GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 130 sıra sayılı 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin altıncı tur görüşmelerinde yürütme adına yaptığı konuşmasında Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin yaşadığı sıkıntı ve sorunların çözümüne yönelik gerekli girişimleri yaptıklarına ve yapacaklarına, Uygur Türklerinin talebinin temel insan hakları ile inanç haklarının garanti altına alınması olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:15.12.2019

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bugün Sayın Dışişleri Bakanımız konuşmasında da Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin yaşadığı büyük sıkıntı ve sorunlara ilişkin gerekli görüşmeleri ve girişimleri yaptıklarını ve yapacaklarını ve bu konuda bir heyet de oluşturulacağını ifade etti. Çin nezdinde elbette ikili ilişkiler çerçevesinde ve hamasetten uzak, konunun takibinin yapılacağı ifade edildi. Bunu doğru bulduğumuzu ifade ediyorum ve tekraren bir hususu hatırlatmakta da fayda görüyorum. 15 Ocak 2019 tarihinde yani bundan on bir ay evvel, yine Genel Kurulda Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili olarak ifade ettiğim sözleri özet olarak burada da tekrar bir hatırlatma bakımından dile getirmek istiyorum.

Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine yönelik zulüm kamuoyunun gündeminde kalmaya devam ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biz de zaman zaman bu hususu dile getiriyoruz. Uygur Türklerine yönelik sistematik bir baskı ve zulüm yapıldığı aşikâr. Seksen yıl önce işgal sırasında, 1949'da Doğu Türkistan'daki nüfus oranı yüzde 87 iken 2010'dan bu yana bu oran yüzde 45'e kadar düşmüştür. Sadece nüfus itibarıyla değil, bölgedeki Uygur Türklerinin kültürel kimliği de büyük bir baskı altındadır. "Eğitim" adı altında düzenlenen kamplarla Doğu Türkistan'ın millî şuur ve direnci kırılmaya çalışılıyor. Uygur Türklerinin talebi sadece yaşam ve temel insan hakları, inanç hakları bakımından garanti altına alınmasıdır, başka bir talepleri de yoktur. Durum bu olmakla birlikte unutulmamalıdır ki emperyalist bayraklar altında, Amerikan bayrağını arkasına alarak ABD ağzıyla Doğu Türkistanlılar için hak arayışı da mümkün değildir, doğru da değildir. Uygur Türkleri, ABD ile Çin arasındaki güç mücadelesinin enstrümanı da değildir, olmamalıdır ve olmayacaktır. Bu meseleye Ankara merkezli, Türkiye Cumhuriyeti perspektifiyle bakıp söylemlerimizi ona göre yapmak durumundayız ki bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak politikamız da budur.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)