GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:14.12.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - "La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah"sa Arap, Kürt, Türk, Türkmen ayrımı olmaz, olamaz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Ne alakası var! Ne anladın da konuşuyorsun, bunu mu anladın!

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Bir taraftan kelimeişehadet bir taraftan ırkçılık olamaz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sen bunu mu anladın bu kadar lafın arasından.

BAŞKAN - Arkadaşlar, korsan bildirileri lütfen keselim.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi -AFAD- Başkanlığı üzerinde konuşacağım.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Irkçı ekmek paylaşır mı?

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Irkçılık bu, kelimeişehadetin altında ırkçılık yapamaz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Hadi oradan!

BAŞKAN - Sayın Dervişoğlu, arkadaşınız kürsüde.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Ben de Doğu Türkistan'da Çin zulmünü lanetliyorum. Uygurların hukukunu savunmak hepimizin millî yükümlülüğüdür.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Yaşından başından utan!

BAŞKAN - İYİ PARTİ Grubu, Sayın Çelik'in konuşmasını sabote ediyorsunuz.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, İçişleri Bakanlığı, ülkenin mülki taksimat esasını gözeterek devlet adına mülki idare amirleri eliyle yönetilmesini takip, teftiş, murakabe ve incelemede tutar. Merkezin egemenliğinin taşrada da karşılık bulması bu yönetimin çıkış noktasıdır. Dolayısıyla merkezin atadığı valilerin, illerini yetki genişliği esasına göre yönetmesi esastır. Bu yönetim tarzı, bizim idare tarihimizde 1864 yılından beri uygulanmaktadır. İl sistemi Türk idare tarihine damgasını vurmuştur, hâlen devam etmektedir. Evet, idari ve mali özerkliğe sahip olan yerel yönetimlerin merkezî idaredeki işlerinin takibi, idarenin bütünlüğü ilkesine uygun olarak İçişleri Bakanlığınca yürütülüyordu ancak bağlılık Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılmıştır; bundan yakında geri adım atılacağından eminim çünkü denetim, tetkik ve soruşturmaların İçişleri Bakanlığında olduğu bir belediye-Bakanlık vesayet ilişkisi sürdürülemez.

Değerli arkadaşlar, bir devletin varlık sebebi adalettir, adaletin temeli de emniyet ve asayişten geçer. Halkın can, mal, ırz ile tasarrufa ilişkin güvenliğini sağlamak esastır. Devlet, bunu, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatları eliyle yapar. Esenlik, güvenlik ve sağlık, iç güvenlik teşkilatlarımızın kabaca birincil görevidir. Bu hizmetleri yapabilmek için yeterli personel istihdam eder. Bugün toplamda 542 bin civarında sayısıyla Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik, egemenliğimizin güvencesidir, yurttaşlarımızın her türlü güvenliği, bu teşkilatlarımız eliyle sağlanmaktadır.

Değerli arkadaşlar, Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 1'inci maddesinde "Memleketin umumi emniyet ve asayiş işlerinden Dahiliye Vekili mesuldür." denilmektedir. Sayın Bakan bu sorumluluğunu hakkıyla yerine getiriyor mu, ona bakmak lazım. Hep tema çalışması yapmış gözüküyor, Kırmızı Düdük, GAMER, 3'ü Bir Yerde, Biz Anadoluyuz, MUHATAP, PERDİS, KADES, UYUMA gibi. Bunlar başlangıçta fikir olarak güzel şeyler. Acaba son bir yıl içerisinde toplum bünyesinde bunlar ne ölçüde yankı bulmuştur? Örneğin KADES ne ölçüde başarılı? Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet azaldı mı? Verilere göre 14 kat artmış on yedi yılda, cinayet 3 kat artmış ve uyuşturucu bağımlılığı 7,5 kat, cinsel taciz 4,5 kat, fuhuş 8 kat artmış. Bu rakamlar, kamu düzeninin cidden tehdit altında olduğunu bize göstermektedir.

AKP daha iktidara gelir gelmez, iki aylık hükûmet iken Doktor Necip Hablemitoğlu şehit edilmiştir, hâlâ failleri meçhuldür. Sayın Bakanın bunu ortaya çıkarması lazım. Mesela değerli Emniyet üst düzey yöneticilerinin bir bir FETÖ tarafından harcanmasının faillerini ortaya çıkarmak lazım. Behçet Oktay cinayeti var, bunun faillerini ortaya çıkarmak lazım.

Çözüm sürecinde, işin başında olan selefinizin Bakanlıktaki tahribatıyla o dönemdeki FETÖ, PKK bağlantılarını ortaya çıkarmak lazım. Şunu diyebiliriz: FETÖ'den arındırma ve FETÖ'yle mücadelede sonuç alıcı gelişmeler sağlanmıştır ancak FETÖ'yle bir şekilde bağlantı kurulan fakat gerçekte olmayan ilişkilerden dolayı binlerce mağduriyetin yaşandığı da unutulmamalıdır. Kimi arkadaşlar, beraat ederek Bakanlığa başvurmalarına rağmen, görevlerine iade edilmemiştir. Bu, büyük bir haksızlık yaratmaktadır; acil çözüm bekleyen en önemli hususlardan biridir. Başka bir bela örgüt IŞİD ve türevleridir. Bu proksi örgütlere karşı uyanık olmak, başını kaldıranı tasfiye etmek gerekmektedir.

Değerli arkadaşlar, polisin, ağır ve yıpratıcı çalışma koşullarının doğal sonucu olarak psikolojik sorunlarla baş başa kaldığı bilinmektedir. Teşkilat içerisinde bu konuda bir hayli mesafe alındığı memnuniyetle öğrenilmiştir ancak polis intiharlarının devam etmesi izaha muhtaç bir konudur. Bu insani meseleye bilimsel yöntemlerle bir çözüm üretmek gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, ulusal güvenlik, dış politika, millî ekonomi, sosyal politika, adalet hep iç içe geçmiş daireler gibidir. Her biri, bir diğerinin tamamlayıcısıdır; öyle olunca özellikle dış politika güvenlikle birlikte mütalaa edilir. Suriye sorunu da böyledir. 2011 yılında yapılan dış politika yanlışları ülkemizi neredeyse uçuruma kadar getirmiştir. Haklı olarak yaptığımız Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekâtları başarıyla sonuçlanmıştı -biri daha tamamlanmadı- ama bu haklı harekâtlar Suriye politikamızın yanlış olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Bu yanlışlık, bize göçmenler yönünden 40 milyar dolar bir maliyet çıkarmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı, son olarak, Suriyelilerin ülkede kalacağını söylüyor. Bu öyle kolay hazmedilecek bir şey değildir. Suriyeliler meselesi, bir millî güvenlik meselesidir ve Suriyeliler mutlaka ülkelerine gönderilecektir. Suriyelilerin yarattığı istikrarsızlık yurdun dört bir tarafını karabulut gibi kaplamıştır. Memleketim Mersin, bundan en fazla rahatsız olan illerden biridir. Bunlara karşı polis yeterince müdahale edememektedir, büyük şehirlerde asayiş bozulmaktadır.

Değerli arkadaşlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Asya'dan gelip bizde ikamet eden iş adamlarına, kişilere karşı infazlar olmuştur. Bu infazların failleri yakalanmış mıdır? Keza, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini işleyenler belliydi. Bunlar ellerini kollarını sallayarak Türkiye'yi terk ettiler. Bu tablo, dünyaya rezil olduğumuz andır. Yakın geçmişte, devlet büyüklerine yönelik saldırılarda da İçişleri Bakanlığının tutumu hiç de şık olmamıştır.

Değerli milletvekilleri, Gazetecileri Koruma Komitesi geçen hafta bir rapor yayınladı. Bu rapora göre, sicili en kötü 3 ülkeden sondan 2'ncisi Türkiye; 47 gazetecinin tutukluluğu ifade ediliyor. Haklarında davalar açılarak gazeteciler sindirilmek istenmektedir. Ülkemizde demokrasinin bütünüyle yerleşmesi için İçişleri Bakanlığına bu konuda da büyük görevler düşmektedir.

Değerli arkadaşlar, Sahil Güvenlik Komutanlığına gelince, mavi vatanın bir bölümünde kendisine yetki verilen alanda, 372 bin kilometrekarelik alanda görev yapan Sahil Güvenlik Komutanlığı, son geliştirilmiş muhabere sistemiyle ve tamamlanan gemi ve botlarıyla birlikte verimli sonuç alan icraatlar yapmaktadır.

Evet, sonuç olarak, Türkiye, kuruluş olarak millî ve üniter bir devlettir, bu devlet yapımıza mutlaka sahip çıkmamız gerekir. Türkiye'nin "kavimler göçü" gibi algılanan bir operasyona kurban edilmemesinin önüne geçmemiz gerekmektedir.

AFAD teşkilatını da bu vesileyle tebrik etmek istiyorum. Ancak afet yönetimi bütünleşik bir çalışmayı gerekli kılmaktadır. Ayrıca, tatbikatlarla, Emniyet ve çalışma birimleriyle de iş birliğini kuvvetlendirmesi gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelik, sözlerinizi tamamlayın lütfen.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ayrıca, İçişleri Bakanlığımızın, büyükşehirlerde toplanma merkezlerini nasıl imara açtığını da burada dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Bir şehitler ocağı olan İçişleri Bakanlığının bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Özellikle Emniyetin, Sahil Güvenliğin ve AFAD'ın bütçelerinin hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)