| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 17.12.2019 |
CHP GRUBU ADINA BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; savunma sanayi bütçesi üzerine söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi sizleri, her şeyiniz para olmuşken bedava bir konuşma yapıp geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Alışkın değilsiniz, biliyorum ama endişelenmeyin, dinlemesi bedava.
Erkek vekiller olarak bizler yapmış olduğumuz askerlik görevlerimizi yıllar boyunca sanki o günmüş gibi anlatmaktan büyük bir onur ve gurur duymaktayız değil mi sayın vekillerim? Şimdi ise parası olana bedelli, olmayana zorunlu askerlik diyerek bunu bitirdiniz. Anılarımızı, tarihimizi bitirip çocuklarımızı parası olan ve olmayan diye ayırdınız. Ayırmak bedavaya! Askerliği meslek edinen tüm rütbeli asker personelimiz için de aynı keyif geçerliydi, onu da yarattığınız darbe hikâyeleriyle bedavaya harcadınız. Üstelik, o askerler ki savunma, taarruz, teknik bilgi, sosyoloji, teknoloji gibi konularda dünya standartları üzerinde eğitim alarak yetişmiş neferlerimizdi. Ayrıca "Bu eğitimlerin verildiği başka hiçbir üniversite veya eğitim kurumu da yok." diyorduk değil mi sayın milletvekilleri? Harp okulları, Kuleli Askerî Lisemiz, Maltepe Askerî Lisemiz, Heybeliada'daki güzelim okulumuz; bu muhteşem okullar nereye kayboldu? Bedavaya yok oldular. On yedi yıllık iktidarınızın ve rütbesiz ortaklarınızın askeriyemizi nerelere getirdiğini 15 Temmuz 2016'da finalle canlı canlı izledik değil mi sayın milletvekilleri?
Konuştuğumuz savunma sanayisine dair yakın geçmişimizden önemli noktaları hatırlatmak istiyorum sizlere. Ulusal güvenliğimizi sorguladığımız konuydu kozmik oda. Niye açtık, neler yapıldı, neler kaçırıldı, hatırlayın. O zamanki ortaklığınızla her şeyi bedavaya yaptığınız günlerdi. Sonra neler oldu? İpin ucu kaçtı ve olay, ülkelerin geleceğini şekillendiren ve size kadar savunma sanayisinin başarısının temeli olan araştırma ve geliştirme sisteminin yok edilmesine kadar gitti. Savunma sanayimizin can damarları olan ASELSAN, HAVELSAN gibi Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde gelişen, güçlenen ve birçok projeye imza atmış olan şirketlerimiz şimdi kimlerin elinde? Savunma sanayimizin kurumlarını teslim ettiniz tabii ki bedavaya. Bunun cevabını çok uzakta aramaya gerek yok. Balyoz davasının tek sivil sanığı vardı, o da 2003 yılında "Hedefimiz on yıl içinde cirolarımızı 1 milyar dolar yapıp Avrupa'nın ilk beş bilişim şirketi içine girmek istiyoruz" diyen HAVELSAN Genel müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman. Darbeye teşebbüsten tutuklandığı gün bu kurumları kimlere teslim ettiğinizi tahmin etmiştik zaten. Savunmanın beyni seneler önce boşa düştü, bedavaya.
Bugün duyuyoruz ki ASELSAN ve HAVELSAN, Hayra Davet Vakfı diye bir vakfa teslim edilmiş. Tekirdağ Milletvekilimiz Sayın İlhami Bey'in elinde dosyalar mevcut; arzu eden, merak eden milletvekillerimiz kendilerinden bilgi alabilirler bedavaya.
Zamanında Rusya'nın yumuşak karnı olan Karadeniz'e yönelik NATO'nun atmaya çalıştığı adımları engelleyen, Rusya-Gürcistan savaşı sırasında ABD'nin Karadeniz'e sokmak istediği hastane gemisine, Montrö Mütarekesi'ni delme girişiminde bulunmasına izin vermeyerek ABD'yi bu tutumuyla rahatsız eden bir Türk Silahlı Kuvvetlerimiz vardı. Hatırladınız değil mi sayın vekillerim? Askeriyemizi harcadınız bedavaya. Yine bedavaya bir hatırlatma: Askeriyede yetişen kıymetli beyinlerimiz tarafından savunma sanayimizin dışa bağımlılığına son verilen ve TSK'yı büyük ihracatçı hâline getiren adımların atıldığı günlerdi ama tam o günlerde Ergenekon ve Balyoz darbelerine savcılık ederek askeriyemizdeki değerli personelleri çürümeye terk ettiniz. Askeriyemizin beyin ölümüne sebebiyet verdiniz. Hâlen yaşayan efsaneleri bile harcadınız bedavaya. Peki, cumhuriyetten bugüne bütün askerî değerleri korumak amacıyla kurulan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfını bugünkü durumuna nasıl getirdiniz? Bu Vakfın yönetimini de saraya bağladınız. Peki, toplanan tüm nakdî ve ayni değerleri hangi yapının kontrolüne verdiniz bedavaya? "Burada birikmiş olan yardımları nerelere harcadınız?" diye sorsak savunma sanayisine mi, yoksa savunmama sanayisine mi? Yoksa yardımlar çok geldi de geri kalan her şey bu yüzden mi peşkeş çekiliyor bedavaya? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ SERTER (Devamla) - Rica edeyim Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
BEDRİ SERTER (Devamla) - Geldiğimiz noktada ise savunma sanayisine yatırım yapılmadığını itiraf eden bizzat Cumhurbaşkanımızın kendisi. Sayın Erdoğan, Türk savunma sanayisinin önemli bir fabrikasının, tank ve palet fabrikasının atıl duruma getirildiğini bizzat söylemişti geçen hafta. Katarlılara bilabedel bu fabrika peşkeş çekilmiştir yine bedavaya. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu söylediklerimi yüce Meclisimizin değerli üyelerinin yorumlarına bırakıyorum bedavaya!
Şimdi, büyük üstat Orhan Veli'den bir kısa şiir:
"Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur, çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekânlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava."
On yedi yıldır size ve yandaşlarınıza Türkiye'nin tüm kaynakları bedava ama milletimize hava da su da bulut da hem vergiyle hem parayla.
Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)