniz, iktidarınız devam ederse de çözülmeyecektir.

Değerli milletvekilleri, iş bulmayı başaranların yüzde 43'ü de asgari ücret almaktadır ve asgari ücret doğrudan ve dolaylı olarak 10 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Bu anlamda, asgari ücret miktarı itibarıyla Türkiye'deki en büyük toplu sözleşmedir. Bugün ne kadardır asgari ücret? Aylık 2.020 liradır, bugünkü kurla 314 euro yapmaktadır. Peki, asgari ücretli, Türkiye'de haftada kaç saat çalışmaktadır? Pazartesi dağıttığınız 2019 ekonomi raporuna göre, haftada 45,7 saat çalışmaktadır yani haftalık 45 saat karşılığı aylık 314 euro ücret almaktadır. Peki, Avrupa'daki durum nedir değerli arkadaşlarım? İşte burada gösteriyorum: Bakın, Lüksemburglu bir işçi 37 saat çalışıyor ve 2.071 euro ücret alıyor; Hollandalı, 30 saat çalışıyor, 1.626 euro alıyor; Alman, 35 saat çalışıyor, 1.557 euro alıyor; Fransız, 37 saat çalışıyor, 1.521 euro alıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Demirtaş, tamamlayınız sözlerinizi.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - İspanyol, 37 saat çalışıyor, 1.000 euro alıyor; Portekizli, 39 saat çalışıyor, 700 euro alıyor. Bakın, Yunanistan bile 42 saat çalışıyor, 721 euro alıyor. Biz, ne alıyoruz değerli arkadaşlar? Bizim işçimiz, ne alıyor? Bakın, 45 saat çalışıyor, en yüksek çalışma bizde. Ne kadar alıyor? 314 euro alıyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Konya büyüklüğündeki Hollanda'daki bir işçi, Türkiye'deki bir işçiden 15 saat daha az çalışıyor ama Türkiye'deki işçiden 5,5 kat daha fazla ücret alıyor. Avrupa ülkeleri içerisinde asgari ücrette sondan 4'üncüyüz ve yine tam bir başarısızlık hikâyesi çünkü Türkiye'de asgari ücret hesaplama yöntemi yanlıştır. Ayrıca, asgari ücretten yapılan kesintiler, vergiler çok yüksektir, bu durumun da düzeltilmesi gerekmektedir. Bunun için, ILO'nun 131 No'lu Sözleşmesi'nin imzalanması gerekmektedir. Bu şekilde sadece işçinin kendisinin değil, ailesinin de ihtiyaçlarının karşılanacağı bir ücretin tespit edilmesi gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlamak için, tekrar bir dakika süre veriyorum.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, devlet kendisi için yeniden değerleme oranı olan yüzde 22,58'i belirlemiştir. Bu sebeple, asgari ücrete en az yüzde 22,58 zam yapılmalıdır yani asgari ücret, en az 2.474 lira olmalıdır değerli arkadaşlar.

Değerli milletvekilleri, iş kazalarındaki tablo da Türkiye'nin başka bir utanç tablosudur. İş kazaları, hız kesmeden devam etmektedir; yine, bu alanda da Avrupa rekorları bizdedir. Bakın, iş cinayetlerinde -şuradan gösteriyorum- her gün 6 işçimiz yaşamını yitirmektedir Sayın Bakan, bunu bizden daha iyi biliyorsunuz. 2019'da Kasım ayına kadar 1.606 işçimiz yaşamını yitirdi. On yedi yılda 23.976 işçimiz yaşamını yitirdi ve on yedi yılda 78.256 işçimiz iş göremez hâle geldi. Yani iş kazalarında da bir başka başarısızlık hikâyesini yaşıyoruz. Sayın Bakan, hâlâ iş cinayetlerini neden önleyemiyoruz, neden hâlâ insanlarımızın hayatlarını önemsemiyoruz, anlamış değilim.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)