| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 13.12.2019 |
CHP GRUBU ADINA MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
"Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda." Otuz dokuz yıl önce faşist darbeciler tarafından yaşı büyütülerek katledilen Erdal Eren hâlâ on yedi yaşında, saygıyla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sevgili milletvekilleri, Sayıştay raporlarına yansıyan fakat kamu bütçesinde görülmeyen kayıp milyonları, yönetmelik ve mevzuat dışı uygulamaları, gümrüklerdeki sorunları burada konuşacak olursak beş dakika değil, bize günler yetmez. Yine de birkaç önemli hususa değinmek istiyorum: 2018'de kepenk indiren esnaf sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10 artışla 106.167 oldu. Yine, aynı dönemde 12.564 adet şirket kapandı, konkordatosu kabul edilen şirket sayısı 1.549. Bunlar, bizler için sadece bir rakam olmamalı -Türk ticaretinin geldiği nokta- orada çalışan ve işletenler için de bir yaşam olduğunu hatırlamalıyız.
Sağlıklı bir üretim yapısı oluşmadan, sağlıklı ve sürekli bir ticaretten söz edemeyiz. Tarımda, yanlışlar ve denetimsizlik sonucunda, dövize dönmesi gereken ürünlerimizin -bugün de görüyoruz narda olduğu gibi- Rusya kapısından ya da başka ülkelerin kapısından sağlık nedenleriyle döndüğünü, bu anlamda, Bakanlığın, denetleme görevini eksik yaptığını görüyoruz; bu ürünler çöp oluyorlar.
Özellikle, kırsalda yoksulluğun giderilmesi için olmazsa olmaz temel taşlardan bir tanesi kooperatifleşmedir. Doğru desteklenen bir üretim kooperatifi, tarımsal üretim kooperatifi göçü tersine çevireceği gibi göç alan kentlerdeki sosyal dokunun bozulmasına da engel olacak ve insanların doğduğu yerlerde doymalarını sağlayacağı gibi, kentlilerin de iyi ve sağlıklı gıdaya ulaşımını sağlayacaktır. Kooperatifçilik konusunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi, rol model olarak Bakanlık tarafından iyi incelenmeli çünkü Türkiye'ye mal olmuş Tire süt, Bayındır çiçekçilik, Bademli kooperatifçiliği orada rol model olarak alınabilir.
Ticaret Bakanlığının internet sitesine bakıldığında, iştigal konularından bir tanesi olan kooperatifçilikle ilgili son dört yıldır veri paylaşılmıyor, neden paylaşılmadığını anlamakta zorluk çekiyorum. Eğer veri girişleri sağlıklı sağlanmış olsaydı, özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin kooperatifçilikle ilgili projeleri sonrasında kooperatifçilikte, tarımsal üretim kooperatifçiliğinde artışı görürdük. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet Halk Partili yerel yöneticiler, kooperatiflerin desteklenmesi konusunda çalışıyor fakat Bakanlık çalışmıyor. Yerel yönetimlerin yapabildikleri, imkânları bir noktaya kadarken Bakanlığın imkânları çok daha büyüktür. Kırsalda yoksulluğu giderebilmek için tarımsal üretim kooperatiflerinin mutlaka bir devlet politikası hâline dönüştürülmesi gerekmektedir.
Ülkemizde sağlıklı üretim planlaması yapılmaması ve girdi maliyetlerinin yüksek olması sebebiyle, temel gıdalarımızı bile sekiz yıldır iç savaşın pençesinde boğuşan, vatandaşlarının bir kısmını savaşa kurban veren, bir kısmını mülteci veren ülke olan Suriye'den ithal eder duruma geldik. Patatesimizi, soğanımızı, sarımsağımızı, zeytinyağımızı ve kuru baklagillerimizi geçtiğimiz yıl ithal ettik. Hiçbir dış ticaret normuna uymadan bunlar bizim ülkemize geldi. (CHP sıralarından alkışlar)
Sevgili arkadaşlar, bu hafta Yerli Malı Haftası. Sürekli yerli ve millî olmaktan bahseden Hükûmetinizden hiç kimse Yerli Malı Haftası'yla ilgili bir şey söylemedi.
SALİH CORA (Trabzon) - İHA'lar, SİHA'lar...
MAHİR POLAT (Devamla) - Bizim yaş grubumuzdaki arkadaşlar Yerli Malı Haftası'nda okula giderken yerli gıda ürünlerinin yanında bir de Sümerbank basması bir parça götürürdük.
SALİH CORA (Trabzon) - Şimdi İHA'ları, SİHA'ları götürüyoruz.
MAHİR POLAT (Devamla) - Şimdi, Sümerbank'ın yerinde yeller esiyor. Yerli gıdalar yok maalesef. (CHP sıralarından alkışlar)
Sevgili arkadaşlar, devlet destekli tek markalaşma olan TURQUALITY'nin kapsamı, amacı bellidir, Türk mallarının uluslararası pazarda desteklenmesi ve değerinin artması için çalışmaktadır. Yine, TURQUALITY'le ilgili, Sayıştay raporlarına yansıdığı kadarıyla, maalesef, Türk firmaları dışında yabancı sermayeli firmaların desteklendiği yazmaktadır.
Sevgili arkadaşlar, yine, Türk ekonomisinin dışa açılımı ve Türk sanayisinin rekabet gücünün artırılması bakımından son derece önemli bir yere sahip olan Rekabet Kurumunun regülasyon işlevini gereği gibi yerine getirebilmesinin yolu organik ve işlevsel olarak bağımsızlığının korunmasıdır. Eğer bunu istiyorsak anayasal güvence altında Rekabet Kurumunun bağımsızlığını sağlamak zorundayız. Kurumun bağımsızlığının sağlanabilmesinin bir yöntemi de bir yolu da siyasetçilerin adamlarının yerine, liyakat sahibi insanların Kurumda görevlendirilmesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
MAHİR POLAT (Devamla) - Bağımsız denetim hakkına sahip olan bu Kurul -bünyesini- bugün siyasi bir reflekse yaslanarak yönetiliyor durumdadır.
Sevgili arkadaşlar, sonuç olarak, gıdamız Suriye'den, silahımız Katar'dan, yerli ve millîliğimiz yok olmuş durumda. Bu ülkenin daha şeffaf, hesap verilebilir, hesap sorulabilir, kurumları oturmuş bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Yani sizin sonunuz geldi, zaman Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarı zamanıdır çünkü Türkiye iyi yönetilmeyi hak ediyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)