GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:21.12.2019

CHP GRUBU ADINA EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 158 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Meclisimizde görev yapan trafik memurumuzun trafik kazasında hayatını kaybettiğini öğrendik; kendisine Allah'tan rahmet, yaralı eşine acil şifalar, ailesine de başsağlığı dileyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, "Bu nedir?" diye sorsam, hepimiz biliyoruz ne olduğunu; Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin İç Tüzük'ü. Hepimizde var, öyle değil mi? Kanunların, tüzüklerin, yönetmeliklerin, her şeyin üzerinde ve buna göre yapmak zorundayız. Biz bu ülkeyi -Türkiye Cumhuriyeti devleti bir devletse- Anayasa'ya göre, bu kitaba göre yönetmek zorundayız; doğru mu? Doğru. Peki, öyle mi yapıyoruz? Maalesef yapamıyoruz, yasama dönemi başladığından beri yapamıyoruz bunu. Çıkardığımız bütün kanun tekliflerinde, torba tekliflerde daha doğrusu, mutlaka Anayasa'ya aykırı birçok kanun maddesi önümüze geliyor.

Şimdi, size dokunan bir konu olduğunda hemen Anayasa kitabına sarılıyorsunuz. Biz kanun yapmıyor olmamıza rağmen... Örneğin, biz bu rejimi, yönetim sistemini "tek adam rejimi" diye eleştiriyoruz. "Aman aman, işte, Anayasa şöyle böyle..." Kendi işinize geldi mi hemen Anayasa kitabı elinizde ama kanun yapmaya geldi mi, maalesef, bütün kanun tekliflerinde Anayasa'ya aykırılıklar var. Kanun tekliflerindeki aykırılıklar düzenlenmeden, karara bağlanmadan görüşmeye geçilmesi de Meclis İçtüzüğü'ne aykırıdır ve biz bu yanlışı sürekli yapıyoruz, sürekli Anayasa'ya aykırı kanun yapmak bizde bir alışkanlığa dönüştü. Artık, burası, Türkiye Cumhuriyeti, bir devlet gibi değil, bir bedevi devleti gibi yönetiliyor değerli arkadaşlar. Öncelikle, artık, sizleri bu yanlıştan vazgeçmeye, dönmeye davet ediyorum. Bunun altını çizerek sözlerime devam etmek istiyorum.

Yine, büyük yanlışlarımızdan biri, birçok kanun maddesi tali komisyonlara gitmesi gerekirken Plan Bütçe Komisyonuna geliyor; her şey sanki Plan Bütçe Komisyonunda görüşülmeli. Aslında, diğer komisyonlardaki arkadaşlarımızın iş yapmalarının da önünü kesmiş oluyoruz, onların çalışmalarını da engellemiş, uzmanlıklarından yararlanmamış oluyoruz bu şekilde.

Yine, bu önümüze gelen kanun teklifi tam da bütçenin arasında, bütçe görüşülürken alelacele önümüze geldi. Ne acelemiz vardı, niye böyle bir kanun teklifini görüştük, bunu da bilmiyoruz ama içindeki maddelere baktığımız zaman, öyle çok aciliyeti olan şeyler de yok yani acil olan şeyler olsa, evet, anlayacağız ama yok.

Yine, önemli bir konu, gelen kanun tekliflerinde maddelerin hiçbir şekilde etki analizleri yapılmıyor, etki analizleri yapılmadan önümüze geliyor. Bir örnek vermek istiyorum. Örneğin, teklifin 10'uncu maddesinde şöyle bir şey var: İmalat sanayisinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri için 31/12/2019 tarihine kadar olan katma değer vergisinden istisnanın uygulama süresini bir yıl uzatıyoruz. Tamam, güzel, uzatalım, tabii ki, ekonomik kriz var -siz "kriz" sözünü de sevmiyorsunuz- ama- sanayide kullanılan makine ve teçhizatları sanayicilerimiz alamıyor, biraz onların işleri kolaylaşsın, tamam ama bunun bütçeye etkisi ne olacak? Biz daha yeni bütçe yaptık, daha dün bütçe geçti. Bütçeler nasıl yapılır? Bütçeler bir planlama dâhilinde yapılır, ülkenin o yıl elde edeceği gelirleri, harcamaları göz önüne alınır ve o bütçe Mecliste görüşülür, tartışılır, ondan sonra da uygulanmaya başlanır ama bütçemizin her yıl verdiği açıklardan zaten bütçenin iyi ve doğru yapılamadığını da görüyoruz değerli arkadaşlar.

Şu alelacele gelen kanun teklifleri de yine bütçenin hesapsız kitapsız, alelacele yapıldığını gösteriyor çünkü bu yapılacak olan, gelen kanun tekliflerindeki birtakım istisnaların, muafiyetlerin bütçeye etkisi ne olacak, şu maddedeki KDV istisnasının bütçeye ne etkisi olacak, bunların önceden hesaplanması ve bizlerle paylaşılması gerekiyordu ama maalesef bunlar yapılmıyor.

Dün, Sayın Naci Bostancı konuşmasında şöyle bir şey söyledi: "Bütçe, ekonomi, elimizdeki kıt kaynakların ekonomik olarak nasıl dağıtıldığıdır ve muhalefet hep kaynakların nasıl dağıtılacağı kısmıyla uğraşıyor -onlara da verin, şunlara da verin, bunlara da dağıtın- hiç kaynaklardan, kaynakların kıt olmasından bahsetmiyor." dedi. Çok doğru, kıt kaynakların doğru şekilde harcanması çok önemli, yalnız Naci Bostancı bir şeyi yanlış anlamış, biz "Bütçeyi oraya da verin, şuraya da dağıtın." demiyoruz; biz, bütçeyi yandaştan, müteahhitten yana kullanmayın, bütçeyi işçiden, çiftçiden, öğretmenden, öğrenciden yana kullanın diyoruz. Bunda ne yanlışlık var? (CHP sıralarından alkışlar) Bütçenin nasıl kullanıldığı, nasıl hesaplandığı önemli.

Şimdi, bu kanun teklifine gelecek olursak, verilen kanun teklifiyle gelen maddelerin birçoğunun tali komisyonlarda görüşülmesi gerektiğini görüyoruz. Mesela, 1, 2 ve 3'üncü maddelerin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülmesi gerekiyordu; 4, 5, 7, 8, 9 ve 11'inci maddelerin Anayasa Komisyonunda; yine, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonuna da gitmesi gerekiyordu bu teklifin en önemli maddeleri olan 4, 5 ve 11'inci maddelerini; 6'ncı maddesinin Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda; 13'üncü maddesinin Adalet Komisyonunda ve diğerlerinin de -tek tek saymayacağım diğerlerini- diğer tali komisyonlarda görüşülmesi gerekiyordu ama maalesef, Plan ve Bütçeye yine alelacele "Bir günde Komisyonda görüşülsün, bir günde buraya gelsin." diye getirildi. Hâlbuki ülkenin iç ve dış sorunları çok büyük, kriz var bu ülkede, insanlar üretemiyorlar, firmalar ödeme güçlüğü çekiyor. Dokuz ayda 3,3 milyon kişi elektrik borcunu ödeyememiş arkadaşlar. Genç işsizliği almış başını gidiyor, şu anda yüzde 27,4'le rekor kırmış durumda genç işsizliği. Yine, baktığımızda üniversiteli işsiz sayılarına, 1 milyon 276 bin kişi, öğrencimiz, gencimiz işsiz. Yine, istatistiklere göre, 20-29 yaş arası 4 milyon 318 bin genç ne iş arıyor ne de bir işte çalışıyor. İşte, bizim aslında 2020 yılında en en en önemli problemimiz işsizlik değerli arkadaşlar. Bizim buraya getireceğimiz kanun tekliflerinin hepsinin üretime odaklanması, "Biz bu işsizlikle nasıl baş edebiliriz?" sorusuna odaklanması gerekiyor. Yüzde 5 büyüme hedefi koydunuz, 2019'u yüzde 0,5'le kapatıyoruz. Yüzde 5 büyüme hedefinden, bu büyümeden kim yararlanacak? İstihdamı artıracak mı bu büyüme? Bu büyüme rakamına ulaşmanız zaten imkânsız görünüyor ama en azından hani, ulaşmaya giderken o yolda bu işsizlik problemini çözecek mi ya da çözmek için neler yapmalıyız, aslında bunlarla uğraşmanız gerekiyordu. Ama getirdiğiniz maddeler bu işleri maalesef çözmüyor; palyatif, günü kurtaran çözümlerdir, onun da altını çizelim.

Bu teklifin en önemli 3 maddesi; 4, 5 ve 11'inci maddeler. Tabii, en son söyleyeceğimi şimdiden söyleyeyim: Bu maddelerin çekilecek olması, sağduyunun hâkim olması gerçekten güzel bir şey, biz de destekliyoruz. Bizim de bu konuda önergelerimiz vardı. Açıkçası, bu maddelerin çekilmesiyle ilgili Komisyonda tam yedi saat görüştük, yedi saat ve hep birlikte yedi saat bir duvara konuşsak o duvar çatlardı herhâlde değerli arkadaşlar.

Bu kanun teklifindeki bu 4 maddeye baktığımızda neden çekilmesi gerekiyor? Devlet memurluğuna alınacak olanlarda aranan şartlara, her kademedeki görev için, ayrıma tabi tutmaksızın... Bir insanın devlet memuru olabilmesi için yani bir insan devlet memurluğuna başvurduğunda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması şartı getiriliyordu 4'üncü maddede. Tabii, burada kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunlarla belirlenmeden bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi, Anayasa'nın 13'üncü, 20'nci ve 128'inci maddelerine de aykırı, hukuk devletiyle de bağdaşmıyor.

Yine, teklifin 5'inci maddesi Anayasa'ya aykırılık içeriyor; burada da devam eden güvenlik soruşturmalarının yenilenmesi, bir kez daha uzatılması, devam eden davaların altı ay boyunca bekletilmesi, güvenlik soruşturmasında olan veya sonuçlara itiraz edenlerin itiraz etmeleri durumunda, bu kanun teklifine göre, durumlarının tekrar görüşülmesi gibi hakikaten çok ciddi mağduriyetler yaratacak durumlar var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Emine Hanım, toparlayın lütfen.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Toparlayacağım Başkanım, teşekkür ederim.

Yine, Anayasa Mahkemesinin karar verdiği tarihten sonra oluşan bu güvenlik soruşturmasız memurluğa atanma durumunun da -tekrar geriye dönük düzenleme içerdiği için- açıkçası belirsizleşmesine neden oluyordu.

Biraz önce işsizlikten bahsetmiştim. İnsanların umutlarıyla oynamamamız gerekiyor. Bu güvenlik soruşturmaları kime göre, neye göre...

Mesela, birkaç soru yine 11'inci maddeyle ilgili: Hangi bilgi ve belgeyle yapılacak? Bilgileri ne şekilde kullanacaksınız? Soruşturma ve araştırmayı hangi merciler yapacak? Bu soruların cevabını da karşılamadığı için hiç uygun değildi, soru işaretleriyle doluydu. O yüzden, açıkçası, biz çekilmesini destekliyoruz.

Yine, bu kanun teklifinin önemli olduğunu düşündüğümüz 3 maddesi daha var; teklifin kamulaştırmayla ilgili 7'nci, 8'inci ve 9'uncu maddeleri. Arkadaşlarımız, kendilerine sıra geldiğinde, maddeler üzerinde konuşurken detaylı olarak bu maddelerle ilgili görüşlerini ifade edecekler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Selamlıyorum.

BAŞKAN - Selamlayın.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim.

Ben hayırlı olmasını diliyorum.

Saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)