GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:21.12.2019

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; selamlarımı sunarak sözlerime başlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2019 yılındaki son konuşmalarımızı yapıyoruz. Torba kanun üzerinde arkadaşlarımız konuştu. Ben, kanun maddesinden ziyade kısa bir değerlendirme yapacağım.

Ülkemiz 21'inci yüzyıla girdiğimiz ilk yıllarda büyük bir ekonomik krizle karşılaştı ve bir kaos ortamı oluştu. Kaostan kurtulmak için Kemal Derviş ve IMF geldi. O dönemde halk büyük sıkıntı yaşadı ama onların istediği bütün yasalar kısa sürede çıkarıldı. Türk ekonomisi toparlanma sürecindeyken erken seçime gidildi, umut olarak ortaya çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi seçimi kazanarak iktidar oldu. Her şey o zaman 3Y'yle başladı. Ne demekti 3Y? Yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele etmek demekti. Yoksulluk ve yolsuzluk bitecek, yasaklar sona erecekti. İlk günden itibaren hızla büyüyen ekonomi sayesinde parayla tanışan kadrolar ortaya çıktı. Takip edilen politika tüketim ekonomisine dayanıyordu, kafalarında yatırım ve üretim yoktu. "Paranın dini olmaz." anlayışıyla varlıklarımız teker teker satılmaya başladı.

Diğer taraftan, bankalar öncülük etti, inşaat sektörü patladı; konut kredileri öyle pazarlandı ki müşteri getiren emlakçılara sıfır arabalar hediye edildi, yurt dışında tatillere gönderildi. Daha önce "Tasarruf edilsin." diye ailelere kumbara veren bankalar, kredi kartı vermeye başladı, çocuklara bile ek kartlar verildi. Yeter ki tüketim artsın. Bunun için cazibe merkezleri oluşturuldu; alışveriş merkezleri küçük şehirlere, ilçelere varıncaya kadar çoğaldı. Yeni alışkanlıklar oluştu, ahenk bozuldu. Para yetmeyince bankalar devreye girdi; konut kredisinden sonra, taşıt kredisi, tüketici kredisi, tatil kredisi, eğitim kredisi, hatta bayram kredisinden askerlik kredisine kadar akla gelen her konuda kredi verildi ve nihayet, herkes borçlu oldu. Türk aileleri borçlu yaşamayı hayat tarzı hâline getirdi.

Ekonomik krizle birlikte, toplumun sinirleri bozuldu, sosyal yapı sarsıldı; şiddet eylemleri, aile içi sorunlar, boşanmalar, uyuşturucu alışkanlıklarının yayılması, ahlaki değerlerin çöküşü, ümitsizlik, çaresizlik ve intiharlar vicdan sahibi herkesi yürekten yaralamaya başladı. Saray başta olmak üzere, kamuda israf, yolsuzluk, akraba ve partilileri kayırma üst seviyelere çıktı. 3Y'yle, başlangıçta verilen sözlere uygun mücadele edilemedi; tam tersine, yolsuzluk ve yoksulluk çok arttı, bu artışa sebep olanlar zengin oldu. Yasaklar ise alan değiştirerek yaygınlaştı. Sonuç itibarıyla 3Y'yle geldiler, 3Y'yle gitmeye hazırlanıyorlar.

Değerli milletvekilleri, Türk milletinin geleceğini kurtarmak için yasama, yürütme ve yargı olarak üç kuvvet üstüne düşen görevleri yapmak zorundadır. Yürütmenin başı Cumhurbaşkanıdır, yargı da Cumhurbaşkanına bağlı gibi çalışıyor. Geriye yasama kalıyor, bu görev Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Peki, bu görevi yerine getirebiliyor muyuz? Kamuoyunda Türkiye Büyük Millet Meclisine güven var mıdır? İtibarını koruyabiliyor muyuz? Türkiye Büyük Millet Meclisine itibar kazandırmak ve yeniden, Türk milletinin güven duyacağı bir konuma getirmek mümkündür. Bu Meclis, İstiklal Savaşı'mızı yöneten, başarılı olan ve Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Gazi Meclistir. Bu Meclisin kuruluş felsefesine ve kurucu iradeye sahip çıkmak ve saygı göstermek her milletvekilinin esas görevi olmalıdır. Büyük Türk milleti önünde namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik; o hâlde, hiçbir milletvekili, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne kasteden örgütlerle beraber olamaz, olmamalıdır. Hiçbir milletvekili, hukukun üstünlüğüne uygun olmayan davranışta bulunamaz. Hiçbir milletvekili, Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı çıkan, hatta hakaret eden kişi veya kuruluşlarla beraber olamaz, olmamalıdır. Hiçbir milletvekili, 82 milyon vatandaşımızın insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanmasına engel olacak davranışta bulunamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Hiçbir milletvekili, Anayasa'ya sadakatten ayrılamaz, ayrılmamalıdır. Böyle yapabilirsek Türkiye Büyük Millet Meclisine ve siyaset kurumuna güveni artırır, yeniden itibar kazandırırız.

2020 yılından beklentiler çoktur. Öncelikle, gerginliği azaltacak bir üslup kullanılmalıdır artık. Eleştiriye tahammül edilmeli, hakaret ederek konuşma sona ermelidir. Birbirimizi anlamaya çalışmalıyız. Geçmişte yaşanan sıkıntıların giderileceği, iyileştirilmiş parlamenter sisteme yeniden dönülmesi için, başta siyaset kurumu olmak üzere bütün kesimler el ele vererek çözüm aramalıyız. Yaşadığımız coğrafyada ilelebet hür ve mutlu yaşamak istiyorsak bilim ve teknolojiden, çağdaş bütün imkânlardan yararlanarak çalışıp başarılı olmalıyız.

21'inci yüzyılın ilk çeyreğini doldurmadan ortak aklı tesis edebilmeyi temenni ediyor, yeni yılın ülkemize, milletimize ve bütün dünyaya huzur getirmesini diliyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)