| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 18.12.2019 |
HDP GRUBU ADINA HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2020 bütçesinin emeği korumayan, emekçinin yanında olmayan; tam tersi, sermayeyi koruyan, sermayedarları kollayan, işsizliği artıran, yoksulluğu derinleştiren, zengini daha zengin, fakiri daha fakirleştiren bir savaş bütçesi olduğunu görüyoruz. Tabii, AKP iktidarı bu savaş bütçesini kamuoyuna ve Meclise sunarken âdeta tozpembe bir tablo çiziyor. AKP iktidarı bütçeyi yalanlar üzerine ve gerçek dışı hedefler üzerine hazırlamıştır. Âdeta bir yalan dünyası senaryosuyla karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, TÜİK'e göre işsizlik oranı yüzde 14,3 seviyesine gelmiştir. Çalışma çağındaki kadın sayısı 31 milyon iken sadece 5 milyonu kayıtlı işte çalışmaktadır. OECD ülkelerinde işsizlikte 3'üncü sıradayız. Gençlerde işsizlik oranı yüzde 27,4'tür. Bu rakama eğitimde olan ve çalışma hayatına dâhil olmayan yüzde 29,4'lük kesim eklenince bu oran yüzde 56,8 olmaktadır yani gençlerin yarısından çoğu işsizdir. AKP, dokuz ayda 1 milyon 65 bin yeni işsiz yarattı. Toplam kayıt dışı çalışma oranı yüzde 36 yani çalışan her 3 kişiden 1'i güvencesiz, sigortasızdır. Bundan memurları çıkarttığınız zaman, özel sektörde 2 kişiden 1'i sigortasız ve güvencesizdir. Son beş yıl içerisinde TESK'e göre, 579 bin esnaf kepenk kapatmıştır. Bütçe, 2019 yılının ilk dokuz ayında 86 milyar lira açık vermiştir. Toplumun yüzde 70,4'ü yani 58 milyonu borçludur günümüzde.
2019 yılı enflasyonunun on iki aylık ortalamasında yüzde 16,81 artış gerçekleştiği görülmektedir. Oysa Hazine ve Maliye Bakanı çıkmış diyor ki: "2020 enflasyon oranı hedefimiz yüzde 8,5; 2021 yüzde 6; 2022, burası çok önemli -diyerek- yüzde 4,9." diyor. Oysaki bugüne kadar AKP iktidarının hiçbir hedefini de tutturamadığını ve topluma sürekli gerçek dışı hedefler vadettiğini görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, kanun hükmünde kararnamelerle AKP iktidarı binlerce muhalifi işinden, aşından etmiştir; "Ağaç kovuğu yesinler." diye medeni ölüme mahkûm etmiştir. İnsanların pasaportlarını iptal ederek ülkeyi âdeta açık bir cezaevine dönüştürmüştür. Bu pasaport iptalleri neticesinde onlarca insan Meriç Nehri'nde yaşamını yitirmiş veya tedavisini olamadığı için sağlığını kaybetmiştir. İşte bu konuda pasaportu olmadığı için tedaviden mahrum kalan Ahmet bebek var -hepinizin bildiği- kanser hastası. İşte AKP'nin pasaportunu vermemesinden dolayı bugün maalesef Ahmet bebek bu hâldedir ve tedavisi yapılamamaktadır. Ahmet bebeğin vebali AKP'nin boynundadır değerli milletvekilleri.
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu âdeta Anayasa'nın üzerinde konumlanmış, AKP'nin bir Bakanı çıkıp "Ben, Anayasa'ya göre davranmak zorunda değilim." hadsizliğinde dahi bulunabilmiştir. Bundan sonra belirsiz yargı süreçleriyle daha çok insanın intihar edeceği ortadadır. Bu konuyla ilgili "Geç gelen adalet, adalet değildir." diyoruz değerli milletvekilleri.
Bir doktorun yapılmamış ameliyatını, bir öğretmenin girmediği dersini, bir akademisyenin yayınlanmamış makalesini kaldığı yerden devam ettiremezsiniz. Kaybedilmiş bir sağlığı, yitirilmiş canları geri getiremezsiniz değerli milletvekilleri.
Bakın, kanun hükmünde kararnameyle hukuksuz bir şekilde ihraç edildiği için, iş bulma ümidiyle kapısını çaldığı İŞKUR'un kapısında reddedilince sinirlendiği için kalp krizi geçirip yaşamını yitiren Bülent Uçar'ın OHAL Komisyonunun bir ay sonra verdiği kararla suçsuz olduğu, masum olduğu ortaya çıktı ama maalesef Bülent Uçar şu an aramızda değil. İşte, Bülent Uçar'ın ve yaşamını yitiren diğer tüm insanların vebali AKP'nin boynundadır. Onun için de diyoruz ki: Değerli milletvekilleri, kaybedilen sağlığı ve yitirilen canları geri getiremezsiniz. Bu bütçe zorbalığı devam ettirme bütçesidir.
Değerli milletvekilleri, iktidar, güvenlik soruşturmalarıyla binlerce insanın geleceğini çalmaktadır. AKP iktidarı, OHAL KHK'leriyle yürüttüğü kadrolaşma sürecini bugün güvenlik soruşturmalarıyla devam ettirmek istiyor, güvenlik soruşturmalarıyla fakir fukaranın çocuklarını atatmayıp kendi yandaşlarını ve çocuklarını atattırıyor.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Vah, vah, vah" Sallıyorsun.
HABİP EKSİK (Devamla) - Sizin bir milletvekiliniz çıkıp TV'de şunu söyledi, dedi ki: "AKP'nin yöneticileri bu memur kadrolarını halka satıyorlar."
BURHAN ÇAKIR (Erzincan) - Ayıp ediyorsun.
HABİP EKSİK (Devamla) - İşte, onun için de diyoruz ki: Gün gelecek, AKP gençlerin geleceğini çaldığı için o gençlere hesap verecek ve bu bütçe, geleceği çalan bir bütçedir; HDP olarak asla bunu kabul etmeyeceğiz.
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (İzmir) - Yarın gençleri dağa götürün.
HABİP EKSİK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, SGK'nin verilerine göre, 2013 ve 2018 yılları arasında meslek hastalıkları sıfır yani düşünebiliyor musunuz bu ülkede meslek hastalığı sıfır. Oysaki Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, meslek hastalığı oranının her bir ölümlü iş kazasına karşılık 12 kat olması lazım. Kanserden ölen insanların yüzde 10'unun meslek hastalıklarına bağlı kanserler olduğu bilinmektedir ama AKP, maalesef, burada da sermayeyi koruduğu için bu bilgileri, bu verileri bizlerden saklamakta; işçinin, emekçinin emeğini işverenin insafına bıraktığı gibi, maalesef, emekçinin sağlığını, iş güvencesini, emeğini ve geleceğini de bu şekilde işverene ipotek ettirmektedir.
Değerli milletvekilleri, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporlarına göre, 2019 yılının ilk on bir ayında en az 1.606 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiği açıklandı. AKP iktidarı döneminde 22 bin vatandaş iş kazalarında yaşamını yitirdi. AKP dönemi resmen işçi kıyımı dönemi olmuştur. İş cinayetlerinin oluşmasının en büyük sebebi AKP iktidarının yeterli düzeyde denetim yapmaması, sendikalaşma önünde engel oluşturması ve sermayeyi savunmasıdır.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - On sekiz seneyi topluyorsunuz, bu seneyi söyleyin.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Hatibi dinle!
HABİP EKSİK (Devamla) - AKP iktidarı döneminde işsizlik, yoksulluk vatandaşları intihara sürüklemiştir. TÜİK verilerine göre, 2012 ve 2018 yılları arasında 4.481 kişi intihar ederek yaşamını yitirmiştir. 2020 bütçesi de daha önceki bütçeler gibi katil bir bütçedir değerli milletvekilleri.
Değerli milletvekilleri, saraylara, silahlara kaynak ayıran ama EYT'ye kaynak ayırmayan zalim bir bütçedir 2020 bütçesi. Kendisi 46 yaşında emekli olurken "Mezarda emekli olmak istemiyoruz, anayasal kazanılmış hakkımızı istiyoruz." diyen insanlara "Ülkenin sistemini çökertmek için hinlik peşinde olan insanlar." diyen zat bilsin ki HDP, o sarayın kapısına kilidi vurduğunda ejderha içeceklerine, uçan saraylara, yüzen saraylara ayrılan bütçeyle bu insanların emeklilik hakkını geri verecektir. Bunu herkes böylece bilsin. Ülkeyi EYT'liler değil, sermayenin silinen vergileri, kurtarılan Simit Sarayları, faiz indirimi yapılarak işleri düzeltilen inşaat firmaları ve AKP'nin yandaş, candaş yiyicileri batırmaktadır değerli milletvekilleri.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Bize "değerli" diyor.
HABİP EKSİK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, tüm bunların hepsi, AKP iktidarının tek adam rejimi hastalığının sonuçlarıdır. Belirtileri: Adaletsizlik, hukuksuzluk, ekonomik kriz, yoksulluk, savaş, sağlığın bozulması, zorbalık. Tanısı: AKP iktidarının tek adam rejimi hastalığı. Tedavi: AKP'nin iktidardan gönderilmesi. Ve ilaç olarak da HDP'nin inşa edeceği üçüncü yol yani demokrasi ittifakıdır.
Sonuç olarak, barış içinde, eşit, sağlıklı, özgür bir yaşam yani demokratik cumhuriyet ilan edilecektir diyoruz.
Ben bir doktor olarak tanısını koydum, gerisini halk zaten yapacaktır.
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Yanlış tanı koymuşsun, yanlış.
HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum sayın milletvekilleri.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)