GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:15.12.2019

AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL EMRAH KARAYEL (Kayseri) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Dışişleri Bakanlığının 2020 yılı bütçesi hakkında Adalet ve Kalkınma Partisini temsilen görüşlerimi aktarmak üzere söz almış bulunmaktayım.

Son dönemlerin en yoğun dış politika gündemleriyle karşı karşıya olduğumuz günlerden geçmekteyiz. Ülkemizi doğrudan etkileyen çetin uluslararası ve bölgesel koşullarda gelişmeleri hariçten izlemek Türkiye gibi bir güç için mevzubahis olamaz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğündeki dış politikamız, kadim medeniyetimizi, milletimizin asırlardan süzülüp gelen ruhunu, insani ve vicdani değerlerimizi yansıtmakta, devlet-millet bütünleşmesinin nişanesini temsil etmektedir. Bu ruhun ve değerlerin son örneğini Barış Pınarı Harekâtımızla ortaya koyduk. Ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü söz konusu olduğunda huzur ve istikrarı temin edebilmek için gerektiğinde demir yumruğumuzu hiç düşünmeden kullanacağımızı karşımızdaki terör odaklarına ve tüm dünyaya gösterdik. 2002 yılında sadece 85 milyon dolar düzeyinde olan uluslararası insani ve kalkınma yardımlarımızın günümüzde 8,5 milyar dolara ulaşması yani yaklaşık 100 kat artması hem bizi biz yapan değerleri hem de ülkemizin artan imkân ve kabiliyetini yansıtıyor.

İnsani ve resmî kalkınma yardımlarında 2002 yılında dünyada 27'nci sırada yer alan ülkemiz bugün ilk sıraya yükselmiştir. Türkiye, ayrıca millî gelirinin yüzde 1'ine yakınını insani yardım için ayırmak suretiyle dünyanın en cömert ülkesi konumuna ulaşmıştır.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Avrupa Birliği üyeliği, tüm iniş çıkışlara rağmen stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor. Son gelişmeler, Türkiye-AB ilişkilerinin zor bir dönemece girdiğini gösteriyor. AB içindeki bazı çevreler, maalesef, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında aramızda oluşan güven bunalımını aşacak adımlar atmak yerine haklı talep ve beklentilerimizi görmezden gelerek ülkemizle arasına mesafe koymayı tercih etmiştir.

Son dönemin ana gündem konusu olan Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerimiz bağlamında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ve Yunanistan'ın ikili sorunlarını AB'ye taşımasına izin vermek, Rum-Yunan ikilisinin Türkiye karşıtı çıkar ve gündemlerinin Türkiye-AB ilişkilerini rehin almasına neden olmaktadır. Son dönemde yoğunlaşan Türkiye karşıtı söylem ve eylemler, ülkemizin haklılığını ortadan kaldırmadığı gibi şimdiye kadar izlediğimiz yoldan da bizi döndüremeyecektir. AB, sözde üye ülke dayanışmasını ve küçük siyasi hesapları uluslararası hukuka tercih ederek yaptığı hatadan dönmelidir. AB'nin de bu yönde yapıcı bir yaklaşım içinde olmasını bekliyor, gereken adımları gecikmeden atmasını ümit ediyoruz.

Son gelişmeler göstermektedir ki AB içindeki bazı karar alıcılar, bölgesel ve küresel alandaki önemli gelişmeleri gerektiği şekilde takip edememekte, neden ve sonuçları nesnel ve bütüncül bir şekilde değerlendirememekte, kendi iç sorunlarına boğulmuş olmalarının da etkisiyle büyük resmi görememektedirler. Şayet AB, bölgesel gelişmeler karşısında etkin rol oynamak istiyorsa Türkiye'nin başta güvenlik kaygıları olmak üzere haklı taleplerini ve beklentilerini göz önünde bulundurmak durumundadır. Bu doğrultuda müzakere fasıllarıyla ilgili siyasi engeller kaldırılmalı, gümrük birliğinin güncellenmesi çalışmalarına hız verilmeli, vize serbestisi konusunda ilerleme sağlanması kolaylaştırılmalı, reform gündemi desteklenmeli, düzensiz göçle ve terörün her türlüsüyle mücadelede iş birliği samimi bir şekilde geliştirilmelidir.

NATO müttefiki, Avrupa Konseyi ve AGİT üyesi, Avrupa Birliği müzakere süreçlerine başlamış aday bir ülke olan Türkiye, Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olarak kıtanın istikrar ve güvenliğine önemli katkılar sağlamış ve büyük fedakârlıklar yapmıştır. Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı sıfatımla, ülkemizin üyeliğinin Birliğe katacağı değerin anlaşılması hâlinde her iki taraf için de daha yapıcı ve faydalı ilişkiler kurulabileceğine dair samimi inancımı muhafaza ediyor; bu inancımı Avrupalı muhataplarımla her vesileyle paylaşıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ siyasetin merkezine her zaman milletimizi koymuştur. Bu çerçevede, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın, akraba toplulukların huzur ve refah içinde varlıklarını idame ettirmeleri, haklarının ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi en temel dış politika önceliklerimiz arasındadır. Bu amaç doğrultusunda Dışişleri Bakanlığımız, başta TİKA, Türkiye Maarif Vakfı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi ortaklarıyla dünyanın dört bir yanında bayrağımızı gururla dalgalandırmaktadır; bu kurumlarla ekip hâlinde çalışmaktadır. Yurt dışında yaşayan 6 milyonu aşkın vatandaşımız, sayısı 246'ya ulaşan temsilciliklerimiz sayesinde yeryüzünün en ücra köşesinde de olsalar devletimizin yanlarında olduğunu artık her daim hissetmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

İSMAİL EMRAH KARAYEL (Devamla) - Dışişleri Bakanlığımızın 7/24 esasıyla ve 5 yabancı dilde hizmet veren konsolosluk çağrı merkezinin kurulmasından bu yana 6 milyonun üzerinde başvuruya yanıt vermiş olması, yurt dışındaki vatandaşlarımıza etkin kamu hizmeti sunmak amacıyla yürütülen çabalara en somut ve güzel örneklerdendir.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; sözlerime son vermeden önce özellikle Amerikan Senatosunda kabul edilen Ermeni soykırım tasarısını kınadığımı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, gerçekleştirmediğimiz bir soykırıma -ecdadımızın ve milletimizin tarihinde hiçbir soykırım yoktur- bizi siyasi bir şekilde muhatap tutmaya çalışan ülkeleri kınıyorum; kendilerini, kendi geçmişlerinde bulunan kara lekeleri, geçmişlerindeki soykırımları hatırlamaya davet ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye'nin hem sahada hem de masada güçlü bir dış politika yürütmesinde kilit önemi haiz, her daim vatandaşlarımızın çıkarlarını koruyan Dışişleri Bakanımıza teşekkür ediyor, 2020 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)