GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:15.12.2019

AK PARTİ GRUBU ADINA SENA NUR ÇELİK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dışişleri Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dünyada yeniden büyük güç mücadelelerinin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Yeni jeopolitik satranç tahtalarının yeni aktörler ve enstrümanlarla kurulduğu bir zamanın arifesindeyiz. Bu kritik dönemde belli başlı tüm devletlerin simetrik ve asimetrik çekişme ve rekabetlerinin tam ortasında yer alan bir bölgede Yemen'den Suriye'ye uzanan iç savaşların, Ukrayna'dan Doğu Akdeniz'e uzanan sınır mücadelelerinin ve Libya'dan Basra Körfezi'ne uzanan jeopolitik çekişmelerin merkezinde yer alan topraklarda yaşıyoruz. Bu durumun, bölgedeki ülkeler için jeopolitik öngörüyü en düşük seviyeye düşürdüğü bir dönemde, Türk dış politikası Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin çıkarlarını korumak için askerî, insani ve diplomatik açıdan sürdürülen titiz bir çalışmayla şekillenmeye devam ediyor. Türkiye, dikkatli bir askerî planlama ve millî savunma sanayi atılımı sonrasında gerçekleştirdiği Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Operasyonlarında saha hâkimiyeti ve güç projeksiyonunda kazandığı başarıyla bölgede yapılan tüm hesapları bozmuş, ciddi bir ulusal güvenlik tehdidini bertaraf etmiştir. Operasyonlar öncesi ortaya konulan ültimatomlar, ülkemizin yapacaklarını söyleyen, sahada elde edilen başarılar da söylediklerini yapabilen bir güç olarak stratejik caydırıcılığını en üst seviyeye taşımıştır.

Bunun yanında Somali'den Suriye'ye, Yemen'den Afganistan'a yaptığımız insani yardım ve kalkınma çalışmaları ve eğitim ve kültür faaliyetleri ülkemizi, dünyanın en önemli yumuşak güç merkezlerinden biri hâline getirmiştir. Bu konuda norm takip eden değil, norm oluşturan bir ülke olarak dünyanın yüzüne sergiledikleri ikiyüzlü ve gayriinsani tavrı en açık biçimde vurabilen tek ülkeyiz. İslamofobi, ayrımcılık ve etnik soykırımlara karşı tavrımız, dar çıkar gruplarını köşeye sıkıştırırken geniş halk kitlelerinde derin bir Türkiye muhabbeti ortaya çıkarmıştır. Ortaya koyduğumuz bu insani tavır, stratejik bir değere de dönüştürebilen bir sistemle bütünleşmiştir. Bir yandan sahadaki varlığımız ve caydırıcılığımız, öte yandan insani anlamda geniş çevrelerin gönlünü kazanarak elde ettiğimiz kredibilitemiz diplomatik olarak daha güçlü bir şekilde aktörleşmemizin önünü açtı.

Ülkemiz, sahada elde ettiği zaferler sayesinde masada da etkili diplomasi yürüterek son üç ay içerisinde attığı adımlarla başarılarımızı uzun vadeli kazanımlara dönüştürdü. Amerikan heyetiyle Ankara'da varılan uzlaşı; Soçi'de Rusya'yla yapılan mutabakat; Cumhurbaşkanımızın Washington'a yaptığı ziyaret, İngiltere, Fransa ve Almanya liderleriyle yaptığı dörtlü zirve ve NATO toplantısı Türk diplomasisinin en başarılı dönemlerinden biri olarak kayda geçti.

Doğu Akdeniz'e gönderdiğimiz sondaj gemileri ve Libya'yla yapılan mutabakat sonrasında bölgemizde fırtınalar estirmek isteyen çevrelerin planları da akamete uğradı. Türkiye artık kriz yönetimi ile, uzun vadeli dış politik perspektifi aynı anda, farklı yapılar ve bağlamlarda uygulayabilen bir ülke.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüzdeki dönemde dış politikamız, bölgemizdeki istikrarsızlıklar, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin sınır ötesi faaliyetleri ve Avrupa Birliğiyle ilişkilerde yaşanabilecek darboğazlar gibi sınamalarla karşı karşıya kalmaya devam edecek.

Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri Kongresinin S-400, F-35, Suriye ve Doğu Akdeniz konularında ortaya koyduğu pozisyon ve yaptırım tehditlerine gereken karşılığı vermeyi, uyuşmazlıkların çıkarlarımız doğrultusunda çözümü için çalışmayı sürdürecek. Bu meselelerin partilerüstü millî meseleler olduğunun bilinciyle tüm siyasetçiler ve millet olarak dış politikamızı desteklememizin ülkemizin, bölgesinde ve dünyada gücüne güç katacak en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulamak istiyorum.

Türkiye son yıllarda diplomatik gücün hem masada hem sahada hem de kalplerde kazanılması gerektiğini başarılı örneklerle ortaya koymuştur. Bundan sonra da bu pusulamızda herhangi bir sapma beklenmemelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Çelik.

SENA NUR ÇELİK (Devamla) - İdeallerimizi, stratejik aklımızı ve vicdanımızı kısa vadeli çıkarlara ve dünyada yayılan popülizm dalgasına kurban etmeyeceğiz. Dünyanın kayıtsızlığı ve suskunluğuna rağmen Gazze'de, Arakan'da, Urumçi'de, her yerde mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünyada 5'ten fazla renk ve 5'ten fazla ses olduğunu ve uluslararası vicdanın o 5'in çıkarlarına feda edilemeyeceğini haykıran bir ülke olmaya devam edeceğiz.

Sözlerime son verirken başta Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere Dışişleri camiasına teşekkür ediyor, bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)