| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 17.12.2019 |
CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Divan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, yüzyıllardır Anadolu'da yeşeren kültürün, devlet geleneğinin hafızası niteliğindeki belgeleri saklayan Devlet Arşivleri Başkanlığı, geçtiğimiz yıl birçok kurumla birlikte saraya devredildi.
Şimdi, Babıali'de bulunan o Osmanlı arşivleri Kâğıthane'ye taşındı, Ankara'da bulunan cumhuriyet arşivleriyle de beraber birleştirildi. O zamanlar bu taşınma sırasında uzmanlar sizlere "Kâğıthane, bu iş için uygun değil, burası dere yatağı, burası rutubetli ve nemli bir yer, buraya taşınmayın." diye itiraz etti ama dinlemediniz. Bildiğinizi yaptınız, bildiğinizi okudunuz. Aradan bir yıl geçti geçmedi, bu kıymetli evraklar rutubet ve nem içinde bozulmaya başladı ve bir önlem olsun diye de 13 milyon 700 bin lira para harcadınız nemden ve rutubetten kurtarmak için. Daha bir yıl oldu arkadaşlar, bir yıl ve burası bir dere yatağı olduğu için yeniden aynı sonuçlarla karşılaşacağız, bir süre sonra benzer paraları yeniden ödemek zorunda kalacağız. Yazık değil mi bu vatandaşın parasına? Yazık değil mi, günah değil mi arkadaşlar?
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanımız, o dönem bu taşınma sırasında aynen şöyle bir ifade kullandı, dedi ki: "Bu belgeler, bu tarih, bizim bayrağımız kadar değerli ve mübarektir." Gerçekten çok doğru, katılıyoruz ama taşınma işleminden hemen sonra o Babıali'deki tarihî binayı restorasyona başladınız, biz müze falan yapacaksınız diye düşündük ama otel olarak kullanılmaya başlandı burası. Çok yazık ediyorsunuz, çok yazık. Şimdi, biz, tabii, sizin tarihimize, kültürümüze ve atalarımıza verdiğiniz değeri Süleyman Şah Türbesi'nden biliyoruz, o yüzden biz buna da hiç şaşırmadık. (CHP sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, 100 milyona yakın tarihî belgeyi dere yataklarında lütfen çürütmeyin. Bizden önceki kuşakların yaptığı gibi, bizler de bu belgeleri gelecek kuşaklara taşımak zorundayız. Tam da bu nedenle bu belgeleri koruma hem Anadolu'ya hem tarihe bizim borcumuzdur. Tarihi kendi siyasi ikballeri için değiştirme çabasına düşenler mutlaka ama mutlaka tarihin siyasi çöplüğünde yerini alacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, arşiv unutmaz arkadaşlar. Şimdi, geçmiş tarihe baktık, bir de yakın tarihimizdeki AK PARTİ'nin on yedi yıllık arşivine bakmak lazım. Şimdi, gelir gelmez fabrikaları satmaya başladınız, 268 kurumda kamu payını sıfırladınız. TEKEL, Eti Maden, şeker fabrikaları, Sümerbank, TÜPRAŞ, PETKİM, Erdemir, TÜRK TELEKOM, daha nicelerini sattınız. Ordu malı olan Tank Palet Fabrikasını yabancı bir ülkeye peşkeş çektiniz; sattınız demiyorum, peşkeş çektiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet değerli milletvekilleri, 2002'de, sizin geldiğiniz zamanda cezaevlerinde 98 bin kişi vardı, bugün 270 bin kişi var. Cinsel saldırı suçları sizin döneminizde tam 14 kat arttı, 14 kat. İcra dosyaları da 7 milyondan 21 milyona çıktı, artık arşivlere sığmıyor. İşsiz sayısı da resmî olarak 5 milyon ama hepimiz biliyoruz ki gayriresmî olarak 8 milyonu aştı. Bu halkın sizin on yedi yıllık arşivinizi çok kısa zamanda önünüze koyacağınızdan emin olabilirsiniz.
Bütçe yapıyoruz bugün ama aslında bu bütçeyi hepimiz biliyoruz ki biz yapmadık, saraydan geldi. Bu bütçede kredi borçlarını ödeyemeyen üniversite mezunu öğrenciler yok, bu bütçede emeklilikte yaşa takılanlar yok, asgari ücretliler yok, memur yok, çiftçi yok, işçi yok; bu bütçede maalesef yandaş iş adamlarınız var, bu bütçede -arkadaşlarım da söyledi- Simit Sarayınız var.
Arkadaşlar, düşünün, fabrika satıyorsunuz, fabrikaları satıyorsunuz ama yandaş şirketi kurtarmak için de Simit Sarayı satın almak zorunda kalıyorsunuz, devralmak zorunda kalıyorsunuz. Biliyoruz, yazlık sarayınız vardı, kışlık sarayınız vardı, uçan sarayınız vardı, şimdi bir de Simit Sarayınız oldu. Hayırlı uğurlu olsun arkadaşlar.
Şimdi, şairin de dediği gibi "Saraylar saltanatlar çöker/Kan susar bir gün/Zulüm biter/Menekşeler de açılır üstümüzde/Leylaklar da güler/Bugünlerden geriye/Bir yarına gidenler kalır/Bir de yarınlar için direnenler."
Saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)